İdil Biret'in 2009'da Topkapı Müzesi'nde verdiği konseri, 'şarap içiliyor' diye 20 arkadaşıyla basan eski Alperen Ocakları Başkanı Mustafa Kayatuzu beraat etmiş...
Konsere katılanlara, "Şu kapıdan elinde şarap şişeleri ile giren hainleri gördük, aklınızı başınıza alın demiyoruz, o başınızı gövdenizden alırız diyoruz!" diyen Kayatuzu, meğer eleştiri hakkını kullanmış!
Hakim, "Şiddet içermeyen davranış, eleştiri hakkı kapsamında yorumlanmalı" demiş.
GAZETECİLER NE OLACAK?
Eğer Kayatuzu için alınan karar, emsal kabul edilirse siz asıl o zaman görün curcunayı!
"Başınızı gövdenizden alırız" lafı eğer eleştiri kabul ediliyorsa; bundan sonra sadece eylemciler değil herkes, belirli bir şahsı hedef göstermeden ama belli bir halk, ırk ya da insan topluluğu hakkında rahatlıkla "Derinizi yüzeceğiz" ya da "Yağlı kazığa oturtacağız" gibi tehditlerde bulunabilir.
O zaman insanlar, "Haber yaptığı için cezaevinde bulunan gazetecilerin suçu neydi? Madem eleştiri hakkı, 'kafa koparmaya' kadar uzanıyor, cezaevindeki yazar ve gazetecilerin günahı ne?" diye sorar.