İspanya Sağlık Bakanlığı, ülkede Aralık 2022 itibariyle 793 bin 521 kişinin ameliyat olmak için sıra beklediğini açıkladı. Ve şu veriler paylaşıldı:
Ülkede, ameliyat için ortalama bekleme süresinin 122 gün.
Mevcut durumda hastaların yüzde 22'si en az 6 ay ameliyat olmak için bekliyor.
İspanya'da her bin kişiye düşen 85 hastanın yüzde 56'sı uzman bir doktora görünebilmek için 60 günden fazla randevu sırası bekliyor.
Bu haber, Türkiye'nin sağlıkta gelişmiş birçok ülkeden daha ileri olduğuna tipik bir örnek.
Bu konuda daha önce de yazdım. Tekrar, tekrar yazmaya da gerek yok!
Önemli olan vatandaşın görüşü! İşte, İspanya'daki sağlık krizini konu alan haberle ilgili internette çıkan bazı görüşleri yorumsuz paylaşıyorum:
■ "Bugün babamı, Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi kardiyoloji koroner yoğun bakımdan çıkardık. Ne operasyon ücreti, ne ilaç, ne muayene, ne oda parası, ne yemek, ne de refakatçı yemek ücreti ödemedik. Az önce doktorun yazığı 5 adet ilacı aldık eczaneden 1 kuruş para alınmadı."
■ "6 aydır bacağımdaki varise ultrasonla bakacaklar, bekliyorum. Diğer ülkeleri bilmem ama İsveç hastanede sıfır."
■ "Ben ölsem unutmam. 90'larda İstanbul'un en tanınmış hastanesinde size uygun kanı almak için kanınızı satmak zorundaydınız. Yaşayan bilir."
■ "Sağlık konusunda Türkiye dünyaya örnek. 27 tane ülke gezdim ve gördüğüm sonuç budur."
■ "Hollanda'da oğlum için hastaneden randevuyu beş ay sonraya gün verdiler. Bunlar şaka değil gerçek!"
***
İSVEÇ, ALTILI MASA'YA GÜVENİYOR!
Türkiye'nin onay verdiği Finlandiya, NATO'nun 31'inci üyesi oldu.
İsveç ise PKK ve FETÖ olmak üzere terör örgütlerine destek verdiği için Türkiye'de veto yedi ve NATO'ya giremedi!
Oysa Türkiye 'Teröre destek olmayı bırakın' diye defalarca uyardı.
Ama İsveç, 'bebek', öğretmen, işçi katillerinin haklarını savunuyor, iyi mi?
Bu nasıl bir PKK, YPG ve FETÖ aşkıdır?
Rusya ile savaş riskine rağmen vatandaşlarının güvenliğini ikinci plana atıyorlar!
Reuters, "Türkiye'de 14 Mayıs'ta seçim düzenlenecek.
Muhalefetin kazanması İsveç'in hızlı katılım şansını artırır" diye haber yaptı! Zaten beklenen de buydu.
İsveç teröristlere desteği kesmemek için Altılı Masa'ya güveniyor! Millet İttifak'ı seçimi kazanırsa gözü kapalı NATO'ya girerim hesabı yapıyorlar!
Ya bu plan tutmazsa!
İşte o zaman İsveç'in düşeceği durum daha acıklı olacak!
***
ARTIK SCOOTER SORUNUNDAN İBB SORUMLUDUR
İstanbullulardan "Paris gibi scooter'ları yasaklayalım" sesleri yükselince İETT Genel Müdürü Buğra Gökçe, elektrikli scooter'larla ilgili İBB'nin aldığı kararları açıkladı.
Yeni düzenlemeye göre scooter'lar için 1500 park alanı açılacak!
İki yıldır scooter'ları tartışıyoruz. Hâlâ park alanı yapacaklar! Biraz daha bekleseydiniz!
