Rıdvan Dilmen'in Arda Turan'la ilgili açıklamaları, kavganın perde arkasında daha büyük savaşların döndüğünü belgeler cinsten: "Arda Turan adına Bilal Meşe'den özür dilerim. Ama gazeteciliği için değil;
Euro 2016'da yazdığı yazılar olacak şey değil.
Bilal Meşe'nin gazetesinde çıkanlara baktım. Gazeteciler de biraz kendilerine gelecekler..." Rıdvan, başka birini mi okudu acaba? Ben de o yazılara baktım; gazetecilik adına hiçbir sorun yok. Milli kampta prim krizi çıkmışsa, bir gazeteci bunu haber yapar, yapmayan da gazeteci değildir! Arda'nın kızdığı nokta; prim tartışmalarının basına sızması. Uçakta edilen küfürlere ve spor camiasında yapılan yorumlara bakılırsa; Arda bu sızıntıdan dolayı Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören'i suçluyor.
KRİZ YÖNETİLEMEDİ
Peki Rıdvan da mı çıkan prim haberlerinden rahatsız?
Rıdvan bir medya çalışanı olduğunu unutuyor galiba.
Sırf Arda'ya destek çıkmak için "Gazeteciler de biraz kendilerine gelecekler" demesi hiç hoş değil.
Aslında Arda'nın üzerinde daha büyük kavgalar dönüyor.
Rıdvan'ın bir yorumcu olarak Demirören'i eleştirmesi en doğal hakkı ama Federasyon Başkanı olmak istediğini açıkladıktan sonra daha sert eleştiriyor Demirören'i.
Rıdvan bazı eleştirilerinde haklı; Demirören prim krizini yönetemedi. Bu krizde Fatih Terim'in kafa karıştıran prim hesabının da payı var! Rıdvan gibi sahada 'Şeytan' lakabını hak eden zeki birinin Arda tartışmasında topa yanlış yerden girmesi de enteresan!
Rıdvan, Demirören'i hedef aldığını çok belli etti. Öyle ki, 70 yaşında bir gazetecinin boğazını sıkan, ağır küfürler eden bir futbolcu için "Arda benim gönlümde adam gibi kahramandır" diyecek kadar coştu! Rastlantıya bakın ki, Arda'nın Bilal Meşe'ye "Seni bu uçağa bindirenin de..." diye ettiği küfürlerin muhatabı;
Rıdvan'ın görevi bırakmasını beklediği Demirören'di!
Dilmen daha da ileri giderek "Bilal Meşe ve o tür insanlar gazetecilik yapmasın. Taşeronluk yapıyorlar. Bir projeyi gerçekleştiriyorlar" diyerek, Demirören'e karşı büyük ithamlarda bulundu.
Rıdvan şimdi bunun nasıl bir proje olduğunu açıklamak zorunda!
Arda Turan krizinin kazananı ise Fatih Terim oldu. Terim uçaktaki kavgaya müdahale etmeyerek tam bir yaşlı kurt hamlesi yaptı.
Prim krizi yüzünden Milli Takım'dan kovduğu Arda'yı yoğun baskı sonucu geri çağırmak zorunda kalmıştı ve bu da karizmasına zarar verdi ama Terim, güç zehirlenmesine maruz kalmış Arda'nın bir gün hata yapacağını biliyordu.
Ve Arda, Bilal Meşe'ye saldırarak Terim'i haklı çıkardı.
Şimdi bir tarafta Demirören ve Terim, diğer tarafta ise Arda ile onun çok sevdiği Dilmen var.
TAHT KAVGASI GİBİ
Federasyon Başkanlığı yarışında asıl güçlü aday Göksel Gümüşdağ ise "Arkasındaki sebep ne olursa olsun Arda gibi topluma mal olmuş birinin kontrolünü böylesine yitirmesi, kabul edilemez" diyerek biraz politik olmakla birlikte doğru hamle yaptı.
Bir de prim krizinin üstünün örtülmesini isteyen Şansal Büyüka'yı 'Bak üstünü örttük ne oldu' diye eleştiren Mehmet Demirkol var, ama o mevzuya girersek yazı bitmez!
Özetle 'Game Of Thrones' tadında bir taht kavgasıyla karşı karşıyayız.
Konuşulmayan tek konu ise Milli Takım'ın Dünya Kupası'na katılma yolunda çıkacağı hayati maç! Koyun can derdinde, kasap koltuk!