Nuruosmaniye Camii'nde yapılan restorasyonda; caminin altından tam 420 kamyon balçık çıkarılarak, 8.5 metre derine inilmiş.
Böylece tarihi caminin altında şimdiye kadar hiç kimsenin bilmediği, 2 bin 42 metrekare büyüklüğünde bir alana ulaşılmış.
Bu alanda, Yerebatan Sarnıcı'na benzeyen bir yapı topluluğu varmış. Revaklı avlunun tamamını içerisine alan bu kısımda; 12 oda ve 19 ayrı bölümden oluşan sütunlar yer alıyormuş.
Bitmedi; Osmanlı'nın ilk barok cami olan Nuruosmaniye'de Türkiye'nin ilk fore kazık sistemine de ulaşılmış.
Yani 255 yıl önce atalarımız depreme karşı radye temel kullanmışlar.
Bunlar müthiş keşifler ama sormadan edemeyeceğim; İstanbul'da tarihi eserlere ulaşmak için illa bir inşaat ya da restorasyon çalışması yapılması mı gerekiyor?
Büyük keşifler hep köprü, tünel, AVM için temel kazılırken ortaya çıkıyor.
Bu da arkeoloji konusunda ne kadar geride olduğumuzun göstergesi.