Sözüm büyüklere... 'Heidi' çizgi filmini hatırlar mısınız? Alp Dağları'nda, gökyüzünden papatya yağarken, keçilerin arasında 'Heidi' ve 'Peter' dans ederdi. Çocuklar için tam bir mutluluk tablosu. Bugün 8-9 yaşındaki bir çocuğa 'Şimdi ne yaparsan mutlu olursun?' diye sorsanız; büyük ihtimalle tabletten Minecraft oynamak istediğini söyler. Artık çocuklar evde oturmaktan çok mutlular. Çünkü 24 saat yayın yapan çocuk kanalları, Playstation oyunları, tabletler vs. var. Toplam 10 ülkede 12 bin aile üzerine yapılan bir araştırma, her iki çocuktan birinin gün içinde sokakta geçirdiği sürenin bir saate indiğini ortaya koydu. Bu rakam günde iki saati açık havada geçiren mahkumlardan bile az...
Konumuza dönelim... 15 Ocak'taki vizyon tarihi ertelenen 'Heidi', nihayet bu cuma, tüm Türkiye'de gösterime giriyor. Alain Gsponer'ın yönettiği, Bruno Ganz, Katharina Schüttler ve Anuk Steffen'ın başrollerini paylaştığı İsviçre- Alman ortak yapımı 'Heidi' filmi, dünyada da büyük ilgi görüyor.
Bizim kuşak 'Heidi'yi çok iyi biliyor. 'Heidi', İsviçre'nin Alp Dağları'nda dedesiyle yaşardı. Kırmızı yanakları, kısa saçları, kocaman gözleri vardı. Elinde hiç bitmeyen kocaman bir ekmeği olurdu.
Kırlarda koşup durur, köpeği 'Joseph' onun yanından hiç ayrılmazdı.
En yakın arkadaşı 'Peter'di. Ne çok sevmiştik dağların kızı 'Heidi'yi...
Hazır filmi de vizyona giriyorken çocuklarımızı 'Heidi' ile tanıştırmanın tam zamanı. Yeni çizgi filmler, 80'lerdeki gibi masum değiller, çoğu şiddet yüklü.
Çocuklarımızı izledikleri şiddet dolu çizgi kahramanlardan çok farklı, sevgi dolu, belki de çizgi kahramanların en duygusalı 'Heidi'yle tanıştırmakta fayda var. 'Heidi' ayrıca bize iyiliği ve dürüstlüğü öğretmişti.
Yetişkinler de bu filmi izleyip çocukluklarına dönebilirler.