Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

2 bin 125 yeni taksi yeter mi?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin UKOME kasım ayı toplantısında, kent genelinde ihtiyaç fazlası 1803 minibüs ve 322 taksi dolmuşun, taksiye dönüşümü kabul edildi.
Toplantıda 500 engelsiz taksi teklifinin neden reddedildiğini ise anlamadım! Engellilerin hayatlarını kolaylaştırma adına güzel bir gelişme olabilirdi
Elbette 16 milyonluk kente 17 bin 500 taksi yetmiyordu.



Taksi durağında durup, yabancı müşteri bekleyen taksiler bile vardı!
Üstelik bu rakam 1990 yılından beri hiç artmamıştı.
Çözüm olarak taksi sayısının en az 5 bin daha artması gösteriliyordu.
Şimdi 2 bin 125 yeni taksimiz daha olacak. Bu sayı da yeterli değil. Ama buna da şükür!
Bence asıl cevap bekleyen soru yeni taksilerin de müşteri olarak önce turistleri tercih edip etmeyecekleri?

***


YOKSUL GENÇLER SOSYAL MEDYA BAĞIMLISI!
40 farklı ülkeden 179 bin ergen çocuk ve gencin katıldığı, Information, Communication and Society adlı dergide yayınlanan araştırmaya göre düşük gelirli gençlerde sosyal medya bağımlılığı daha fazlaymış.
İlginç bir sonuç. Normalde zengin ailelerin çocuklarından sosyal medyayı daha çok kullanması beklenir.



Uzmanlar durumu şöyle özetliyor: Yoksul olarak nitelendirilebilecek gençler fotoğraf ve video paylaşmayı statü ve güç ile eş tutuyor olabilirler. Ve bu yüzden paylaşım yapmaya daha yatkın olabilirler.
Bence sosyal medyanın en kolay ve en ucuz vakit geçirme yöntemi olmasının da etkisi büyük.
İnternetin bedava olduğu kahve zincirlerinde bir kahve ile günü geçiren birçok genç var!

***


DOKTORLARA SALDIRI BİTMİYOR!
İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli asistan Doktor Mücahit Furkan Balcı, eşini erkek doktora muayene ettirmek istemeyen koca tarafından darp edildi.
Doktorun aldığı yumruk darbeleriyle burnu kırılırken saldırgan polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.
Saldırganın göçmen olduğu iddiası eleştiri konusu oldu.



Göçmen, Türk fark etmiyor ki! Doktorlara saldıran, saldırana!
Cezalar artırıldı, doktorlara saldıranlar artık tutuksuz değil, tutuklu yargılanıyorlar. Fakat doktorları hedef alan saldırılar bitmek bilmiyor.
Cezaların ağırlaştırılması da sorunu hemen çözecek gibi gözükmüyor. Bu kültürel, sosyolojik bir sorun.
Doktorlara yönelik saldırıları eğitimle çözebiliriz.

***


BU HABERE EN ÇOK ACUN SEVİNİR!
Şeyma Subaşı kısmetse mayısta muradına ereceğini açıklamış.
Günaydın yazarı Bülent Cankurt, "Çalkantılı bir aşk yaşayan Şeyma ile Meedo için mayıs uzun bir süre ama bu kez durum ciddi gibi gözüküyor!" diye yazmış.
Bence de uzun bir süre!



Bu ikilinin ne yapacağı belli olmaz. Yine küsebilirler ve yine evleneceklerini açıklayabilirler.
Peki, bu evlilik haberine en çok kim sevinir dersiniz?
Ben Acun Ilıcalı derim.
Boşanma protokolüne göre Acun'un Şeyma'ya 10 milyon TL değerinde bir ev alacağı ve her ay 115 bin TL yoksulluk nafakası ödeyeceği iddia ediliyordu.
Fakat Subaşı evlenirse nafakanın kesileceği söyleniyordu.
Acun, Cem Yılmaz'dan daha akıllı çıktı!
Yılmaz nafakayı dolar üzerinden (10 bin dolar) verirken, Acun Türk lirasına güvenmenin karşılığını fazlasıyla almış gibi gözüküyor!
Şeyma ile Meedo en azından İstanbul'da kira ödemeyecekler diyebiliriz!

***


FINANCIAL TIMES'I REZİL ETTİ!
Ünlü İngiliz Financial Times gazetesinde şarkıcı Gaye Su Akyol hakkında yazılan bir izlenim yazısına "Türk şarkıcı Gaye Su Akyol, Erdoğan'ın en kötü kâbusu" başlığı kullanıldı.
Eminim birçok insan "Kim bu Gaye Su" diye Google'dan arama yapmıştır.
Değil Başkan Erdoğan, AK Parti ilçe başkanlarının bile Gaye'den haberi yoktur!
Aslında yazıyı kaleme alan Nick Hasted, 'Erdoğan'ın en kötü kâbusu' sözünü Gaye Su, Başkan Erdoğan'ın en sevmediği insan tipini temsil ediyor anlamında yazmış.
Bu kanıya nereden vardığını merak ettim doğrusu! Muhtemelen Gaye Su yine kendini olmadığı bir marjinal insan ve Türkiye'nin en büyük muhalifi diye tanıttı.



Galiba yazar da şarkıcıyı gözünde çok ama çok büyüttü. Ve ortaya böyle saçma bir yazı ve başlık çıktı!
Kişisel fikrimi açıklayım: Türkiye'de Gaye kadar şişirilmiş bir balon yoktur! Sesi kötü, şarkılarının çoğu cover, marjinal duruş sergilemeye çalışıyor ama hiç inandırıcı değil.
Ama bu kız PR'ı çok iyi biliyor!
Sürekli 'Gezi' edebiyatı yapıyor.
Hâlbuki 'Gezi Olayları'nda Gaye Su ortalıkta yoktu. Öne çıkan biri değildi.
Daha önce Guardian gazetesi onu "Türkiye'nin en cesur sanatçısı" ilan etmişti iyi mi? Ve bu başlığa da başta muhalif sanatçılar olmak üzere birçok insan epeyce gülmüştü.
Gaye Su'nun artık nasıl bağlantıları varsa Financial Times, Guardian gibi köklü gazetelere kendini Türkiye'nin en muhalif, en marjinal sanatçısı olduğuna ikna etmiş!
Gaye Su'ya muhalif demek, muhalif sanatçılara haksızlıktır!
Aslında bu yazılar, Türkiye'yi her fırsatta eleştiri bombardımanına tutan Financial Times ve Guardian'ın ciddiyetini zedeledi.
Zaten sosyal medyada fena dalga geçildiğini anlayan Financial Times, yazının başlığını değiştirmek zorunda kaldı.
'Türk Şarkıcı Gaye Su Akyol – Umut ve Özgürlük' gibi düz bir başlık atmak zorunda kaldılar.
Bu düz başlık bence gazetenin kendi yazarına ve Gaye Su'ya karşı duyduğu hayal kırıklığının bir göstergesi.
Hadi yazar saçmalamış. O gazetede Türkiye'yi bilen, "Arkadaşlar bu şarkıcı büyütülecek biri değil, tam bir troll" diyecek biri de mi yoktu?

***


Altyazı
"Ya iyi biri olarak ölürsün ya da kötü birine dönüşecek kadar uzun yaşarsın." (The Dark Knight)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA