İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 37'nci İstanbul Film Festivali'nin açılış töreninde İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, şöyle dedi: "Bahar gelince mi İstanbul Film Festivali başlıyor, yoksa Film Festivali başlayınca mı bahar geliyor?' diye her sene düşünüyorum.
Çünkü bu festival, uzun yıllardır bir nevi baharın müjdecisi oldu ve sinemaseverlerin akın akın, dünyanın dört bir köşesinden gelen filmleri seyretmesine imkan tanıdı." Güzel tespit; özellikle sinemaseverler için İstanbul'a bahar, film festivaliyle geliyor. Günde üç-dört film izlemek, seanslar arasında koşuşturmak, aralarda yapılan keyifli sohbetler... Festivalle Beyoğlu ve İstanbul bir başka güzel oluyor.
Vodafone Red sponsorluğunda 17 Nisan'a kadar devam edecek festivalde, dokuz sinema salonunda 43 ülkeden 210 film gösterilecek. Filmlerin yanı sıra, konuk yönetmenler ve oyuncuların katılımıyla festival sohbetleri, konserler, söyleşiler ve sergiler gerçekleşecek. Özetle, sinemaseverler filme doyacak.
Rahmetli ünlü şair İlhan Berk'in, festival filmine bilet almak için sekiz saat kuyrukta beklerken bayıldığı 1984 yılından bu yana çok zaman geçti. Artık biletler internette bir tık uzakta.
Değişmeyen tek şey ise, festivale olan yoğun ilgi. İKSV Medya İlişkileri Direktörü Ayşe Bulutgil'den öğrendiğime göre, bu yıl da bazı filmlerin biletleri, satışa çıktığı gün tükenmiş.
210 FİLMLİK SEÇKİ
Türkiye'de salon ve dağıtımcıların tekelleşmesi, yerli yapımların salon açgözlülüğü yüzünden, dünya sanat çevrelerinde gündem olmuş birçok önemli film ülkemizde gösterime giremiyor.
Oscar kazanan art house filmler bile bazen salon bulamıyor. İşte bu noktada İstanbul Film Festivali, önemli bir misyon üstleniyor ve bir daha Türkiye'de kolay kolay izleyemeyeceğiniz yapımları sinemaseverlerle buluşturuyor.
Festivalin havasını yaşamak bile önemli, 210 film arasında mutlaka sizin de ilginizi çekecek bir film olabilir.