İstanbul'da bir sosyal medya kanalına verdiği röportajda portakal bile alamadığını söyleyen kadının, Kastamonu ve İstanbul'da çok sayıda dairesinin olduğu ortaya çıktı.
Sevim Dinç isimli kadın, verdiği röportajla sosyal medyada gündem olunca Kastamonu'nun Ağlı ilçesinde yaşayan hemşerileri onu tanımış. Sevim Hanım ve eşinin İstanbul'da 4-5 tane, Kastamonu'da bir dairesi olduğu ortaya çıktı.
*
Demek ki, tüm parayı dairelere yatırınca portakal alacak parası kalmamış! Ayrıca portakal almak için daire mi satsın?
Gerçekten ibretlik bir olay.
Sevim Dinç'in röportajına tekrar baktım. Kızarttığında çok fazla yağ çektiği için patlıcan almadığını da söylemiş.
*
Sevim Hanım "Tezgahın yanından geçerken şöyle bakıyorum, 'Allah'ım şunu keşke alabilseydim' diyorum. Elde avuçta yok. Araba mazot yakıyor diye gezmeye gidemiyoruz. Bir yere gidelim istiyoruz, 'Araba çok yakar' diyorlar... Şimdi pazarı gezip, çamaşırlara bakacağım acaba hangisi ucuz diye" dramatik örnekler vermiş.
OSCAR'LIK OYNAMIŞ!
Evet, ülkemizde hayat pahalılığı var. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de enflasyon arttı. Orta sınıfın alım gücü düştü. Gerçekten portakal alamayacak insanlar da olabilir ama Sevim Hanım gibi sokak röportajlarında yalan söyleyen insanlar da var!
Mazot çok yakar diye arabayla gezemiyor ama beş ya da altı dairesi var! Sevim Hanım'a Allah daha da çok versin ama yalan söylemek, o yalanın üzerine duygu sömürüsü yaparak sosyal medyada gündem olmasını sağlamak nasıl bir zihniyettir?
5-6 dairesi olduğu halde çok fazla yağ çektiği için patlıcan almadığını söyleyecek kadar Oscar'lık oynayan Sevim Hanım'a ruhsal hastalıkları için şifa diliyorum!
***
KEDİ MARKETTE NE YER?
İstanbul'da bir süpermarkete giren kedi, et reyonuna yöneldi, kavurmayı yedi ve o anları bir müşteri telefonuna kaydetti. Ee olayın kahramanı kedi olunca sosyal medyada gündem oldu.
Akıllı kediymiş, ağzının tadını biliyormuş, direkt kavurmaya yumulmuş.
Ne yiyecekti başka? Makarna mı?
***
ABD'DEKİ TÜRK RESTORANI, TÜRK MÜŞTERİYİ KABUL ETMEDİ
NTV'nin ABD-Washington temsilcisi Hüseyin Günay, Washington'daki Meze adlı Türk restoranının, yemekleri ve fiyatları hakkında olumsuz yorum yapan bir Türk arkadaşını içeri almadığını sosyal medyadan paylaştı.
"Biz Türkler restoran yüzünden ABD'de bile birbimize düşmeyi başardık", "Washington'daki bir Türk restoranını kötülemeye ne gerek var?" diye yorum yapanlar oldu.
Enteresan bir konu. Bizim restoran sahiplerine de sormalı; bir restoran yöneticisinin, sosyal medyada kötü yorumlar paylaşan müşteriyi içeriye almama hakkı olabilir mi?
Bence olamaz. Bu bir taksicinin "Kısa mesafeye neden gitmiyorsun?" diye soran müşteriyi aracına almaması gibi bir durum. Eleştirdiğim bir restorana ben bir daha gitmem ama Meze'deki olayda eleştiren kişi, arkadaşının doğum gününe katılmak zorunda olduğu için yine aynı mekana gitmiş. Bu herkesin başına gelebilir.
Washington'da Türk restoranı bulmak bile nimet diyerek yemeklerin kalitesindeki düşüşü eleştirmemek o işletmeyi doğru ve güzele ulaştırmaz.
Yeme içme mekanları her zaman eleştiriye açık olmalılar.
***
KETÇAP YASAĞI
Aston Villa'nın yeni menajeri Steven Gerrard'ın ilk icraatı futbolcularına ketçabı yasaklamak oldu.
Tottenham'ın yeni teknik direktörü Antonio Conte de ayağının tozuyla ağır yiyecekleri, sandviçleri, ketçap ve mayonezi yasakladı.
Ersun Yanal da Fenerbahçe'ye şampiyonluk kazandırdığı 2013-2014 sezonunda pirinç ve inek yoğurdunu yasaklamış ve enerjisi yüksek bulgur pilavı ile manda yoğurdunu devreye sokmuştu.
Elbette futbolculara manda yoğurdu yedirmek ya da ketçabı yasaklamak bir takımı şampiyon yapmaz ama doğru beslenme, bilinçli dinlenme ve düzenli uyku, futbolcuların performansını artırır.
En çok fiziksel temasa ve tekmeye maruz kalan Messi neden nadiren sakatlanıyor?
Messi, 2008 yılına kadar tam 7 ciddi sakatlık geçirdi. O dönem takımın başına geçen Pep Guardiola, başta Arjantin mutfağı olmak üzere et ve şekerli ürünleri Messi'nin menüsünden çıkardı. Sebze ağırlıklı bir program uygulanan Messi'nin uykusunu alması büyük önem taşıyordu. Geç saatlere kadar televizyon izleme ve gece hayatı Messi'nin hayatından çıkarıldı. Hikayenin devamını zaten biliyorsunuz!
Büyük başarılar küçük ayrıntılarda gizli. Ketçabı yasaklamak, doğru beslenme futbolcuları elit seviyeye ulaştırmanın ilk adımı.
***
BEŞİNCİ DALGA GELİYOR!
Avrupa'daki Kovid-19 vaka sayısı öyle bir yükselişe geçti ki, dünyadaki toplam vakaların yarısından fazlası şu an Avrupa'da yaşanıyor.
Hollanda ve Avusturya kısmi kısıtlamalara geçti bile.
Peki, aşılama oranı yüksek olmasına rağmen Avrupa'da vaka sayısı neden artıyor?
Defalarca yazdım... Delta varyantı diğerlerine benzemiyor, daha kolay ve hızlı yayılıyor. Aşı virüsü kapmamızı ya da başkasına bulaştırmamızı engellemez, sadece hastalığı hafif hasarla atlatmamızı sağlar.
Başta Avrupa olmak üzere aşı olmanın verdiği rehavetle insanlar sosyal mesafeyi korumayı, maske takmayı unuttu! Havaların soğumasıyla birlikte kapalı ortamlara akın edilince virüs de bu fırsatı kaçırmadı!
Türkiye'deki vaka sayısı Avrupa'ya göre düşük. Avrupa'daki 5'inci Kovid dalgasından etkilenmemek için hâlâ fırsatımız var. Acilen kapalı ortamlarda sosyal mesafe ve maske takma kurallarına uymayanlara para cezası uygulanmalı!
Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn "Birkaç ay içinde herkes ya aşılanmış, ya iyileşmiş ya da ölmüş olacak" dedi. Durum ciddi!