Yaklaşan seçimlerle ilgili en çok ilk kez oy kullanacak 6 milyon genç tartışılıyor. Seçimlerin kaderini Z kuşağı belirleyecek diye stratejiler geliştiriliyor.
Aslında her oy değerli.
Örneğin ülkemizde 65 ve daha yukarı yaştaki insanların sayısı 2016 yılında 6 milyon 651 bin kişi iken son beş yılda yüzde 24,0 artarak 2021 yılında 8 milyon 245 bin kişi oldu.
Siyasi partiler gençlere en çok sosyal medyadan ulaşmaya çalışıyorlar.
Peki, yaşlılara nasıl ulaşılacak? Onlara internet ve sosyal medyadan ulaşmak zor!
65-74 yaş grubundaki kadınların yalnızca yüzde 25,9'u, erkeklerin ise yüzde 40'ı internet kullanıyor.
65-74 yaş aralığındaki insanların yüzde 70'i internet kullanımından uzak bir hayat sürdürüyor. 75-79 yaş arası 1 milyon 392 bin ve 80 yaş üstü 1,5 milyon insanda internet kullanma oranı daha da düşük olmalı.
Özetle yaşlılara internetten ulaşmak zor! Onları miting alanlarında da zor görürsünüz!
Yaşlılar arasında her sabah gazetesini alan, akşam da tartışma programlarını kaçırmayanlar da var, akıllı telefonu olmayan, TV izlemeyenler de var. Yani öngörülemeyen bir yapıya sahipler. Yaşlı kuşağa ulaşmak Z Kuşağı'ndan daha zor!
Bence seçimlerin kaderini Z Kuşağı değil, 65 ve üstü insanlar belirleyecek! Bu kitle tamamen kapalı bir kutu. Kimse onları çantada keklik görmesin!
***
MASKE CEZASI ÖDEYENLER NE OLACAK?
52 maddelik torba yasada maske yasağı cezasının silinmesi de yer alıyor. Torba yasanın ilgili maddesi kabul edilirse maske yasağına uymayanların cezası silinecek.
Hiç maske takmayıp onlarca ceza yiyip, hiç ödeme yapmayan bir dayı vardı.
Şimdi o haklı mı çıktı yani?
Maske takmayanlara 900 TL idari para cezası kesilmişti. Amaç Kovid-19 salgınının hızlı yayılmasının önüne geçmekti ve bunda da başarılı olunmuştu.
Birçok insan bu cezalara isyan etmişti.
Peki, kesilen cezaları ödeyenler ne olacak? Eğer onlara paraları iade edilirse birçok insanı mutlu eden bir uygulama olur.
***
KONSEY' ÖBÜR TARAFTA TOPLANIYOR!
Usta oyuncu İsmail İncekara'yı 72 yaşında kaybettik. 'Kurtlar Vadisi'nde oynadığı 'İplikçi Nedim' karakteriyle büyük şöhrete kavuşmuştu. Dizideki sözleri günlük hayata geçmişti:
"Nasıl parayı severdi rahmetlik, kış günü ölmedi ki masraf çok olmasın. Baharda toprak yumuşacıkken defnettik kendisini…"
"Değil ıhlamur içmek, ıhlamur ağacı yesem gevşemez sinirlerim"
"Aman caniim, bu dolmacik parmaklarim dölar saymazsa rahat edemez..."
1950 doğumlu İncekara İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü'nde başladığı yüksek öğrenimini Ankara Devlet Konservatuvarı'nda tamamlamıştı.
Yani 'İplikçi Nedim'in ekonomik öngörüleri eğitim hayatına kadar uzanır.
Önce Ankara sonra İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda çalışan İncekara, 2000-2001 sezonunda yardımcı rolde yılın en başarılı erkek oyuncusu dalında Afife Tiyatro Ödülü'nü kazanmıştı.
Onu sadece 'İplikçi Nedim' karakteriyle anmak haksızlık olur.
'Duvardaki Kan', 'Melek Apartmanı', 'Deli Yürek' 'Aliye', 'Aynı Çatı Altında', 'Dar Alanda Kısa Paslaşmalar', 'Barda', 'Zincirbozan' gibi başarılı birçok dizi ve filmlerde yer almıştı.
Hep başrol oyuncuları öne çıkar ama film ve dizileri asıl sırtında taşıyanlar karakter oyuncularıdır.
Karakter oyuncusu olmak jön olmaktan daha zordur! Birbirinden farklı her rolün altından kalkmanız gerekir. İncekara da her rolün altından kalkan usta bir oyuncuydu.
Günümüzde sinema ve dizilerde de en büyük eksiklik karakter oyuncularında yaşanıyor. İncekara gibi büyük ustaların yeri dolmuyor.
Artık Konsey öbür tarafta toplanıyor! İplikçi Nedim, Laz Ziya, Hüsrev Ağa, Testere Necmi, Tombalacı Mehmet, Deve Tuncay ve diğerlerine selam söyle.
Mekanın cennet olur inşallah.
***
UYKU TATİLİ
CNN'nin haberine göre son dönemde 'uyku turizmi' yükselişe geçmiş!
"Ne yani tatili uyuyarak mı geçireceğiz" dediğinizi duyar gibiyim. Yine tatilinizi yapıyorsunuz ama daha kaliteli uyuyorsunuz, uykuyu biraz uzatıyorsunuz!
"Dinlenmeyi teşvik etmek" için tasarlanan bu tatil şekli, yenilikçi ses yalıtımıyla donatılmış odalar ve rahatlatan bir atmosfer vadediyor.
Uyumayı teşvik için oda parfümleri, rahatlatıcı müzikler özellikle seçiliyor.
Ayrıca bazı uyku programları ve uyku düzenini iyileştirmeye yönelik imkanlar sunuluyor.
Araştırmalar pandeminden bu yana insanların uyku kalitesinde düşüş yaşandığını gösteriyor.
Çıktığımız tatillerde ne kadar dinlendiğimiz de meçhul. Yüksek sesli canlı müzik, eğlenceler, sürekli bir koşuşturmaca, Instagram'a görsel atma telaşı vs. bunlar hep insana "Tatilden yorgun döndüm" dedirtiyor.
Güzel uyku için illa lüks bir otele de gitmeye gerek yok. Kafanızda "Ben bu hafta sonu iyi uyuyacağım" diye odaklanmak bile kaliteli uykuya ulaşmada ilk adım sayılır.
***
DİZİ OYUNCUSUNDAN SATILIK ARABA
Bir sitede "Dizi oyuncusundan" masrafsız tam otomatik 90 bin km'de…" başlıklı ilan sosyal medyada ilgi gördü.
Dizi oyuncusu olunca ne oluyor? Araba temiz ve hasarsız mı oluyor?
Söz konusu ilanda ise 2006 model, eski, küçük bir araba satışa çıkarılmış. Belli ki bu araç dizilerde yan rollerde oynayan birine ait. Belki de satan oyuncu değil!
Doktordan, öğretmenden satılık diye de ilan verenler oluyor. Belki o doktor, öğretmen, ya da dizi oyuncusu mesaisi bitikten sonra yollarda drift, makas atıyor! Ve bu yüzden kazalara karışıyor. Yüksek devirde kullanıp araca zarar veriyor da olabilir.
Oyuncudan ya da doktordan araba almanın avantajı yok!
***
Altyazı
"İnsanlar basit nedenlerle mutlu, daha da basit nedenlerle mutsuz olacak şekilde yaratılmıştır. Aynen basit bir nedenle doğmaları ve daha da basit bir nedenle ölmeleri gibi…" (İklimler)