Dün gazetede "Louvre Müzesi'nde sergilenen tarihi eserlerimizin hepsini alacağız" açıklamasını okudum ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'la gurur duydum. Evet alacak, onlar da gelecek.
Günay imkansızı başarıyor, tarihi eserlerimiz bir bir yurda dönüyor.
Bu haberi okuduktan sonra iki-üç sayfa çevirdim, 'Günay'a yumutralı protesto' başlığıyla karşılaştım; utanç duydum.
Hacettepe Üniversitesi'nde öğrenciler, Günay'ı yuhalamışlar, yumurta fırlatmışlar.
Haberlerde protestonun nedeni yazmıyordu.
Tamam; AK Parti'ye de, Günay'a da kızabilirler, uyguladıkları politikaları haklı bulmayabilirler ama hiç mi gazete okumuyor bu öğrenciler?
Okusalar, son birkaç ayda Günay'ın ülkemize kazandırdığı tarihi eserleri görseler; elleri o yumurtalara gitmezdi. Gidiyorsa eğer, bunun adı ideolojik bağnazlıktır!
Sonuçta Ertuğrul Günay, 'düşük dozda' da olsa parti içi muhalefet yapan ve inandığı doğruları söyleyen bir politikacı.
Bu arada Günay o gün, "Durun yapmayın! Çocuklara vurmayın" diyerek arbedeyi ayırmaya çalışmış!