"Hayata dair onca şey... Yanlış ve yalnız arasındaki iki harf, bizleri ayıran. Bilinmeyen limanlara boşa demir atan kadınlar, hiçbir şeyi hak etmediğine kendini inandıran adamlar. Suçluluğun taşkınlığa dönüştüğü gecelerde dönüşü olmayan talihsiz serüvenler. Onlar, seçmediğini değiştiremeyenler..."
Cumhuriyet gazetesinde yazan müzik yazarı ve eleştirmen, aynı zamanda '46 Magazine' dergisinin genel yayın yönetmeni Ali Deniz Uslu'nun yeni çıkan 'Girdap Balıkçısı' kitabından bu satırlar.
'Seçmediğini değiştiremeyenler'; ezberbozan bir yaklaşım...
Bu yaklaşım, Uslu'nun bir röportajından yaptığı şu açıklamayla anlam kazanıyor: "Herkes paralel bir hayatı düşünmüştür. Keşkeleri, pişmanlıkları ve hesaplaşmaları bir kenara bırakalım; çoğumuz seçemediğini değiştiremedi. Buna da kader demeyi öğrendik zaten. Ama işin aslı; bizi yaratan seçtiklerimiz değil, seçmediklerimiz."
Seçmediklerimizi düşünmek lazım belki de. Uslu'nun, denemelerden oluşan kitabını 'ıskaladıklarımıza' adaması da anlamlı.
Uslu, yazılarına öfkesini ve korkularını sığdırmış. Ama yazılarında çıkışsızlık, hiçlik duygusu daha ön plana çıkıyor.
Bunlar da; çağımızın düşünen insanının karın ağrıları zaten.
'Girdap Balıkçısı' keşfedilmeye değer.