1968 yılından beri yapılsın mı, yapılmasın mı tartışması devam eden Taksim'e cami projesi nihayet hayata geçiriliyor.
49 yıl sonra İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Kurulu'ndan onay alındı. Cami, I. Mahmud tarafından 1731 yılında bölgenin su ihtiyacının karşılanması için yaptırılan Taksim Makmesi'nin arkasına yapılacak. Şimdi Taksim'i nasıl Türkiye'ye yakışır bir meydan yapacağız onu tartışmalıyız.
TABLOYU HAYAL ET
Caminin 20'nci yüzyıl başı ART Deco mimari stilinden esinlenilerek yapılacağı açıklandı. Modern bir mimari de tercih edilebilir. Bunlar konuşulsun, halka, uzmanlara danışılsın; yeter ki herkesin ortak noktada buluşacağı güzel bir eser çıksın. Şöyle bir tablo hayal edin: Taksim Makmesi'nin arkasında cami, sol çaprazda yenilenmiş AKM ya da baştan yapılmış bir opera binası, ortada Taksim Cumhuriyet Anıtı... Geriye ne kaldı? Aya Triada Kilisesi.
Bu güzel kilisenin önü Bambi, Kızılkayalar, Selvi gibi ıslak hamburgercilerle kapalı.
Kilise, bu büfe ve restoranların arkasında adeta gizlenmiş gibi duruyor. Bu büfeler kaldırılırsa Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Türkiye'deki hoşgörünün sembolü olan bir meydan çıkar ortaya. Elbette bu öneriyi ilk kez duymuyorsunuz. Gezi Parkı eylemlerinin olduğu günlerde, o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan, bir TV kanalında Taksim Camii projesini anlatırken şöyle bir açıklama yaptı: "Kilise vakfının önündeki tüm dükkanları kaldıralım diye vakıfla konuşacağız. Kilise meydana çıksın. Diğer tarafta cami olsun. Bizim medeniyet anlayışımızın çok güzel bir göstergesi olsun." Ne gariptir ki, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı'ndan, dükkanların kaldırılmasına gerek olmadığı, restoranların çatılarındaki jeneratör ve tabelaların sökülmesinin yeterli olacağına dair bir açıklama gelmişti. İşletme sahipleri de orada uzunca bir süredir duran büfe ve restoranların tarihi eser olduğunu iddia ettiler. Tarihi Bambi büfesi! Güldürmeyin insanı.
Evet, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı kira gelirlerini, büfe sahipleri de kazançlarını kaybetmekten korkuyor. Bence en doğrusunu Cumhurbaşkanımız söylüyordu. Taksim'e cami yapılırken Aya Triada Kilisesi'nin önündeki büfelerin kaldırılması gündeme gelmeli. Sadece büfeler değil, oradaki ünlü fast-food restoranı ve yanındaki muhallebici de yıkılmalı. O restoran ve büfeler hem salaş, pis bir görüntü oluşturuyor, hem de kilisenin önünü kapatıyorlar.
Taksime cami yapılırken, eğer o büfeler de yıkılırsa medeniyetimizin ve hoşgörümüzün sembolü bir meydana kavuşabiliriz.