'Dünya Halleri' sitesinde siyaset ve güvenlik haberleriyle ünlü Politico'yu kaynak gösteren sosyal medya ile ilgili önemli bir gelişmeden bahsedildi:
ABD Gümrük ve Sınır Koruma Birimi, geçtiğimiz haftadan itibaren ülkeye giriş yapan kişilerden sosyal medya bilgilerini istemeye başlamış. Ülkeye giriş yapan kişilere sınırda verilen dijital formda, kişisel bilgilerin yanı sıra sosyal medya hesapları için de bir bölmenin bulunduğu görülmüş.
Bu bölümde kullanıcıların mönüden Facebook, Google Plus, Instagram, Youtube ve Linkedin seçeneklerinden birisini seçmesi, yan taraftaki boş kısma ise bu site üzerinde kullandığı kullanıcı adını yazması isteniyormuş.
Aslında bu bölümün doldurulması mecbur değil ama kafa karıştıran durum burada başlıyor. Ülkeye girişte sıkıntı yaşamak istemeyen ziyaretçiler tarafından bu bölümün yine de doldurulacağı düşünülüyor.
ABD'ye ilk kez giriş yapıp sosyal medya hesaplarını paylaşmayanlar ise direkt şüpheli durumuna düşebilir.
Bu düzenlemeye 'özel hayat ihlal ediliyor' diye tepki gösterenler var. Daha da önemlisi Google, Facebook ve Twitter'ı temsil eden İnternet Birliği (Internet Association), uygulamanın ifade özgürlüğünü kısıtlayacağını savunuyor.
Elbette bunlar haklı gerekçeler ama amaç ülkeyi teröre karşı korumak olunca, işin rengi değişiyor. Sosyal medyada militan gibi takılan, terör örgütlerinin sempatizanı olan birçok insan var. Kişilik hakları ihlal edilmeden bu insanların belirlenmesinde bu uygulama başarılı olabilir.
Sınırda sosyal medya adreslerini istenmesi, ABD'yi ziyaret edeceklerin bundan sonra sosyal medya paylaşımlarında daha dikkatli olmalarına neden olabilir, bu da otokontrolü beraberinde getirir.
Bu uygulama ileride Arap ve Müslüman ziyaretçilere karşı ırkçı bir yönteme dönüşür mü bunu da bekleyip göreceğiz.