Yediğimiz hamburgerden, giydiğimiz kıyafete, izlediğimiz TV'ye kadar tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de küresel markaları tercih ediyoruz.
Elbette birçok üründe fiyat ve kalite açısından küresel markalar öne çıkıyor ama daha kaliteli, daha ucuz birçok yerli ürün de var. Küresel markaların reklam bombardımanından bu ürünleri göremiyoruz. Buna yabancı marka tutkusu da eklenince yerli ürünler dikkat çekmiyor.
Ürünleri satan mağaza ve market zincirleri de yabancı ama farkındalık çok önemli. Birçok üründe ve satış noktasında yerli malını, yerli işletmeciyi tercih edebiliriz.
Unutmayın; yerel esnaf, malını daha çok yerel işletmeciden, hizmet sağlayıcılarından alır. Yerel esnaftan alışveriş yaptığınızda daha fazla para Türkiye'de kalır, yerel markalar daha çok güçlenir, daha fazla vergi geliri elde edilir.
Yıllarca ülkemizde bulunan birçok yabancı dev markanın, özellikle teknoloji şirketlerinin Türkiye'ye yaptıkları yatırımları ve yardım projelerini diğer ülkelerle karşılaştırın, farkı göreceksiniz.
Ulusal markalar, yabancı markalara göre hayır kurumlarına daha çok bağışta bulunuyor. Ulusal markaları desteklemek, yardımları daha da artırır. Uluslararası bir marka Türkler'den kazandığı parayla yurt dışında yatırım yapar, ulusal bir marka ise yatırımını genelde ülkesinde yapar.
Türkiye'de yerli malını, yerli üreticiyi destekleyecek, küçük esnaftan alışveriş yapmayı, yerli ürünleri, yerli işletmecileri tercih ettirecek kampanyalara ihtiyaç var. Toplumda yerli malını ve yerli üreticiyi tercih ettirecek bir farkındalık duygusu yaratılsa daha güçlü bir ekonomiye sahip olabiliriz.
Unutma; sen yabancı markete gidersin ama cenazene bakkal Ahmet Efendi gelir!