"3 yaşımdan beri yazlarım Çeşme'de geçiyor. Küçükken hiç para vermeden denize girdiğimiz sahillerde artık parasız şezlonga oturamaz hale geldik. İnsanlar cimri diyecekler diye korkuyorum. Ama sadece enayi yerine konmayı sevmiyoruz... O mekanların hiçbirine gitmiyorum." Bu sözler normal bir vatandaşa ait değil; ünlü oyuncu Bergüzar Korel, denize para vererek girmeye isyan ediyor. Bu köşede defalarca yazdım; Türkiye, deniz kıyılarının oteller, tatil köyleri ve beach işletmeleri tarafından kapatıldığı ender ülkelerden biri.
Birçok otel, kıyı şeritlerini kapatıp sadece kendi müşterilerinin kullanımına izin veriyor.
Ailece gidip para ödemeden rahat bir şekilde denize girecek halka açık plaj çok az. Bodrum, Çeşme gibi gözde tatil yerlerinde durum daha vahim; en güzel yerler, beach'ler ve oteller tarafından zapt edilmiş. Bazen özel bir beach'de denize girmek için kişi başı 100 lira ödüyor insanlar.
Birçok insan bu beach mafyasıyla uğraşmak istemedikleri içen ücra yerlerde denize giriyor.
Denize girilecek en güzel yerler bu mafyatik beach işletmeleri tarafından tutulmuş durumda, belediyeler de buna ses çıkarmıyor çünkü mekan sahiplerinden para alıyor. Para verip beach'e gitseniz bu sefer bangır bangır müziğe katlanmak zorunda kalıyorsunuz!
Aslında 'Deniz kıyıları halkındır' diye bir yasa var:
1990 yılında çıkan 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve yine aynı yıl çıkan Kıyı Kanunu'nun uygulanmasına dair yönetmeliğe göre; 'Kıyılar ile doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup buralarda hiçbir yapı yapılamaz.' En sosyetik yerlerinden biri olan Cannes'dan en güzel plajların olduğu Rio de Janeiro'ya dünyanın hemen hemen her yerinde en güzel sahiller halka açık. Cannes'da geceliği 3-5 bin Euro'ya otelde kalan da, günü birlik yüzmeye giden orta direk bir insan da aynı plajda güneşleniyor.
Bizde ise ayrımcılık deniz kıyısında başlıyor.