Fatih Terim'in, "Aramızda bazı sıkıntılar yaşadık" dediği olayın, prim krizinden kaynaklandığına dair haberler çıktı. Euro 2016'ya gitme hakkı kazanınca, Fatih Terim'in de onayıyla futbolculara 500 bin Euro prim dağıtılmasına karar verilmiş.
Ancak bir oyuncu hariç: Burak Yılmaz... Zaman zaman Milli Takım kamplarından sakatlığı sebebiyle çıkarılan ve hocasının isim vermeden eleştirdiği yıldız oyuncu, bu primden mahrum bırakılmış. Takım kaptanı Arda Turan da Yılmaz'ın verilmeyen priminden dolayı Terim ile tartışmış.
Sonra bu tartışma büyümüş ve krize yol açmış. Bir başka iddia ise, her futbolcuya aynı paranın verilmediği...
Başta Gökhan Gönül olmak üzere, bazı futbolcular kampta transfer görüşmelerine odaklanmış. Maçlara konsantre olmak yerine sürekli menajerleriyle konuşmuşlar.

VATAN MİLLET EDEBİYATI
Milli Takım iyi sonuçlar alsaydı, bu haberlerin hiçbiri çıkmazdı. Fakat yaşananlar doğruysa, futbolcular Türk milletine büyük bir özür borçlu. Elbette Burak Yılmaz'ın hak ettiği primi almaması doğru değil. Ama Burak Yılmaz'dan bahsediyoruz; Çin'e giderken yıllık 8 milyon Euro'dan (26 milyon 400 bin Türk lirası) dört yıllık sözleşme imzaladı. Diğer futbolcular da çok kazanıyor; bir asgari ücretlinin hayatı boyunca biriktiremeyeceği parayı bir maçta kazanıyorlar. Milli Takım'la ilgili reklamlarda vatan millet Sakarya edebiyatı yapılıyordu; her reklamda ay-yıldızlı bayraklar dalgalanıyordu. Futbolcular her basın toplantısında milli duygulara sesleniyordu. Yoksa hepsi yalan mıydı? Bunu zaman gösterecek ama kazandıkça hep daha fazlasını istemek insanoğlunun doğasında var. Asıl hata biz taraftarlarda aslında; kendimizi milli duygularla havaya soktuk, futbolcuları askere uğurlar gibi Fransa'ya yolladık... Sadece mili forma aşkına oynamak Lefter'lerin, Metin Oktay'ların döneminde kaldı belki de...