Öte yandan park alanlarına park eden kullanıcılardan yüzde 10-15 indirime tekabül eden açılış ücreti ise alınmayacak. Yani bu alanlara yine park etme zorunluluğu olmayacak! Yolda denk gelirse o park alanını kullanacak! Bu mudur yani çözümünüz?
Ayrıca yeni düzenlemeyle yaya trafiğinin yoğun olduğu bölgeler 'hassas bölge' ilan edilecek ve buralarda hız sınırı saatte 12,5 km olacak.
Dakikayla ücret yazan bir uygulamada hızı düşürmek scooter'ı kiralayan firmaya yarar!
Yeni düzenlemede "Operatörlerin mobil uygulamaları İstanbulKart ile entegre olacak. Süreç içerisinde toplu taşıma ile tam entegrasyonu sağlayacak çözümler geliştirilecek" deniyor.
Bu kararla İBB, kiralanarak kullanılan elektrikli scooter'ların sorumluluğunu üzerine almış oluyor.
İstanbulKart ve toplu taşıma ile entegrasyon; scooter kullanılmasını ve çoğalmasını kabul ediyorum demektir!
Daha önce scooter kazalarında yüzlerce kişi yaralandı, bazı gençler hayatını kaybetti.
Eğer yeni düzenlemeyle kazalar artarsa İBB de bundan sorumlu olur. Dikkat edin alınan kararlarda kask takma mecburiyeti yok!
Motosiklet sürücülerinin kask takması mecburi ama scooter sürücülerine bu mecburiyet yok!
Otomobilin, otobüsün altında kalınca scooter sürücülerine bir şey olmuyor mu?
Yoksa scooter şirketlerine ekstra kask maliyeti getirilmesinden mi korkuluyor?
Neden kaldırımlara park yasağı uygulanmıyor? Yaşlılardan, engellilerden, çocuklardan daha mı önemli scooter şirketleri?
***
BEBEKLERİN CİNSİYETİ BELİRLENSİN Mİ?
ABD'de ebeveynlerin bebeklerinin cinsiyetini seçmelerine olanak tanıyan yeni bir IVF (tüp bebek) tekniği geliştirildi.
Araştırmacılar, spermi önceden ayırmak ve seçmek için bir teknik belirledi; bu da embriyoların cinsiyetinin belirlenebileceği anlamına geliyor.
Yeni teknikle cinsiyet belirleme başarı oranı yüzde 80'e çıktı.
Bebeklerin cinsiyetinin belirlenmesine birçok ülke etik açıdan karşı çıkıyor.
Bazı ülkeler belirli şartlar altında bu tercihe izin veriyor.
İşin aslı; tüp bebek endüstrisinde de büyük paralar dönüyor. Cinsiyet tercihi yapmak isteyen çiftlere bir şekilde göz yumuluyor ama diğer taraftan da bu teknolojinin genele yayılması istenmiyor.
Aslında sağlıkla ilgili bazı istisnalar dışında cinsiyet belirleme tamamen yasaklanmalı.
Dünya genelinde zaten doğum oranlarında büyük bir düşüş var. Cinsiyet belirleme hem doğum oranını düşürür hem de cinsler arasındaki dengeyi bozar.
***
DEPREMLERE MEYDAN OKUYOR
Depremlerde en büyük hasarı Hatay'ın Samandağ ilçesi gördü ama burada bulunan 2 bin yıllık Titus Tüneli'ne hiçbir şey olmadı.
Tünel deprem felaketine rağmen ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
Roma İmparatoru Vespasianus'un emriyle yapılan Titus Tüneli, yedi metre yüksekliğinde ve bin 380 metre uzunluğunda.
Elle yapılan dünyanın en büyük tüneli aynı zamanda.
Hatay'da bir yıllık yeni binalar yıkılırken elle yapılan 2 bin yıllık devasa tünelin hiç hasar görmemesinden çıkarılacak çok ders var!