Listeler açıklandı ve CHP ile İYİ Parti'nin milletvekili listesinde birçok skandal ve tartışmalı isim ortaya çıktı.
CHP'ye gönül vermiş Kemalistler ve sosyal demokrat şokta! Listelerde PKK sempatizanları, FETÖ operasyonlarına destek verenler, hatta eskiden CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu ile dalga geçenler bile var.
Örneğin Türk askerinin fotoğraflarını paylaşarak 'Çocuk katili' göndermesi yapan Hacer Foggo, Kılıçdaroğlu tarafından İzmir'den aday gösterildi.
Meral Akşener de şehit yakınına ağza alınmayacak küfürler eden Lütfü Türkkan'ı Kocaeli'den aday gösterdi.
PKK'nın elebaşı Öcalan'ı öven Okan Konuralp de CHP listesinden Ankara'da aday gösterildi.
FETÖ kumpası olduğu ortaya çıkan Balyoz, Ergenekon davalarının kritik ismi olarak bilinen Sadullah Ergin, DEVA Partisi kontenjanından CHP Ankara 1. Bölgeden adayı yapıldı. Evet, Kılıçdaroğlu'nun "Hakimlere baskı kuran Sadullah Ergin'e boyun eğmeyeceğiz" dediği isimden bahsediyoruz. Ergin'i aynı zamanda 3 Temmuz Kumpası'nda da kritik rol oynadığı için Uğur Dündar gibi birçok Fenerbahçeli kabullenemiyor.
FETÖ ile mücadele edilen dönemde Hakan Şükür ile birlikte AK Parti'den istifa eden İdris Naim Şahin de İyi Parti Ordu vekili adayı oldu.
Daha kötüsü Kılıçdaroğlu, "Ah Kılıçdaroğlu ah.. Yine mi çuvallamış?" ve "Türkiye'nin en büyük şanssızlığı CHP ve Kılıçdaroğlu" gibi paylaşımlar yapan Mehmet Emin Ekmen'i DEVA adayı olarak CHP listesinden Mersin'de aday gösterdi iyi mi?
Bunlar gibi daha birçok tartışmalı vekil adayı var.
Kılıçdaroğlu'nun daha önce AK Parti'den ayrılanları, diğer partilere verdiği kontenjan yüzünden vekil adayı göstermesi de ilginç. Bu adayların çoğu seçimi kazanacak garanti yerlerden aday gösterildi.
Yani seçim sonrası Meclis'te Ak Parti'den kovulmuş ya da kendi isteğiyle ayrılmış eski AK Parti'li bir grup olacak. Peki, bir krizde eski AK Parti'liler yuvaya dönmek isterse ne olacak?
Ayrıca CHP ve AK Parti'nin ittifaklara kabul ettiği küçük muhafazakâr partilere verilen vekil kontejanları hesaba katılırsa Meclis'te tarihindeki en büyük sağcı blok oluşabilir. HDP'yi de etnik milliyetçi sayabiliriz!
Özetle seçimi kim kazanırsa kazansın yeni Meclis'te Kemalist ve sosyal demokrat kesim eskisinden daha az güce sahip olabilir.
***
HERKES ANNE-BABA OLMAMALI
Adana'nın Seyhan ilçesinde S.T. ve A.T. çiftinin yaşadığı evden kötü kokular gelmesi üzerine komşular durumu polise bildirdi.
Polis eve gelince kötü kokunun çiftin iki aylık kız bebeklerinin ölümünden kaynaklandığı ortaya çıktı.
Anne tutuklandı, baba ise aranıyor.
Bir hafta önce öldüğü belirlenen bebek, uyuşturucu bağımlısı olduğu öne sürülen anne ve babası tarafından fark edilmemiş.
Neden herkesin çocuk sahibi olmaması gerektiğine ibretlik bir olay!
Böyle vicdansızların anne-baba olmamaları için ebeveyn ehliyeti çıkarılsa karşı çıkmam.
***
EN ZENGİN KADIN AMA...
