Bence hiçbir evlat, babasının bir bayram sabahı onu sıcacık yatağından kaldırırken söylediği "Hadi oğlum kalk, geç kalacağız" lafını unutmaz.
Ya da bayramdan bayrama hatırlar...
Bayram namazları baba-oğul ilişkisinde önemlidir. Sabahın köründe baba ile oğlun boş sokaklarda caminin yolunu tutuşundaki tılsımlı havadan belki de...
Belki de bana öyle geliyor... Babamı kaybetmemin üzerinden iki sene geçmesinin hüznü var üzerimde.
Dün sabah, namaza benim küçük oğlanı götüreyim dedim, kıyamadım; daha 3.5 yaşında.
Tek başıma gittim camiye...
TEDİRGİNLİK DUYGUSU
Bayram namazlarının olmazsa olmazı; birinci rekatta alınan üç tekbirde hata yapılması ve ikinci rekatta hata yapmamak için duyulan tedirginlik duygusudur...
Senede iki kere kılındığı için caminin gediklileri bile bazen düşerler bu ofsayta...
Yalnız dün, imam da düştü ofsayta ya da ben öyle hissetim...
Namaza daha yarım saat vardı ve hoparlördeki ses, banttan değildi sanki... Van depreminin, bizi birleştirmek ve kaynaştırmak için olduğunu söylüyordu sanki.
KURTULALIM
Sonra imam, Batı ülkelerinin ve İsrail'in ülkemiz üzerindeki emellerinden, herkesin Anadolu'da gözü olduğundan bahsetti.
İmamın teröre ve ayrımcılığa karşı birleştirici, kaynaştırıcı sözlerine hiçbir itirazım olamaz.
Lakin düşmanı hep dışarıda arama klişesinden kurtulsak!
Her ülkenin başka ülkeler üzerinde planları vardır ama her şey bu planlara mı bağlı acaba?
Her sorunu Haçlı Seferleri'ne bağlamasak...
Belki hoca efendi konuyu basite, herkesin anlayacağı bir dile indirgemek istiyor ama cemaat eskisi gibi değil ki...
20'yi aşkın haber kanalında her gece terör tartışması izleniyor.