BioNTech'in kurucuları Özlem Türeci ve Uğur Şahin'i hep buldukları Kovid-19 aşısı üzerinde konuşuyoruz.
Peki, gurur duyduğumuz bu iki ünlü bilim insanı ne yer ne içer? Nasıl bir yaşam tarzları var? Yazar Nagehan Alçı işte bu sorular hakkınızda merakınızı giderecek bazı bilgiler paylaştı. İşte o ilginç detaylar:
Özlem Türeci ve Uğur Şahin, en zenginler listesine girmelerine rağmen iki odalı mütevazı bir apartman dairesinde yaşıyorlar... Evlerini dahi değiştirmemişler.
Çiftin 15 yaşında bir kızları var ancak onun hakkında neredeyse hiç bilgi yok. Kendileri özellikle paylaşmak istemiyorlar...
Günde ortalama 18 saat çalışıyorlar. Tatil, hafta sonu gibi kavramları yok. Çok az uyuyorlar.
Uğur Şahin bir saatlik aralıklı uykularla idare ediyor.
Yemek konusunda da oldukça minimalistler. Çok az yiyorlarmış. Özlem Hanım şekerli hiçbir şey yemiyor. İçki içmiyorlar, domuz eti tüketmiyorlar.
Hatta iş toplantı yemeklerinde BioNTech çalışanlarının da içki içmesi yasak.
Buzdolaplarında her zaman iki şey varmış. Kefir ve lahana suyu. Her gün bu ikisinden mutlaka birkaç bardak içiyorlarmış.
Boş zaman gibi bir kavramları yok, çok yoğun çalışıyorlar.
'Harry Potter' ve 'Star Wars'ı çok seviyorlar. Genellikle koşu bandı üzerinde iken bunları izlemekten keyif alıyorlar. Sabahları 5'te kalkıp Main Nehri kıyısında jogging yaparak güne başlıyorlar.
İşe bisikletle gitmeye devam ediyorlar.
Son bilançoda 2.8 milyar Euro net kâr açıklayınca BioNTech hisseleri yüzde 12 dolayında değer kazanmıştı. Şirketin toplam değeri 100 milyar Euro üzerine çıkarken hisselerin yüzde 17'sine sahip olduğu belirtilen Şahin ile Türeci çifti, 14 milyar Euro'luk servetle Almanya'nın en zenginleri listesinde 8'inci basamakta yer aldı.
Şahin ve Türeci, bilim insanları oldukları için gösterişi sevmemelerini normal karşılıyorum. Fakir ya da zengin de olsanız bisiklete binmek, lahana suyu ve kefir içmek sağlıklı yaşamın anahtarı. Yani şeker ve alkolden uzak durmakla çok para kazanıyor olmanız arasında bir bağlantı yok!
Çok zengin olup büyük bir malikanede ya da şatoda yaşamayan milyarderler de var. Bunu da 'az eşya=çok mutluluk' sloganlı minimalist yaşam tarzıyla açıklayabiliriz.
TREND: MÜTEVAZILIK
Örneğin 2006'da dünyanın en zengin dördüncü insanı olan Ikea'nın kurucusu rahmetli Ingvar Kamprad da ekonomi sınıfında uçuyor ve otobüse biniyordu.
Teknoloji şirketi Wipro'nun Başkanı ultra zengin iş adamı Azim Premji de ucuz otellerde konaklıyor ve marka olmayan giysiler giyiyor. Mark Zuckerberg de cimri olduğu için hep tişört ve kot pantolon giymiyor.
Zenginler arasında mütevazı gözükmek yeni trend. Bunu dünyadaki 4 milyarı aşkın insandan daha çok servete sahip olup tepki çekmemek için de yapıyor olabilirler!
Ayrıca hem zengin hem de mütevazı olmak görgülü bir insan davranışıdır. Şahin ve Türeci gibi bilim insanlarından paralarıyla hava atmalarını bekleyemezsiniz.
14 milyar Euro serveti olup, iki odalı bir apartman dairesinde yaşamak bana biraz garip geldi.
