Bir insanın köpeği ısırması haberdir ya, bu da ona benzer bir vaka aslında: Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli Nörolog Prof. Dr. Macit Selekler, üniversite kampüsünün içinde bulunan lojmanında bir sokak köpeğini bıçaklayarak öldürdü. Sosyal medyada, Selekler'in üniversiteden kovulması için kampanya başlatıldı.
Prof. Dr. Selekler ise olayı şöyle anlattı: "Kedimi gece lojmandaki evimin kapısının önünde boynu dişlenmiş ve ölmüş şekilde gördüm. Mutfaktan bıçak aldım. Lojman çevresindeki köpekleri kovaladım. Bir köpek üzerime gelince ısıracağını sanıp bıçakladım."

İNSANLIĞA SIĞMAZ
Görgü tanıkları ise profesörün elindeki bıçakla öfke içinde dışarı fırladığını ve önüne çıkan ilk köpeği öldürdüğünü söyledi. Selekler'in yaptığı ne koskoca bir profesöre yakışır, ne de insanlığa sığar. Öte yandan Selekler'in hayvan düşmanı olmadığını, evinde kedi, köpek beslediğini, kampüste köpeklere bazen yemek verdiğini söyleyenler de var. Tabii Selekler'in kedisini, köpekler öldürünce iş değişmiş. Selekler'in yaptığı bir intikam cinayeti gibi duruyor. Elbette kararı yargı verecek ama Selekler yüzde 100 hatalı olsa dahi, hayvan derneklerinin takındığı tutumu da eksik buluyorum.
Olayı biraz araştırdım, Kocaeli Üniversitesi'nin kampüsünde köpek popülasyonunun çok fazla olduğundan bahsediliyor. İnsanlar bakamadıkları ya da yardıma muhtaç olduğunu düşündükleri köpekleri kampüs arazisine bırakıyorlarmış. Rektörlük ve üniversitedeki hayvanseverler bu köpekleri aşılatıp, kısırlaştırıp tekrar kampüse salıyormuş. Ama köpek sayısı çok artmış. İnsanlar, üniversitede bakıyorlar diye orayı barınak gibi görmeye başlamış. Kampüste köpeklerin insanlara saldırdığı da olmuş...
Hayvan dernekleri; asıl hayvanları seven, kedi-köpek bakan birinin nasıl bir köpeği bıçaklayacak kadar cinnet geçirdiğine odaklanmalı. Asıl sorun; insanların bakamayacakları köpekleri besleyip sonra uygun gördükleri ilk yere bırakmaları.