Amerikalı Sarai Sierra, fotoğrafa meraklıydı ve fotoğraf çekmek için İstanbul'a geldiği söyleniyordu.
Ailesi onu sevinçle uğurlamıştı havalimanından... Sierra, 9 ve 11 yaşındaki oğullarına "Ben gelene kadar yaramazlık yok, babanızı üzmeyin" demişti belki de...
Otobüs şoförü olan Steven Sierra, en son 21 Ocak'ta görüşmüş eşiyle. Sierra, kocasına İstanbul'da güzel vakit geçirdiğini ve bol bol fotoğraf çektiğini söylemiş.

AJAN DEĞİL ANNE!
Sierra'nın görüntüsü, en son 21 Ocak'ta saat 13.15'te Sirkeci'de kameralara takılmıştı. Muhtemelen İstanbul'un muhteşem siluetinin fotoğraflarını çekiyordu. Fakat İstanbul ona en acı fotoğrafı çektirdi!
Sierra, pantolonu ve iç çamaşırı diz kapaklarına kadar çekilmiş bir halde ölü olarak bulundu. Onu önce uyuşturucu kuryesi yaptılar, hatta CIA ajanı olduğunu bile söylediler ama her şeyden önce bir anne olduğunu unuttular.
Steven Sierra, kayıp eşini bulmak için İstanbul'a geldiğinde "Oğullarımıza annelerinin kaybolduğunu söylemedim. Onu bulmak zorundayız" diyordu.

KADINLARIN KADERİ
Şimdi oğullarına annelerinin öldüğünü nasıl anlatacak acaba?
Peki ya biz ne diyeceğiz?
Türkiye'de her gün üç-dört kadının öldürüldüğünü ya da tecavüz edildiğini mi söyleyeceğiz? Hadi kocası eşini yalnız başına İstanbul'a yollamanın ne anlama geldiğini öğrendi, ya çocukları? O çocuklara ne diyeceğiz?
Türkiye'de tecavüzün milli spor olduğunu, ülkemize tek başına gelen turist kadınlara genelde 'yollu' gözüyle bakıldığını mı anlatacağız?
Peki ya kendimize ne diyeceğiz?
Aralık ayında Batman Çayı'nda cesedi bulunan Hasret Daşlı'nın ölüm nedeni, Sierra'nın bulunduğu gün ortaya çıktı.
22 yaşındaki Hasret'e iki yeğeni tecavüz etmiş, eniştesi de onu boğmuş.
Hasret'e dört aylık hamile olduğu için kürtaj yapılamamış. Hasret'in de, Amerikalı Sarai'nin de kaderi aynı bu ülkede...