Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Hayvanseverler önce Ömür Gedik’i yer!

Yazar ve şarkıcı Ömür Gedik, ete gelen zamla ilgili, "Kırmızı et daha da pahalansın, hayvanlar kurtulsun, insanlar daha sağlıklı olsun" dedi. Ortalık karıştı.
Hıncal Abi'nin bir yazar çok konuşulursa değerlidir görüşünden yola çıkarsak Gedik gündem olmayı başarıyor. Ama bunu bazen saçmalayarak yapıyor!
Gedik'in hayvan dostlarımız için yaptıklarına saygı duyuyorum ama bu açıklaması benzin fiyatları daha da artsın, doğamız kirlenmesin demeye benziyor!



Sığır, dana, koyun vs. biz besleyip ürettiğimiz için varlar. Yani kırmızı et tüketilmezse Gedik üzülecek hayvan da bulamaz!
Örneğin Gedik'in köpeği neyle besleniyor? Kedisini köpeğini pahalı vegan mamayla besleyen kaç hayvansever var?
Hayvanseverlerin çok üzüldüğü köpek dostlarımız ot mu yiyor? Aç kaldıklarında Van'da altı yaşındaki zavallı Ruken'i de yediler!
Bu aşırı duyarlı hayvanseverler, veganlar ıssız bir adada aç kalsalar önce liderleri Ömür Gedik'i yerler!

***


'MÜSLÜM'Ü DE 'BERGEN'İ DE İZLEMEDİM!
"Bergen'in yüzüne kezzap atılmasaydı ismi geçmezdi. Acıları seviyoruz. Bergen'in, Müslüm Gürses'in filmi yapıldı. Niye Barış Manço'nun, Tanju Okan'ın, Cem Karaca'nın daha nicelerinin filmi yapılmadı? Bergen'in bir tane şarkısını sorsam söyleyebilir misiniz? Peki, Barış Manço'nun, Cem Karaca'nın kaç şarkısını söylersiniz? Onların filmi yapılmadı. Türkiye'de şöhret skandal üstüne kurulmuş."
Selçuk Ural'a ait bu açıklamanın altına imzamı atarım!



Ne yazık ki, Türkiye'de biyografi filmi az çekiliyor. Çekilenler de gişe odaklı olsun diye sansasyonu, trajedisi çok olan sanatçıları konu alıyor.
Ama Amerikalı, Avrupalı normalde çok sıkıcı bulacağınız bir politikacıyı bile öyle etkileyici bir sinema diliyle anlatıyor ki, gidip izliyorsunuz!
Müslüm Gürses'in naif kişiliğini, bazı şarkılarını sevsem de filmini hiç izlemedim. 'Bergen'i de izlemem! Yaşadığı trajediye üzülsem de şarkılarının sanat değerini düşük buluyorum. Bergen'in film olacak bir yaşam felsefesi de yok!
Bizim yapımcılar, yönetmenler işin kolayını bulmuşlar. Acı ve gözyaşından besleniyorlar. Acılı kebap gibi film çekiyorlar. Son dönemde çekilen biyografi yapımları aslında Yeşilçam'ın meşhur arabesk filmlerinin daha büyük bütçeli hali!
Kurtulamadık şu arabesk sevdasından!

***


ÖĞRETMENLERİN OTORİTESİ KALMADI!
Ankara'da bir özel okulda bir öğrencinin dans edip, öğretmenin yüzünü okşaması vs. yaptığı saygısızca davranışların videosu sosyal medyada tepki çekti.
Aynı hareketi öğretmen yapsaydı yer yerinden oynardı, okul hayatı biterdi. Şimdi bu terbiyesizliği yapan çocuk küçük bir disiplin cezasıyla kurtulacak ve bir başkası aynısını yapacak!
Ankara'daki olayın benzerleri çok yaşanıyor. Özel ya da devlet okulu hiç fark etmiyor, öğrenciler, öğretmenlerine saygı duymuyor.
Öğrenci merkezli sistemde yanlış uygulandığı için öğretmenler sınıfta otorite kuramıyor. Bu durum eğitim kalitesini de düşürüyor. Şımarık, asi çocuklardan okumaya niyetli çocuklar da etkileniyor.



Bizim kuşak öğretmenden dayak yediği için bir de evde dayak yerdi! "Öğretmen dövdüyse hak etmişsindir" denirdi. Sınıf geçmek de zordu.
Elbette dayağı savunmuyorum. Çok dayak yediğimiz ve 12 Eylül darbesi toplumun üzerinde silindir gibi geçtiği için biz de özgüveni düşük bir nesil olarak yetiştik.
Dayak yerdik ama eğitimin kalitesi yüksekti! Şimdi ise ilkokul dördüncü sınıfta daha dört işlemi yapamayan, okuduğunu anlamayan çocuklar var. Yeni nesilde içi boş bir özgüven var! Yoksulluk çeken, ezilen, dayak yiyen ebeveynler şimdi güçleri yettiği kadar çocukları ne isterse almaya, yapmaya çalışıyorlar. Bu da tatminsiz bir neslin yetişmesine neden oluyor!
Doktorlardan sonra, öğretmenlerin de toplumda saygınlığını yitirmesi bize pahalıya patlayacak!

***


MUSLUK SUYU İÇİN!
Rusya'nın Ukrayna saldırısı gıda krizini tetikledi. Orta Doğu ve Afrika'da açlık derinleşirken Avrupa'da market rafları boşaldı. Fransa lideri Macron ülkesinin gıda kriziyle karşı karşıya kalacağını söyledi.
Alman dergisi Focus okuyucularına "Şişe suyu yerine musluk suyunu için, suyun tadını iyileştirmek için filtreleme sistemleri kullanın" tavsiyesinde bulundu. Türkiye'de bir gazete bunu yapsa sosyal medyada espiri konusu olur!



Salgın ve savaş gıda korumacılığını da artırdı. Artık ülkeler stratejik olarak gördükleri bazı gıda ürünlerinin ihracatını durduruyor.
Türkiye'de de başta marketler olmak üzere çarşı pazardaki fiyatların anormal artmasında gıda krizinin payı büyük! Ama hayat pahalılığını eleştirirken gıda krizinin etkilerinden bahseden yok!
Küresel ısınma ile birlikte gıda krizi daha da artacak. Türkiye'nin tarım ve hayvancılık sektöründe büyük bir reforma ihtiyacı var. Eskisi gibi kendi kendine yeten ülke olmalıyız.

***


BİR YILDIZ DOĞUYOR
NBA'de Houston Rockets'ın formasını giyen Alperen Şengün 19 yaşında ama 24-25 yaşındaki oyuncu tecrübesiyle oynuyor.
NBA All-Star'da 'Yükselen Yıldızlar' karmasına girmesi rastlantı değil!



Alperen çok özel bir yetenek. Sayı ve asist katkısı yüksek. Çok esnek, dripling iyi ve jeneriklik hareketlere imza atıyor.
Üstelik bunları 'çaylak yılında' yapıyor. NBA'de en başarılı Türk olan Hidayet Türkoğlu'ndan daha üst seviye çıkacak gibi duruyor. Bu çocukta All-Star, hatta MVP olma potansiyeli var.
Bizim spor basını elindeki cevherin farkında değil! Bir NBA yıldızı geliyor!

***


Altyazı
"Günün birinde son yemeğini yiyip, son çiçeğini koklayıp, bir arkadaşına son kez sarılacaksın. Son kez olduğundan haberin olmayacak. O yüzden, sevdiğin her şeyi tutkuyla yapmalısın. Kalan yıllarının kıymetini bilmelisin. Çünkü devamı yok..." (After Life)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA