Beşiktaşlı futbolcu Caner Erkin, eski eşi Asena Atalay'ın aylık 50 bin lira tazminat istemesine şöyle isyan etti: "7 yaşında bir çocuk için ayda 50 bin lira nafakanın neden ve esasen kimin için istendiğinin takdirini sizlere bırakıyorum. Bahsi geçen hanımefendiye aylık 10 bin lira nafaka ödemeye halen devam ediyorum." Erkin, ayrıca Asena'ya çalışarak para kazanmasını tavsiye etti.
Caner, aylık 50 bin lira nafakayı Asena'nın harcayacağına inanıyor olabilir. Öte yandan Asena da "Benim Şeyma Subaşı'ndan neyim eksik?" diyor olabilir. Elbette Caner gibi büyük gelirlere sahip bir futbolcunun çocuğu için daha fazla para vermesi gerekir ama "Aylık 50 bin lira da çok" diyenlere karşı çıkmam. Aslında alınan nafaka ve tazminatları avukatların becerisi belirliyor. Örneğin İbrahim Kutluay'dan boşanan Demet Şener, çocukları için aylık toplam 32 bin 500 TL nafaka alacak. Kutluay'ın ayrıca Şener'e de 3 milyon TL tazminat ödeyeceği konuşuluyor.
Hadi Caner ve İbrahim bu paraları ödeyecek güçte, bir de nafakayı ödeyemeyip cezaevine giren ya da icra yolu ile çocuğu elinden alınan gariban babalar var!
Madalyonun diğer yüzünde ise; kadın yıllarca evine, çocuklarına bakıyor, kendine bir iş kariyeri çizemiyor ya da kocası çalışmasına izin vermiyor. Kocası da gönlünü bir genç kıza kaptırıyor. Elbette bu kadın boşanınca nafakayı son kuruşuna kadar hak ediyor.
Bir de şöyle örnekler var:
Kadın ayrılıyor, kayıtlara geçmeyen düzenli bir işe giriyor ve yeni sevgilisi oluyor ama nafaka kesilmesin diye evlenmiyor.
Nafaka mağduru erkekler "Süresiz nafaka ödemek adil değil" diyor.
Diğer taraftan ömrünün sonuna kadar nafakaya ihtiyacı olan kadınlar da var.
Gerçekten bıçak sırtı bir sorun. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın, Adalet Bakanlığı ile nafakaların süresiyle ilgili ortaklaşa yürüttüğü bir çalışma var. Umarım kimseyi mağdur etmeyecek bir yasa çıkar.