HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldun, Emek ve Özgürlük İttifakı'ndaki TİP'e üstü kapalı eleştiride bulundu.
Buldan "Bize de oy verirseniz kazanırız diyenlere sakın aldanmayın, sakın güvenmeyin" ifadelerini kullanarak "Yeşil Sol Parti dışında atacağınız her oy AKP'nin işine yarar" dedi.
Kemalistleri ve Türk solunu esir alan HDP anlayışı işte bu açıklamada gizli!
2014 yılından itibaren her seçimde "HDP barajı aşamazsa AK Parti kazanır" tehdidiyle sosyalist, sosyal demokrat ve Kemalist seçmenler üzerinde baskı yaratıp kendine oy topladılar.
Normalde Kemalist ve sosyalist değerlere sahip insanların ırkçılık seviyesinde Kürt milliyetçiliği yapan bir partiye oy vermemesi gerekiyor.
Şimdi HDP'liler Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) 49 il ve 52 seçim bölgesinde kendi adaylarıyla listeye girmelerinden rahatsızlar.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise bu konuda 'ittifak içerisinde başka partilere verilen oylar ittifaka yarar' görüşünü savunuyor.
Aslında diğer illerde TİP, HDP'ye destek oluyor. Ancak HDP bunu bile yeterli görmüyor. TİP toplumda belli bir rüzgar yakaladı.
Ve HDP, TİP'in yükselişinden korkuyor.
Normalde ittifaklar olmasa, her siyasi parti kendine çalışsa HDP belki de barajı geçemeyecek.
Çünkü bugüne kadar solcu ve Kemalistlerden devşirdikleri oylarla barajı geçtiler ve kendilerini ittifaklar siyasetinde anahtar parti yaptılar.
BU SEÇİM ÇOK ÖNEMLİ
Bunda Kemal Kılıçdaroğlu'nun HDP'nin önünü açan Kemalist oyları devşirmesine neden olan politikalarının da payı oldu.
60 ve 70'li yıllarda emperyalizm karşıtı ve işçi odaklı politikalarıyla Türkiye'de büyük bir güce kavuşan Türk solunun, 12 Eylül'den sonra yavaş yavaş ABD ve Avrupa'nın maddi manevi desteğiyle büyüyen, bebek, öğretmen, işçi katili PKK'ya ve onun siyasi ayağı HDP'nin kuyruğuna yapışması gerçekten üzücü bir durum.
İşte bu yüzden artık vicdan sahibi Kemalistler, solcular oylarını PKK ve YPG'yi açıkça destekleyen HDP'ye vermek istemiyorlar.
Farklı partilere yöneliyorlar ama TİP bile HDP'nin baskısından tam anlamıyla kurtulamıyor.
İttifaklar politikası, 'Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin' anlayışı, Kılıçdaroğlu'nun gizli pazarlıkları Kemalist-sol ideolojiye sahip seçmenlerin attığı her oyu HDP'ye yarar hale getiriyor!
ABD ve Avrupa'nın da desteğiyle her seçimde HDP gücünü artırıyor!
Bu güç bir gün, Türkiye'den ayrılmayı, bağımsızlığını isteyecek!
Beş yıldır susan Kürt siyasetçilerin sanki bir yerden emir almışçasına konuşmaya başlaması, isteklerini sıralamaları rastlantı değil.
Eğer seçimi Millet İttifakı kazanırsa şimdiden kamuoyu üzerinde algı oluşturmaya çalışıyorlar. Çünkü Millet İttifakı seçimi kazanırsa Türkiye'nin yeni gündemi önce ekonomi sonra da Kürtlere özerlik verilsin mi verilmesin mi olacak!
İşte bu yüzden bu seçim çok önemli!
***
ANTALYA'DAKİ KONUT SATIŞLARI!
Türkiye'de yabancılara konut satışı yılın ilk 3 ayında yüzde 24 düşerken, Antalya'da yüzde 21 arttı.
Yabancıya her 100 konuttan 38'inin satışı, Antalya'da gerçekleşti.
En çok satış yapılan yabancılar ise Ruslar oldu.
Durgun dönemde bile Ruslara satılan konutların sayısı artıyorsa bu Antalya'nın demografik yapısını zamanla değiştirebilir.
Antalya eskiden İstanbul ve Ankara'da yaşayan beyaz yakalıların emeklilikte yerleşme hayali kurduğu ilk kentlerden biriydi.