Bari bahçeli bir evleri olsaymış ya da 3+1 daireye taşınsalarmış! Özlem Hanım eski eşyaları, ıvır zıvırı evde nereye sıkıştırıyor acaba? Lahana ve kefir suyu içerek de nereye kadar yaşanır? Künefe de yiyemiyorsam, o kadar parayı ne yapayım?
Peki, iki odalı evde yaşayıp, 14 milyar Euro'yu ne yapıyorlar?
Ayrıca bu kadar mütevazı yaşayıp aşının patentini Afrika'daki fakir ülkelere bile vermemek için direnmelerini nasıl açıklayacağız? Ama olsun onlar işe bisikletle gidip, geliyorlar mı diyeceğiz?
***
AŞI OLMAYANLAR İÇİN EN GÜZEL ÜLKE
Yunanistan, 16 Ocak'a kadar aşı olmayan ya da aşı randevusu almayan 60 yaş üstü vatandaşlara aylık 100 Euro ceza kesileceğini duyurdu.
Almanya'da da aşı olmayanlara para cezası kesilmesi gündemde.
Avusturya, aşı yaptırmayanlara sokağa çıkma kısıtlaması getirdi.
Çek Cumhuriyeti de restoran, bar gibi mekanlarda ve toplu etkinliklerde aşılanmış ya da Kovid-19 geçirmiş olma şartı arıyor; negatif PCR testlerini kabul etmiyor.
Dünyada refah seviyesi en yüksek ülkelerden biri olan Singapur bile Kovid aşısını reddedenlerin hastane ve ilaç masraflarını karşılamıyor!
Hızlı yayılan Omicron varyantından sonra Avrupa'da aşı olmayanlara eskisi gibi hoşgörülü yaklaşmayacağı kesinleşti. "Madem aşı olmuyorlar, Kovid-19'a yakalanınca da hastane masraflarını devlet karşılamasın" diyenlerin sesi yükselmeye başladı.
Bizde ise aşı olmayanlar toplu taşıma kullanabiliyorlar, kapalı alanlara girebiliyorlar, virüsü kaptıklarında da devlet tüm masraflarını karşılıyor! Aşı olmayanlar, Türkiye'de yaşadıkları için çok şanslılar!
***
TÜRKİYE EN DİRENÇLİ ALTINCI ÜLKE
Bloomberg, Koronavirüs Direnç Listesi'ne ilişkin tablo yayınladı.
Sıralama, ülkelerin salgına karşı mücadelesi ve hamleleri, sağlık hizmetlerinin kalitesi, aşılama oranı, genel ölüm oranı ve seyahati yeniden başlatma gibi göstergeler kullanılarak güncellendi.
Türkiye, listede salgına karşı en dirençli altıncı ülke. Daha önce aynı listede 19'uncu sırada yer alıyorduk.
Aşılamada hızlı yol almamız, güçlü sağlık sistemimiz ve vaka sayısının düşük olmasının bu başarıdaki payı büyük.
Elbette, Omicron varyantının hızla yayıldığı şu dönemde rehavete kapılmamak lazım.
***
WHATSAPP YAZIŞMALARI TAKİP EDİLİYOR!
Property of the People (Halkın Mülkiyeti) grubu tarafından ortaya çıkarılan gizli Federal Soruşturma Bürosu (FBI) belgesi, aralarında WhatsApp ve iMessage'ın da bulunduğu dokuz farklı mesajlaşma uygulamasının, istihbarat servisine veri sağladığını ortaya çıkardı.
Uçtan uca şifreli olmalarına rağmen, bazı durumlarda FBI'ın yazışmaları takip edebildiği ve şirketlerden mesajlardaki kişisel verileri isteyebildiği de belirtiliyor.
FBI ve CIA'in istediği zaman istediği kişinin mesajlarını, e-posta'larını takip ettiğini biliyor ya da tahmin ediyorduk zaten!
Tabii normal vatandaşın mesajlarıyla uğraşacak değiller. Tehdit ya da stratejik bilgi kaynağı olarak gördükleri insanları takip ediyorlar. Ama "WhatsApp yazışmaları takip edilemez" gibi bir durum da yok yani!
***
Altyazı
"Hayat çok kısa. Seni mutlu eden şeyi yap, hâlâ yapabiliyorken." (The Witcher)