Koronavirüs salgınına karşı hem hükümet, hem de halkımız güzel mücadele etti ve mücadeleye de hiç gevşemeden devam ediyoruz.
Başta sağlık çalışanları ve emniyet güçleri olmak üzere bu başarıda emeği olan herkesi kutluyorum. Şimdi sıra tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de salgının yol açtığı ekonomik hasarı gidermede.
Sanki muhalifler normale hiç dönmek istemiyor! Normale dönüş için alınan kararlara ilk onlar karşı çıkıyor. Çalışmak, üretmek isteyen insanları hemen aşağılıyorlar!
Elbette virüsle mücadelede hep tetikte olacağız. Örneğin maske kullanmak belli bir süre bütün illerde zorunlu hale getirilmeli. İnsanlar işine gitsin, tatilini yapsın. Sosyal mesafeyi koruyarak normale dönmeye başlayalım artık.
İşte bu noktada Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Sururi Çorabatır'ın şu açıklamasını anlamlı buluyorum:
"Biz moral sektörüyüz; bize düşen felaket çığırtkanlığı yapmak değil, bütün önlemleri alarak yerli ve yabancı turistlere bu zor zamanda moral aşılamaktır. Akılcı önlemlerle bu krizi de geride bırakma potansiyeline sahibiz..."
PLAJLAR AÇILDI
Artık felaket çığırtkanlığını bitirelim, virüse karşı tetikte kalarak da normale dönebiliriz. Ekonomide başarılı olmak virüsle mücadelede de gücümüzü artırır. Bizden salgını çok daha ağır geçiren Avrupa ülkeleri daha çabuk karantina yasaklarını kaldırmaya başladılar. Örneğin Türkiye'nin turizmdeki en büyük rakibi Yunanistan, bu cumartesi 515 plajı halka ve turistlere açacak.
İtalya'nın Ladispoli bölgesinde plajlar, 4 Mayıs'ta yeniden açıldı. İtalya dünyada en fazla koronavirüs vakası olan beşinci ülke! Dünyada en fazla koronavirüs vakası olan dokuzuncu ülke Fransa ise kısıtlamaları 11 Mayıs'tan itibaren gevşetmeye başladı, Atlantik kıyısındaki bazı plajları ise dün açtı. Türkiye'de turizm sektörünün ekonomiye katkısı çok önemli. Turizme hizmet alanında yaklaşık 1 milyon kişi çalışıyor.
Turizm doğrudan 54 sektörü ilgilendiriyor.
Masaların arası 1.5 metre, aynı masadaki sandalyelerin arası 60 cm., plajlarda şezlongların arası 1.5 metre gibi sosyal mesafeyi koruyacak tedbirler alarak turizm sektörünü hemen harekete geçirmeliyiz. Sadece turizmde değil, bütün sektörlerde bayramdan sonra normale dönmeliyiz. Tabii hep tetikte kalarak, sosyal mesafeyi koruyarak!
Gürültüyü seven dikenine katlanır!
Adana'da trafik polisleri bir otomobili egzozu çok gürültü çıkardığı için durdurdu. Araç sahibi Gökhan Kaan A. egzozdan çıkan sesin normal olduğunu söyledi. Polisler de onu kendi araçlarındaki egzoz sesini dinleterek ikna ettiler. Araç, gürültülü egzozunun yedi gün içinde sökülmesi koşuluyla çekiciye yüklendi.
Demek ki, Gökhan Kaan A. gibi aracının çok ses çıkardığından habersiz insanlar var. Ve bu yüzden gürültü kirliliği özellikle İstanbul'da çok yüksek. Cadde üzerinde bir dairede yaşama hatasına düştüğüm için egzoz gürültüsünün ne kadar rahatsız edici olduğunu iyi biliyorum. Ne yazık ki, araç fazla ses çıkarsın diye özel işlem yapan bazı bencil insanlar var. Aracın sesi çok çıkınca nasıl tatmin oluyorsa artık! Bu magandalar için gündüz, gece hiç fark etmiyor. Aracının çıkardığı sesle kendilerini tatmin ediyorlar. Adana'daki polis arkadaşları egzoz gürültüsünün yasak olduğunu hatırlattıkları için ayrıca kutluyorum.
Yaşlısı, hastası, çoluğu çocuğu olan aileler var. Birileri kendini tatmin edecek diye insanların ruh sağlığı bozulmamalı.
Gürültü kirliliğini hafife almayın, strese bağlı birçok rahatsızlığın nedeni gürültü kirliliği. Egzoz gürültüsü denetimleri artırılmalı. Ayrıca başta motosikletler olmak üzere gürültülü araçlara ekstra vergi getirilmeli. Gürültüyü seven dikenine katlanır!