İstanbul'un 39 ilçesinden sucuklar toplanarak laboratuvar ortamında incelendi.
Denetçiler, hayvansal hücre kullanılmadan yalnızca ot ile üretilmiş hileli sucukları tespit etti.
Gıda Laboratuvarları Başkan Yardımcısı Selman B. Orhan, soya unu, tuz, tatlandırıcı ile üretilmiş sucuğa et tadı verildiğini açıkladı:
"Çok gelişmiş teknolojiler var. Soya ununa tuz, tatlandırıcı kattığınızda et yediğinizi sanıyorsunuz. Bunun yakalanması çok zor. Protein oranı olarak baktığınızda yüzde 22 protein var ama önemli olan o proteinin bitkisel mi hayvansal mı olduğu. Et yerine ot yiyoruz."
Buna da şükür! Sucuğun içinde et yerine ot varsa yine iyi!
At, eşek eti, tavuk bacağı ya da başka şeyler de olabilirdi ki, daha önce sucuklarda bu maddelere çok rastlandı.
Demek ki, fırsatçılar etin fiyatı artınca 'yapay sucuk' üretmişler!
Israrla yapay ete geçilmesini savunan Bill Gates'e bu 'ot sucuk'lardan tattırmak gerek.
Belki de hiç etin olmadığı bir dünya markası vegan sucuk yaratmış olabilir bizim uyanıklar!
Tartışılması gereken bir diğer konu da bu 'ot sucuk'ların genelde marketlerden alınan örneklerde çıkması!
Selman Orhan, gıda ürünlerinin içinde ne olduğunun etiketlere yazılmasının yasal zorunluluk olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Siz protein oranı olarak baktığınızda yüzde 22 protein var ama önemli olan o proteinin bitkisel mi hayvansal mı olduğu..." Tamam, hayvansal gıdalarda bitkisel proteinler kullanılıyor. Bunları diğer sanayi tuzları ile kamufle edip içine başka şeyler de katıyorlar ve üstelik bu yaptıklarını etiketlere de yazıyorlar!
Ama biz gıda ürünlerindeki etiketleri okurken o kimyasal verilerden genelde bir şey anlamıyoruz!
Ve günün sonunda 'ot sucuk' yiyoruz!
Peki, bu etiket kandırmacasını ortadan kaldırmak için etiketleri halkın anlayacağı şekilde yazılmasını neden sağlamıyoruz?
Öte yandan gıda teröristleri ve fırsatçılarıyla mücadele etmek için daha çok denetime ve o denetimi yapacak daha çok gıda mühendislerine ihtiyaç var.
***
ACILAR VE MUCİZELER
Kahramanmaraş'ta enkazdan beş gün sonra çıkarılan Rübeyda Keçeci, eşi ve iki çocuğunun vefat ettiğini öğrendiği anlarda hamile olduğunu öğrendi.
Depremde eşinin kendilerini korumak amacıyla siper olduğunu, kolonların altında kalarak hayatını kaybettiğini anlatan Keçeci, eşinin cenazesinin beş gün göğsünün üzerinde kaldığını söyledi.
Şimdi enkazdan birlikte kurtulduğu oğlu Aras ile birlikte konteyner kentte hayata tutunan Rübeyda Keçeci, "Allah'ın bir mucizesi, iki çocuğumu aldı ve bana teselli için bir mucize gönderdi" diyor.
Gerçekten o büyük acılara rağmen yeniden hayata tutunmayı sağlayacak bir mucize gerçekleşmiş. Tam filmi çekilecek bir olay.
Eminim bu haberi okurken birçoğumuz kendi dertlerimizin ne kadar basit olduğunu fark etti!
***
BU NASIL GERİ DÖNÜŞÜM?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) bağlı ekipler, eski metrobüs araçlarını Makine Kimya Endüstrisi'ne vermeden önce parçalara ayırmış.
Bu araçlar rahmetli Kadir Topbaş tarafından 2007-2008 yılında Phileas şirketinden alınmıştı.
Metrobüs hattının eğimli yapısına uyum sağlayamadıkları için bu araçların çoğu yolda kaldı, bazıları yandı ve sonra garajda çürümeye terk edildiler.
İBB, şimdi bu araçlara geri dönüşüm yaptığını iddia ediyor.
Lakin medyaya sızan görüntülerde parçalama işleminden önce bir metrobüs bakımlı ve sağlam gözüküyor.
Daha önce Afrika ülkelerine eski otobüsler bağışlanmıştı. Bu metrobüsler de bağışlanamaz mıydı?
Hadi firma kapandı ve araçlar yedek parça eksikliğinden kullanılmıyor diyelim.
Basına yansıyan parçalama işleminde önce cam ve plastik parçaların sökülmediği gözüküyor.
O metrobüslerden birçok yedek parça elde edebilirdik. Dönüştürmenin de bir tekniği var.
Mümkün olan her parçadan yararlanıp sonra prese sokarsın!
***
PİRLO, FENERBAHÇE'YE...
Süper Lig'de Karagümrük 10 haftadır kaybetmiyor. Dokuzuncu sıradalar ve bir maçları eksik.
Mütevazı kadroya rağmen İtalyan teknik direktörü Andrea Pirlo, Türkiye'deki ilk senesinde iyi iş çıkarıyor.
Pirlo sözleşme uzayacak mı sorusuna "Sözleşme konusunu sezon sonunda konuşacağız" yanıtını verdi.
Pirlo, Juventus'un başındayken kötü transfer politikasının kurbanı olmuştu.
Onun gibi bir futbol efsanesinin Türkiye'ye Karagümrük için gelmesi büyük sürpriz olmuştu.
Muhtemelen seneye İtalya'ya döner. Ligin başında Jorge Jesus'u mu, Pirlo'yu mu istersiniz diye sorsalar bence birçok Fenerbahçeli Pirlo derdi.
Şimdi neden olmasın! Süper Lig deneyimi de elde etti!
***
İSTANBUL EMNİYETİ KONYA'YI ÖRNEK ALMALI
Konya'da bir şahıs polis merkezine giderek köpeklerinin çalındığı ihbarında bulunmuş.
Polis köpekleri bulmuş ama köpekler yasaklı ırk 'Pitbull Terrier' çıkmış. Ve köpeklerin sahibine köpeklerin kaydını yaptırmadığı için tam 66 bin 798 lira ceza kesilmiş.
Şahıs köpekleri bulduğuna sevindi mi üzüldü mü acaba? Ee suç onda.
Pitbull besleyip kayıt altına almazsan cezayı yersin.
Yine Konya'dan bir haber... Konya İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, tehlikeli köpek ırkı gezdirildiği ihbarı üzerine harekete geçmiş.
Ve bir kişiye yasaklı ırk American Staffourtshire cinsi köpeği ağızlıksız gezdirdiği için 33 bin 399 TL ceza kesilmiş.
Yasaları uyguladığı için Konya Emniyeti'ni kutlarım.
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü yasaklı ırk köpeklere karşı mücadele ediyor mu? Hiç Konya'dakine benzer haberler İstanbul'da çıkmıyor!
Örneğin Beşiktaş'ta Pitbull gibi tehlikeli köpekleri ağızlıksız gezdiren birçok cahil görüyorum.
Hem de çocuk parkında gezdiriyorlar. Tasmasız gezdirenler bile var!
Aslında Konya'daki gibi yasaklı köpekler için her şehirde cezalar kesilse köpek sahiplerinde bir farkındalık oluşur.