Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Dijital slip dönemi başlıyor

Seçim sonuçlarının konuşulduğu bir günde yazıyı sonuçlar açıklanmadan önce geçtiğim için (Ekler, ana gazeteden önce basılıyor) gündem dışı ama önemli bulduğum bir konuyla karşınızdayım.
Geçtiğimiz günlerde İtalya'da Katolik Kilisesi lideri Papa Francesco, Vatikan'da bir kabul sırasında yaşadığı olayı şöyle anlattı:
"15 gün kadar önceki genel kabul töreninde insanları selamlıyordum. Aşağı yukarı 50 yaşlarındaki bir kadının önüne geldim. Kadını selamladım, çantasını açtı ve 'Çocuğumu kutsar mısınız?' dedi. Küçük bir köpek vardı! Sabrımı kaybettim ve kadını azarladım: 'Hanımefendi, bir sürü çocuk aç, sizse köpekle geliyorsunuz!"



Bu açıklamanın aynısını Diyanet İşleri Başkanı yapsa, sosyal medyada linç edilirdi. Hayvan severler topa tutardı.
Oysa Papa da bir hayvan sever ama ülkesinde azalan nüfus oranından endişeli ve evcil hayvanların çocukların yerine konulmasını eleştiriyor.
Evet, evcil hayvanları seviyoruz ama son yıllarda çocuk yapmak yerine evcil hayvan beslemeyi tercih edenlerin sayısı artıyor. Örneğin ben bu durumu İstanbul-Beşiktaş'taki çocuk parklarında gözlemliyorum. Bazı günler parklarda çocuktan çok köpek gezdiren var.
Türkiye'de toplam doğurganlık hızı 2021'de 1,70 çocuğa inerek nüfusun yenilenme hızı olan 2,10'nun altında kaldı.
Neyse ki, İtalya kadar kötü durumda değiliz. İtalya'da geçen yıl 400 binin altında doğum, 700 binin üzerinde ölüm kaydedildi. Ölüm oranı neredeyse yeni doğum oranını katladı!
Bu aslında gelişmiş ülkelerin temel sorunu. Elbette evcil hayvan yetiştirenlerin sayısının artması sorunun tek nedeni değil.
Ailenin yerini yavaş yavaş bireysel yaşam modeline bırakması, kariyer planlarının evlilik yaşını ötelemesi, evlenme oranındaki düşüş gibi birçok neden var.
Son yıllarda dünya genelinde yaşanan ekonomik krizlerin de etkisi büyük. Artık çocuk yetiştirmek eskiye göre maddi açıdan daha zor.
Papa da bu duruma dikkat çekmiş; gençlerin sabit iş bulmakta zorlanmaları, ev fiyatları ve kiralardaki yükselişten bahsetmiş.
Ve Papa, sonuç olarak çocuk sahibi olmanın yalnızca zenginlerin karşılayabileceği 'devasa bir mücadeleye' dönüştüğünü söylüyor.
Modern hayat bireyselliği öne çıkardığı için bu sorunu çözmek zor.
Yaşlıların, çocuklardan fazla olduğu yeni çağa hazırlanmalıyız!

***



DIJİTAL SLİP DÖNEMİ BAŞLIYOR
BDDK, 1 Aralık 2023'ten itibaren tüm POS'lardan yapılan tüm kartlı ödemelerde kâğıt slip yerine dijital slip alınabileceğini açıkladı.
Peki, ne kadar para çekildiğini nasıl kontrol edeceğiz?



Onun da kolayı var. Dijital slipler, bankanın mobil uygulamasından ve internet şubesinden 6 ay boyunca görüntülenecek ve paylaşılabilecek.
İsteyen yine kâğıt silip almaya devam edebilir.
Ancak yeni uygulamayla her 1 ton slibe karşılık doğadaki 17 ağacın kurtarılması sağlanacak. Böylece küresel ısınmanın etkilerinin azaltılmasının yanı sıra ödemelerde zaman kazanılacak.
Bu uygulamaya gençler ve orta yaşlılar çabuk adapte olur. Yaşlıları ise zorlamamak lazım.

***


MİLLİ TAKIMI DÜŞÜNEN YOK
Yabancı kuralı konusunda kulüplerle görüşen TFF, hafta içinde kararını açıklayacak.
Galatasaray ve Trabzonspor cephesi de sınırsız yabancı olması görüşünü savundu. Fenerbahçe 8+3 kuralının bir yıl daha devam etmesini istedi.
Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ise "Bizim isteğimizin bir önemi olduğunu düşünmüyoruz. Siz TFF olarak Galatasaray ve Fenerbahçe ne diyorsa onu yaparsınız" dedi.



Çebi doğru söylemiş. Daha önce ilk 11'de yerli oyuncu sayısı artacak denmişti ve bazı kulüpler yerli oyuncuya yönelmişti ama aksine yabancı sayısı arttı.
Bana göre ilk 11'de üç yerli oynatma mecburiyeti bile yetersiz. Daha çok yerli olmalı.
Mevcut kuralın Süper Lig'i Afrikalı futbolcu yetiştirme yurduna çevirdiği ve A Milli Takımı'nın başarısızlığı ortada.
Yabancı sayısı artıkça kulüplerimizin Avrupa'daki hezimeti de arttı.
Kulüp yöneticileri yine işin kolayına kaçıyor!
A Milli Takım kimin umurunda?

***


ECZACI ENFLASYONU
Türk Eczacıları Birliği Başkanı Arman Üney, artık Türkiye'de eczacılık fakültesine ihtiyaç kalmadığını söyledi. Üney haklı. Eczacılık fakültelerinin sayısı fazla.
Her yıl 3 binden fazla eczacılık öğrencisi mezun oluyor!



Yeni mezunlar düşük maaşı kabul ederse zar zor iş buluyor. Eczane açacak kadar parası olanlar ise eczane enflasyonuna yeniliyor.
Birçok şehirde adım başı eczaneye rastlıyoruz!
Aslında ülkemizde eğitim, hukuk, gazetecilik, sosyal bilimler gibi ihtiyaç fazlası mezun veren pek çok fakülte var.
Üniversite mezunlarının yüzde 12,4'ü işsiz!
Ailelerin "Biz okuyamadık çocuklarımız okusun" düşüncesine saygı duyuyorum ama iş bulma şansı az bölümlerde dört-beş yıl okuyup işsiz kalmak daha kötü!

***


AÇLIK, YAŞAMI UZATIYOR MU?
Önceki araştırmalar kalori kısıtlamasının yaşam süresini uzattığını göstermişti.
ABD'deki Michigan Üniversitesi'nde araştırmacılar, sinekleri amino asit moleküllerinden mahrum bırakarak ya da beyinlerinin beslenme güdüsüyle bağlantılı bölgelerini uyararak oluşturulan açlığın, sineklerin yaşam süresini uzattığını tespit etti.



Ne garip değil mi? Uzun süreli açlık ölüme neden oluyor. Fazla tokluk ise fazla kilo demek. Bugün birçok sağlık sorununun arkasında fazla kilolar yatıyor.
Hayati fonksiyonları koruyacak şekilde kontrollü aç kalmak sineklerde olduğu gibi belki de insanlarda da yaşam süresini uzatabilir.
Günümüzde oruç ve aralıklı oruç türü beslenmelerin trend olmasına şaşırmamak gerek.
Bazıları tek öğünlü beslenmeye bile başladı!
Yeni sloganımız; "Az ye, uzun yaşa."

***


Altyazı
"Acı, bir armağandır. Acı hissimiz olmasaydı, verdiğimiz acıyı hissedemezdik." (Doctor Who)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA