Bir diğer kanayan yara da taksi şoförleri... Lafım hepsine değil ama çoğu eğitimsiz, kaba ve başka bir iş bulamadıkları için bu mesleği yapıyorlar. Çoğunun yol bilgisi sıfır, istemedikleri güzergahlara gitmiyorlar. Trafik kurallarına uymak gibi bir dertleri de yok. Yol kenarında çekirge sürüsü gibi müşteri bekledikleri için de trafiği felç ediyorlar. Tıpkı minibüs şoförleri gibi onlar da trafik kurallarını uygulamaya çalışan polislere isyan bayrağı çekiyorlar.
SİHİRLİ DÜĞME VARMIŞ
Haklısınız, uzun uzadıya taksi ve minibüs şoförlerinden dert yakınmak da anlamsız! Bu gerçekleri herkes biliyor ama onlara bu da yetmiyor! Turistlere de eziyet çektirmeyi marifet sayıyorlar. Dünya Basketbol Şampiyonası'nı izlemek için ülkemize gelen gazetecilerin yazılarını okudunuz mu? Çoğunu kazıklamışlar! NBA yazarı Chris Tomasson, "Türkiye'de taksiye mi bineceksiniz? Sihirli düğmeye dikkat edin" diye yazdı. Yabancıdan al haberi! Tomasson, bindiği takside taksimetrede önce 16 TL ibaresini gördüğünü, ancak şoförün bir düğmeye basmasının ardından ücretin 27 liraya çıktığından dert yakınmış.
TAKSİ EKSPRESİ
Sırp gazeteci Slobodan Sarenac aynı sorunu kendisinin de yaşadığını belirterek, blog'unda 'Geceyarısı Ekspresi' filmine gönderme yaparak 'Taksi Ekspresi' başlıklı bir yazı yazmış. Devlet ülke tanıtımına destek olsun diye milyonlarca dolar harcayıp turnuva düzenliyor. Bizim taksi şoförleri de herhalde turist kazıklayarak ülke ekonomisine katkıda bulunduklarını sanıyorlar! Vakti zamanında Türkiye, Arap turistlerin gözdesiydi. Onları da bayağı bir kazıklamıştık! Bir daha gelmediler. Vallahi yazarken bunaldım, sizi de bunalttığımın farkındayım. Ama birileri artık bir şeyler yapmalı. Kamuoyu oluşturmalıyız. Hepsi için söylemiyorum ama genel anlamda taksi ve minibüs şoförleri Yeniçeri Ocağı gibiler.