Paris denince akla ilk Eyfel Kulesi, müzeler, şık caddeler, ünlü kafeleri geliyor. Ama Paris'e gidenler en çok şehrin fareler tarafından istila edilmesine şaşırıyorlar.
Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, farelere savaş açmıştı.
Şehrin her yerine hava geçirmez çöp kutuları yerleştirilmesi ve fare zehri kullanımını içeren 1.7 milyon Euro para harcanmıştı.
Belediye ekipleri her gün fare avına çıkıyordu ama savaşı kazanan fareler oldu.
★★★
Hidalgo yönetimi şimdi farklı bir yaklaşım benimseyerek 'kemirgenlerle daha barışçıl bir şekilde bir arada yaşamaya yönelik' adımlar atıyor.
Artık farelere karşı olan ön yargıları ortadan kaldırmayı ve Parislileri fareleri kabullenmeye teşvik etme için halkla ilişkiler çalışmaları yapılacak.
"Paris bunu hak etmiyor" diye karara tepki gösterenler var. Koskoca Paris'in düştüğü duruma bakar mısınız?
Hâlbuki fareler insanlığa en büyük faydası dokunan canlılardan biri. DNA yapıları bize benzediği için birçok ilaç ve tedavi fareler üzerinde yapılan deneylerle ortaya çıkıyor.
İnsanların duyamadıkları frekanslardaki sesleri bile rahatlıkla duyabiliyorlar.
Yemeğin ve diğer hayvanların kokusunu kilometrelerce uzaktan alabiliyorlar. Çok iyi yüzücü ve tırmanıcılar. Yani hayatta kalma kabiliyetleri çok yüksek.
Aslında bizim sokaklardaki köpek ve tekir kedilerden bir ordu kurup Paris'e yollasak sorun çözülür.
Başıboş köpeklere ve sokaklarda çok fazla kedi olmasına bazen isyan ediyoruz ama 16 milyonluk İstanbul'da fare sorunu yok!
***
KOLA BAĞIMLISIYDI ŞİMDİ NBA'IN KRALI
Günde 2.5 litre kola içen, koşmayı sevmeyen, zıplayamadığı için koleje gitmek istemeyen bu çocuk, şimdi hem NBA şampiyonu hem de final serisinin en değerli oyuncusu (MVP) seçildi.
Dahası var; NBA play-off tarihinde hem toplam sayı hem toplam ribaunt hem de toplam asist alanında zirvede.
2.11 boyunda olup oyun kuruculardan daha çok asist yapmak çok başka bir seviye.
Evet, Denver Nuggets'a tarihinde ilk şampiyonluğu kazandıran Sırp yıldız Nikola Jokic'ten bahsediyorum.
Jokic istese her maçta 40 sayı atar ama arkadaşlarına asist yapmayı seviyor.
Süperstar ama gram bencilliği yok.
Sırbistan'da yerel ligde oynarken 2014 NBA draftına 41. seçilen bir oyuncunun bu seviyeye gelmesi inanılmaz!
Sırbistan birçok basketbol yıldızı yetiştirdi ama Jokic ülke tarihinin en iyisi olabilir. Belki de NBA'de tüm zamanların en iyi 25 oyuncusu arasına girecek.
Bugünlerde sosyal medyada çocukluk fotoğraflarının şimdiki halinden daha çok paylaşılması da ders alınacak bir konu aslında.
Kola bağımlısı, obez olmaya meyilli, tembel bir çocuğunuz varsa da ümidinizi kaybetmeyin!
***
DÖRT BÜYÜKLERİ ARAPLAR SATIN ALSIN MI?
Katarlı iş insanı Şeyh Jassim bin Hamad Al Thani'nin Manchester United'ı almak için yaklaşık 6,3 milyar dolar önerdiği haberleri çıktı.
İngilizler ise 7,5 milyar Euro istiyor. Orta yol bulurlarsa Premier League Arap sermayesinin ligi olabilir.
Premier Lig'de hali hazırda Manchester City, Newcastle United ve Aston Villa, La Liga 2'de ise Malaga Arap milyarderler tarafından satın alınmış durumda.
Paris Saint German'in de sahibi Katar sermayesi.
Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan merkezli şirketler, Avrupa'da futbol kulüplerini satın alarak futbol sektörünü yönlendirme aşamasına geçtiler.
Avrupalılar meseleye ekonomik açıdan yaklaşıyor.
Kulüplerin asıl sahibi taraftarlar.
Örneğin New Castle taraftarı, kulüp satılınca Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın maskelerini takıp Arap kıyafetleri giyip kutlama yaptılar.
2018'de küme düşen New Castle, Arap sermayesiyle bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde oynayacak seviyeye çıktı.
Peki, bizde dört büyüklerden bir takımı Araplar satın alsa ne olurdu?
Bu duruma isyan eden taraftalar olurdu, sosyal medyada ırkçı paylaşımlar yapılırdı.
Ama Arap sermayesi yıldız futbolcular transferleri ve kazanılacak bir Avrupa kupası ile herkesi susturur.
Futbol büyük bir endüstri artık. Patronun kim olduğu önemli değil.
Önemli olan başarı ve eğlence. Bizim kulüpleri de Arap sermayesi satın alsa. Belki o zaman Avrupa'da söz sahibi olabiliriz.
Aslında ülkemizde büyük bir futbol pazarı var. Ama hâlâ kulüpler, dernekler kanuna göre yönetildiği için Arap sermayesi bize uğramıyor.
***
PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR!
Ünlü İngiliz futbolcu Wayne Rooney: "Arabistan işi çığırından çıktı. Futbol piyasasını alt üst ettiler. Bu saçmalık! 5 milyon kazanan oyuncuya kafanıza göre 25 milyon veremezsiniz. FIFA bu konuda ne yapıyor?" dedi.
Rooney az söylemiş. 35 yaşındaki Karim Benzema El-İttihad ile üç yıllık sözleşme imzaladı. Yıllık 200 milyon Euro ücret alacak.
Neymar'ın da Suudi Arabistan'a gideceği konuşuluyor. Belki de o daha fazla alacak.
Ronaldo da iki buçuk yıl için 500 milyon Euro alacak.
Avrupa'da hiçbir kulüp bu paraları veremez.
Elbette Suudi Arabistan da 2030 Dünya Kupası'nı düzenlemek için Arabistan Pro Ligi'ni bir çekim merkezi haline getirmeye çalışıyor.
Arap ve Katar sermayesi zaten Manchester City, Paris Saint German, New Castle başta olmak üzere bazı büyük kulüpleri satın aldı.
Türkiye'ye eskiden Anelka, Ortega, Roberto Carlos, Hagi, Alex, Pierre van Hooijdonk gibi yıldızlar gelirdi. Şimdi olsa Arabistan'a giderlerdi.
Artık görüp görebileceğimiz yıldız Icardi'den öteye geçemez. O da transfer sezonu kapanıp boşta kaldığı için gelmişti.
Her şeyin nedeni enerji aslında. Küresel Isınma ile mücadele için dünya yenilenebilir enerjiye geçiyor. Elektrikli araçlar yaygınlaştıkça, evlerde doğalgaz kullanımı azaldıkça petrol ve doğalgaz yavaş yavaş önemini kaybedecek.
Araplar da buna karşı önlemlerini alıyorlar. Sadece futbol kulüplerine değil, teknolojiye, turizme ve finans sektörüne de büyük yatırımlar yapıyorlar.
Parayı veren düdüğü çalar! Arap liglerini canlı izlemeye hazırlanın!