Çukur' ve 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz' dizileri bitince, ekranda derin devlet, mafya, siyaset konularını işleyen aksiyon türünde bir boşluk oluştu. İşte bu boşluğu doldurma potansiyeli olan 'Yalnız Kurt' dizisi bu akşam saat 20.00'de ATV'de başlıyor.
Osman Sınav denince akla ilk 'Deli Yürek' ve 'Kurtlar Vadisi' dizileri gelir. Bu iki yapım, derin devlet, mafya, siyaset üçgeninde çekilen diziler için mihenk taşı olmuştur. Sınav için 'Yalnız Kurt'la öncüsü olduğu sahaya dönüyor diyebiliriz.
'Yalnız Kurt' dizisinin ilk bölümünü, Osman Sınav'ın katılımıyla Turkuvaz Medya Merkezi'nde gerçekleştirilen özel gösteriminde izleme fırsatı buldum.
Çağatay Tosun'un yönetmenliğini üstlendiği, Hasan Denizyaran, Cihan Ünal, Damla Colbay, Murat Han ve Polat Bilgin gibi başarılı oyuncuların rol aldığı dizi, Amerikan Barış Gönüllüleri'nin Türkiye'ye gelişinden itibaren yaşanan darbeleri, ihanetleri, cinayetleri, anarşi ve terör olaylarını ele alarak Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutmayı hedefliyor.
Dizi Asya'da geçen bir Türk efsanesiyle başlıyor, hikâye daha sonra 1950'ler ve 60'ların Türkiye'sine ve oradan da günümüze ulaşıyor.
*
Hayatını "Kurdoğlu" namıyla, kafes dövüşleri yaparak kazanan Altay'ın yasa dışı dövüşler düzenleyen Doğan'ın sevgilisi Esra'yı bir çatışmadan kurtarmasıyla dizideki kahramanlarımızı tanımaya başlıyoruz. Ana öyküye paralel olarak 60'ların Türkiye'sinde geçen yetiştirme yurdundaki çocuklar ve Golyat isimli küresel gücün hikâyeleri dizinin ana hatlarını oluşturacağa benziyor.
Baş karakterleri canlandıran Hasan Denizyaran ve Damla Colbay iyi bir ikili oluşturacak gibi gözüküyor. Usta oyuncu Cihan Ünal'ı hem dizinin 'anlatıcısı' hem de "ihtiyar" Davut Bahadır karakterinde izlemek büyük keyifti. Murat Han da kötü adam rolünde adından çok söz ettireceğe benziyor. Dizide asıl dikkatimi çeken ve ileride büyük tartışmalar yaratacağa benzeyen Fettah Dahhak karakteri.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün elebaşısı Fetullah Gülen, örgüte müzahir yayın organlarında yazdığı yazılarda örgütün 'mahrem imamları' gibi 10 farklı kod isim kullanıyordu.
İlk yazılarını 1960'da yazmaya başlayan Gülen kimliğini gizlemek için 1988 yılına kadar yazılarına 'A. Fettah Şahin', 'Enver Aydın' ve 'M. Abdulfettah Dahhak' gibi kod isimlerle imza atardı.
Arapça 'gülen' demek olan 'Dahhâk' aynı zamanda İran mitolojisinde 'zalim, insan beynini yarasına süren kişi' anlamına geliyor. İran'da Müslüman Türkleri acımasızca, testere ile ortadan ikiye keserek katleden, İran halkına tarifi güç zulümleri keyifle yapan Şah Cemşit'e verilen isimdir. Şah Cemşit, 'Dahhâk-i zalim' diye de anılır.
ETKİLEYİCİ PERFORMANS
Dizide 'Dahhak' karaterinin öyküsünün özelinde FETÖ'nün nasıl kurulduğu, devlete nasıl sızdığı detaylı bir şekilde anlatılacağa benziyor.