Forbes'un milyarderler listesine L'Oreal'in varisi ve yönetim kurulu üyesi Francoise Bettencourt Meyers üst üste üçüncü kez dünyanın en zengin kadını olarak girdi.
Serveti 80,5 milyar dolar olan Meyers, küresel listede de 11. sırada.
Meyers, L'Oreal çatısı altında 35'ten fazla kozmetik, cilt bakımı ve kişisel bakım markasına sahip.
Servetini genelde kadınlara güzellik malzemeleri satarak kazanan Meyers'in hiç estetiği yok gibi. Yüzündeki kırışıklıklar çok belirgin.
Ayrıca gıdığı var ve çenesi de sarkmış. Tabii tüm bunlar 69 yaşın getirdiği etkiler. Ama buna rağmen makyaj yapmamış. Belki biraz pudra ya da besleyici krem vardır yüzünde.
Demek kadınların deli gibi aldığı markanın güzellik ürünleri bu markanın sahibinde bile işe yaramıyor! Ee o da laboratuvardaki gerçekleri biliyor.
Kadınlara büyük oranda hayal satıyor!
Meyers'ı takdir ediyorum. Dudak şişirme, yüz ve boyun gerdirme, botoks vs. hiç o işlere girişmemiş. En zengin kadın ama yüzünde estetik yok gibi! Sadece saçlarını boyamış!
***
OTİZMLİ EVLADI OLAN BABANIN YEDİĞİ DAYAK
İstanbul Beylikdüzü'nde ailesinin iş yerinde kriz geçiren beş yaşındaki otizmli çocuğun çıkardığı gürültüden rahatsız olduğunu belirten üst komşu Yunus Ş., önce çocuğun annesi ile tartıştı.
Bu olayın ardından 20 gün geçtikten sonra da bu kez çocuğun babasına birkaç sopalı adamla birlikte saldırdı. Klasik bir gürültü kavgası gibi gözüken bu olayı özel kılan beş yaşındaki otizmli kardeşimiz.
Belli ki, saldırgan hayatında hiç otizmli çocuk görmemiş. Ya da görmüş ama umurunda değil. İnsanlık namına hiç empati kurmaya çalışmamış.
Bu çocuklar özel varlıklar. Daha çok ilgiye ve hoşgörüye ihtiyaçları var.
Otizm konusunda farkındalık projeleri geliştirilmeli. İnsanlara otizm anlatılmalı.
***
PLASTİKLER ÜREMEYİ ENGELLİYOR!
ABD'li uzmanlar, gıdalardan içme suyuna ve hatta kan damarlarına kadar sızan plastik kirliliğinin çocuk sahibi olmayı giderek zorlaştıracağı görüşünde.
Icahn Tıp Okulu'ndan epidemiyolog Shanna Swan ve meslektaşları, fitalat gibi endokrin bozucu kimyasallar nedeniyle erkeklerin penislerinin daha anne karnında daraldığını tespit etti.
Fitalatlar, insan vücudundaki endokrin sistemi denen hormon üretim mekanizmasına müdahale ediyor. Ve bu müdahale gelişim, üreme, beyindeki problemlerle bağlantılı.
Endokrin bozucu kimyasallar; tuvalet kağıdı, kişisel bakım ürünleri, kozmetikler, gıda ambalajları, oyuncak ve deterjan gibi yaygın ürünlerde kullanılıyor.
Tam distopik filmlere konu olacak bir araştırma. Filmin öyküsü şöyle olsun; yoğun plastik ve kimyasal kullanıma maruz kalan insanoğlu zamanla üreme özelliğini kaybediyor!
Bunu da tabiat, kendisini kirleten plastik ve kimyasal maddeleri insanlara geri iade ederek yapıyor!
Ne de olsa yediğimiz balıklarda bile mikroplastiklere rastlıyoruz! Zaten doğum oranlarında düşüş var.
Eğer çevre kirliliği bu hızla devam ederse, vücudumuza daha çok plastik girerse üremenin son bulduğu bir kıyamet senaryosu yaşayabiliriz.