Antalya'da konut fiyatları ve kiralar son dönemde o kadar arttı ki, memurlar için bile sürgün yeri haline geldi.
Memurlar eskiden Antalya'ya tayini çıktığında sevinirlerdi, şimdi kara kara kirayı nasıl öderiz diye düşünüyorlar.
Savaş dolayısıyla Rus ve Ukraynalı göçüne depremin yarattığı iç göç de eklenince Antalya'daki konut fiyatları uçtu!
Antalya'nın demografik yapısı da dikkate alınarak en azından yabancılara sadece lüks konut satışına izin verilmeli.
***
KRİZ YÖNETİLEMEDİ!
Fatih Karagümrük'e puan kaybedince Galatasaray'ın teknik direktörü Okan Buruk, Bafetimbi Gomis'i oynatmadığı için eleştirildi.
Okan hoca da "Gomis, Alanyaspor maçında Barış Alper'i oyuna aldığımız için, sezonun geri kalanında forma giymek istemedi. Santrafor opsiyonlarımızdan biri Gomis'ti. Antrenman öncesi bana geldi ve bundan sonra Galatasaray forması giyip oynamak istemediğini söyledi. Ona ihtiyaç olduğunu hatırlatmak istedim. Kabul etti ama bunun gurur meselesi olduğunu iletti."
Gomis'in yaptığı çok yanlış. Profesyonelliğe yakışmayacak bir hareket.
Ben de teknik direktör olsam farka gittiğim bir maçta 38'lik Gomis yerine genç Barış'a fırsat tanırım. Gomis seneye gider ama Barış başarılı olursa hem yerli golcü kazanırım hem de ileride onun transferinden kulübe para kazandırırım diye düşünürüm.
Öte yandan Okan Hoca soyunma odasında konuşulanları açıklayarak futbolcusunu aslanların önüne atmış oldu.
Okan yaşananları sezon sonunda anlatmalıydı. Olay buraya gelmemeliydi! Hem Galatasaray Başkanı hem de teknik direktörü krizi yönetemedi.
***
HAKEME VE VAR'A EN ÇOK BASKI YAPAN KAZANIYOR
Galatasaray, Karagümrük karşısında bulduğu ilk golden önce sarı kırmızılı futbolcu rakibine faul yaptı. Normalde golün iptal edilmesi gerekirdi.
Galatasaray'ın kazandığı ikinci penaltıda ise omuz omuza mücadelede Rashica abartılı bir şekilde düşerek hakemi yanılttı. Penaltı kararı yanlış. Hakem yorumcuları da aynı eleştirileri yaptılar.
Evet, her maçta hakem hataları yaşanıyor ama Süper Lig'de hakemleri hiç bu kadar tartıştığımız bir sezon geçirmedik.
Artık VAR atamaları hakem atamaları kadar önemli hale geldi. Normalde VAR hakem hatalarını azaltmak için var olmalı ama bizde zaman zaman VAR'dan hakemlere hatalı kararlar verdirecek müdahaleler yapılıyor.
Galatasaray'ın Başkanvekili Erden Timur'un, "Biz, her şeyi göze aldık. Bu şekilde giderse bu ligi bitirtmeyiz" açıklamasından sonra lige şaibe düştü! Sürekli 'Ofsaytımsı' kararlar alındı!
Timur'un çıkışının işe yaradığı görülünce bu sefer hem yöneticiler hem sosyal medyadaki taraftar gurupları MHK'ya ve hakemlere inanılmaz bir baskı oluşturmaya başladılar.
Sahada da futbolcular hakemlere sürekli itiraz ederek bu baskıyı artırdılar.
Açıkçası şimdi Fenerbahçe ve Beşiktaş da Galatasaray gibi maçlara önce hakeme ve VAR'a baskı kurarak çıkıyor.
Çıkan kavga ve tartışmalarda TFF artık otoritesini gösteremiyor. TFF Başkanı konuşsa bile kendini dinletemiyor!
Forumlardaki yorumlara bakın, birçok taraftar "MHK ve hakeme en çok baskı yapanın kazandığı bir ligi izlemek istemiyoruz" diyor.
Seneye bu konuda radikal kararlar alınmalı!
***
Altyazı
"Kaybedecek bir şeyinin kalmaması, özgürlük galiba." (Kaybedenler Kulübü)