Gülen'in gençlik yıllarını canlandıran Can Sertaç Adalıer'in performansı gerçekten etkileyiciydi. 'Acans', 'Deli Gönül' dizilerinden tanıdığımız, tiyatro geçmişi olan Adalıer, belli ki rolüne iyi çalışmış.
*
Elbette dizide sadece FETÖ yok, dizide bahsi geçen Golyat örgütünün öyküsünün özelinde daha birçok örgüt ve eylemlerin anlatılacağını tahmin ediyorum. Türkiye'nin yakın tarihine dair anlatılmayan, perde arkasında kalmış birçok gelişme, olay, terör saldırısı ve kurulan kumpasları 'Yalnız Kurt' dizisinde görebiliriz.
Özetle Osman Sınav yine çok konuşulacak bir diziyle bu akşam karşımıza çıkıyor.
***
ADANA'DA SIRADAN BİR GÜN...
Adana'da, kar maskeli, silahlı iki kişi, soygun için girdikleri cep telefonu dükkanında ciddiye alınmadı!
Soyguncular silah doğrultuyor ama içerideki müşteriler sohbetine devam ediyor, tamirci işini yapıyor.
Soygunculardan biri tezgahtaki dizüstü bilgisayarı almaya çalışınca dükkân sahibi direniyor. Soyguncular rastgele ateş açıp kaçıyor.
Adana'da sıradan bir gün ve sıradan bir soygun girişimi. Bu habere çok güldüm!
Ciddiye alınmayan soyguncular korkup kaçıyorlar! Adana silaha, soyguna, aksiyona alışkın bir şehir ama bu kadar da olmaz ki? Soyguncuya ayıp olmasın diye insan biraz korkar gibi yapar!
***
20 TARIM ÜRÜNÜNE KISITLAMA!
Resmi Gazete'de yayımlanan yeni düzenleme ile gıda fiyatlarını düşürmek için 20 üründe ihracat belli dönemler kısıtlanabilecek.
Söz konusu tarım ürünleri patates, domates, kuru soğan, kuru sarımsak, salatalık, fasulye, patlıcan, sivri biber, zeytinler, adi fasulye, kırmızı mercimek, portakal, mandarin, limon, karpuzlar, elma, zeytinyağı ve fraksiyonları, kümes hayvanlarının etleri ve yenilen sakatatı, tavuk yumurtaları ve tereyağı olarak belirlendi.
Geç alınmış doğru bir karar. Bazı tarım ürünlerinde üretim düşünce, eldeki ürün daha önceden yurt dışına satılınca iç piyasadaki fiyatlar hızlı fırlıyor!
Avrupa'ya, komşu ülkelere satılan bazı tarım ürünlerin fiyatı bazen Türkiye'de daha pahalı oluyordu!
Bu yeni uygulama zaman içerisinde tarımsal ürünlerin fiyatını düşürebilir. Tabii ihracat da önemli ama önce kendi insanımızı ucuza doyurmalıyız!
***
TRANSFER BAĞIMLILIĞI
Ara transfer döneminde 3 büyükler düne kadar bir tek imza dahi attıramazken Trabzonspor, 8 futbolcuyu renklerine bağladı.
Süper Lig'de en yakın rakibi Konyaspor'un 9 puan önünde liderlik koltuğunda oturan; Fenerbahçe'ye 18, Beşiktaş'a 19, Galatasaray'a ise tam 27 puan fark atan bir takım için sekiz yeni transfer fazla değil mi?
Bursaspor'dan alınan üç genç oyuncu geleceğe yatırım olabilir ama yine de sekiz transfer takım içinde dengeleri bozabilir!
Süper Lig dünyada en çok transferin yapıldığı birkaç ligden biri! Takımlarımız transfer bağımlısı olmuş. Başarılı da olsa, başarısız da olsa transfere doymuyorlar!
Trabzonspor yönetiminin hakkını da teslim etmek lazım. Sezon başı çok iyi transferler yapıp lige damga vurdular.