Yeni yapılan 'Nature Human Behaviour' isimli araştırma, sosyal medyada negatif unsur barındıran haber başlıklarının daha fazla tık aldığını ortaya koydu.
Bunu gazeteciler biliyor zaten ve bildikleri için de zaman zaman negatif unsurlu başlıkları bilinçli atıyorlar.
Çünkü haberin başlığında bulunan her negatif kelime başına içeriğin tıklanma oranı yüzde 2,3 artıyor.
Uzmanlar öfke veya korku gibi yüksek uyarılma düzeyine sahip olumsuz duyguların etkili bir şekilde dikkat çektiği ve yüz ifadelerinde ve beden dilinde hızla karşılık bulduğunu söylüyorlar.
Yani negatif başlıkların atılmasından biraz da okuyucular sorumlu.
Bu negatif unsurlara okuyucunun tepkisi azalırsa, gazeteciler de daha etik hareket ederse negatif başlık oranı da düşer diye tahmin ediyorum!
Bu durumun en kötü örnekleri hava durumu haberlerinde yaşanıyor. En küçük kar yağışı ve fırtına sanki kıyamet geliyor gibi yansıtılıyor!
Son ilan edilen kar tatilinde İstanbul'un bazı ilçelerinde yere kar tanesi bile düşmedi!
Özellikle sosyal medyada öyle bir felaket tellallığı yapıldı ki, halka büyük tedirginlik oluştu.
Buna İBB'nin sınıfta kalma korkusu da eklenince okullar boş yere tatil edildi.
En küçük fırtınadan bile kasırga gibi bahsediliyor. Bu durumun ekonomiye de negatif etkisi var.
Birçok insan işine gitmiyor, ticaret duruyor! Yazıktır günahtır. İki tık fazla alınacak diye koca bir kentte hayatı durdurmak skandaldır.
Hava durumuyla ilgili sosyal medyadaki yalan ve abartılı paylaşımlardan hesap sorulmalı!
***
TARAFTARA ÜZÜLDÜM!
PSV Eindhoven, Sevilla ile oynanan maçta sahaya giren ve İspanyol ekibinin kalecisi Marko Dmitrovic'e saldıran 20 yaşındaki taraftarın 40 yıl boyunca Philips Stadyumu'na alınmayacağını açıkladı.
Ben bu taraftar adına üzüldüm. Evet, yanlış okumadınız, üzüldüm!
Bir kalecinin iki eleme turunda üst üste rakip taraftarları çıldırtması pek görülmüş bir şey değildir.
Fenerbahçe taraftarı da Dmitrovic'in kafasına çakmak fırlatmıştı. Hepimiz çakmağı atan taraftara kızdık ama bu Dmitrovic'in büyük provokatör olduğunu değiştirmez!
Sevilla takımının tamamının vakit geçirmek için hem PSV hem de Fenerbahçe deplasmanlarında yapmadıkları rezillik kalmadı.
Bir takımın tamamı vakit geçirmek ve oyunu çirkinleştirmek için oynar mı? Sevilla ise oynar!
Evet, bu rezil futbolun liderleri de Dmitrovic'di. Hem rakip futbolcuları hem de taraftarı kızdırmak ve sahaya yabancı madde atılması için elinden geleni yaptı.
İyi kaleci ama karakteri berbat!
***
İBRET OLSUN DİYE...
Son yazısında depremde hayatını kaybeden Kuzey Kıbrıslı voleybolcuları hatırlatan Prof. Dr. İlber Ortaylı, "25 yavrumuz Adıyaman'daki İsias Otel'in kalıntıları altında kaldı. (Bu) otel, Türkiye'de inşaat sektörünün sahtekârlık olayının abidesi.
Bence olduğu gibi, bir ibret nesnesi olarak bu haliyle muhafaza edilmeli ve hikâyesi anlatılmalı. İnsanların kriminal davranışları unutulmamalı" çağrısı yaptı. Haklı bir çağrı.
Depremden etkilenen 10 ilde, gündem olmuş 10 enkaza gelecek nesillere ibret olsun diye hiç dokunulmamalı. O binalarda yapılan yolsuzluklar ve hataları anlatan bilgilendirici görseller kullanılmalı.
Ve gelecek nesiller yapılan hataları görmeli.
***
ERKEK ÇOCUK YAŞLANDIRIYOR
ABD ve Çekya'da yapılan 50 yaşın üzerindeki 13 binden fazla ebeveynin katıldığı araştırma, erkek çocuk yetiştirmenin beyni daha hızlı yaşlandırdığını ortaya koydu.
Birden fazla oğlu olanların ise sadece kızı olanlara göre bilişsel yeteneklerini daha da hızlı kaybettiği tespit edildi.
Kız çocuğu sahip olanların ise demans olma riski daha az.
Kız, erkek fark etmez evlat evlattır ama iki 'Tazmanya canavarı' erkek evlattan sonra, insan kız çocuğu sahip olunca aradaki farkı daha iyi anlıyor.
En basit örneğiyle kızına "Yapma" dersin yapmaz, durur. Erkek ise önce "Neden" der, sonra da devam eder!
***
2080'LER ZORLU GEÇECEK!
TÜİK verilerine göre; yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, 2017 yılında 6 milyon 895 bin 385 kişi iken son beş yılda yüzde 22,6 artarak 2022 yılında 8 milyon 451 bin 669 kişi oldu.
Yaşlı nüfusun hızla artması ülke için büyük yük.
Çalışma çağındaki yüz kişiye düşen yaşlı sayısını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı, 2017 yılında yüzde 12,6 iken, bu oran 2022 yılında yüzde 14,5'e yükseldi.
Yaşlı bağımlılık oranının 2030 yılında yüzde 19,6, 2060 yılında yüzde 37,5 ve 2080 yılında yüzde 43,6 olacağı öngörülüyor.
Özellikle 2080'ler, çocuklarımız ve torunlarımız için gerçekten zorlu yıllar olacak!
***
BİR DE SMART CITY'DEN BAHSEDİYOR!
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, "Kentin yeniden inşası için Birleşmiş Milletler (BM) himayesindeki Smart City'le anlaşma yaptık. Bu şehir, bundan önce çok yangınlar, depremler gördü ama küllerinden tekrar doğmasını bildi" dedi.
2009 yılından beri kentin belediye başkanlığını yürüten Savaş aslında depremde yıkılan birçok binaya onayı veren kişi!
Normalde Savaş'ın istifa etmesi ve şu an yargılanıyor olması gerekiyordu.
Ama o Smart City'den bahsediyor!
Sadece Savaş değil depremden etkilenen 10 ildeki yerel yönetimlerde farklı kademelerde çalışan ve yıkılan binalarda ihmali olan yöneticilerin de istifa etmeleri ve yargılanmaları gerekiyordu!
Sorumlular hesap vermediği sürece hatalar devam eder!
