Sinema salonu sahipleri, Bodrum'da düzenlenen 10'uncu Türk Filmleri Haftası'nda yayınladıkları videoda 'Güle Güle Sana' şarkısıyla birlikte "Beyazperdeden uğurladıklarımız" ibaresine yer verdi.
Uğurlanan kişiler ise Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar!
Böylece salon sahipleri, yeni yapımlarını dijital platformlara çeken Cem, Şahan ve Yılmaz'a tepki gösterdiler.
Bu üçlünün sinemaya ihanet ettikleri söyleniyor!
Yapımcılar hak ettiklerinden az kazandıklarını, mısır parasına çalıştıklarını söyleyip kazan kaldırdıklarında aynı salon sahipleri mevcut durumdan faydalanmadılar mı?
Sonra üst üste açılan dijital platformlar sinema salonlarına rakip oldular. Ardından pandemide sinemaya gitmek yasaklanınca izleyici dijital platformlara alıştı.
Ve rekabet tersine döndü!
Şimdi içerik üretenin dediği oluyor! Yapımcıların tercih alternatifleri arttı.
Aslına bakarsanız Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan son dönemde gişede beklenen hasılatları yakalayamıyorlardı. Şahan bile 'Recep İvedik' çekmeyince iyi para kazanamıyordu! Tam da bu üçlü üretme krizi yaşarken şapkadan dijital platformlar çıktı.
VASATLIĞIN İKTİDARI
Dijital platformlar sinemanın eski lokomotifi bu üç isme gişe stresi yaşamadan garanti para sundular!
Garanti kazancın formülü de düşük bütçeyle orta karar işler yapmaktı!
Günün sonunda kaybeden izleyici ve sinema sanatı oluyor! Eskisi gibi kaliteli yapımlar çekilmiyor!
Tüm dünyada benzer bir süreç yaşanıyor. Sinema salonlarını Marvel ve DC'nin süper kahraman filmleri kurtarıyor! Artık 'Titanik', 'Gladyatör', 'Son İmparator' gibi büyük bütçeli başyapıtlar zor çekilir!
Sanatsal ve bağımsız filmlerin ise hiç salon bulma şansı yok! Dijital platformlar evde ucuza film keyfi sunarken kalite hep düşecek! Sinemaya gitmenin sosyalleşme olduğu günler geride kalacak!
Siyasal sinema denince sinema kütüphanelerinden 70, 80 ve 90'larda çekilenler örnek gösterilecek.
Sinema salonları ve yedinci sanat kaybetmeye devam edecek!
Dijital platform yüzünden sinemada da vasatlığın iktidarı hüküm sürecek.
***
ZAMANI KULLANMA SANATI
Sanki zamanınız yetmiyor, hiçbir şeye yetişemiyor gibi hissediyorsunuz değil mi? Bu çağımızın sorunu aslında. Gelişen teknoloji hayatımızı kolaylaştıracağı yere insanlara daha çok sorumluluk yüklüyor!
Artık zamanı yönetmede bir sanat. Örneğin uzmanlar yapılacak işlerle ilgili günlük bir rutininizin olmasını öneriyor. Diğer önerileri ise şöyle; kendinize hedefler koymak, not defteri tutmak, öncelik sırası oluşturmak. Bu arada zamanın en büyük düşmanı stresi de yönetebilmemiz gerekiyor!
Bence en önemli öneri; tek bir şeye odaklanmak. Aynı anda birçok işi yapınca dağılıyoruz!
Bir de erteleme huyumuz var. Özellikle de yapmak istemediklerimizden kaçıyoruz. Ama yapılması gerekiyor!
Hemen yapın ve kurtulun!
***
OYUN OYNATMAYAN TELEFON
Çin'de hedef kitlesi genç öğrenciler ve oyun bağımlılığından kurtulmak isteyenler olan yeni bir akıllı telefon piyasaya çıktı.
Telefonda bir göz koruma sistemi, ebeveyn kontrolüne izin veren bir uzaktan kumanda özelliği ve alanında başarılı öğretmenlerin ücretsiz ders paketleri var.
Çocuk çevrim içi oyun oynadığında anne ya da baba uzaktan kumanda özelliğiyle müdahale edebilecek. Bence oyun oynamak isteyen çocuk ne yapar eder, anne ve babasını engeller!
"Onun da kolayı var tuşlu telefon alırız" diyenler olabilir ama o zaman da çocuk teknolojiden ve bilgiye anında ulaşmaktan uzak kalıyor.
Türkiye'de de sosyal medya ve oyun bağımlılığı artıyor. Bu alanda ciddi araştırmalar yapılmalı!
***
Altyazı
"Bu dünyada her şey basit bir terazide ölçülür: Kazanılan ve kaybedilen! Kaybedecek bir şeyin yoksa büyürsün." (La Casa de Papel)