Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Eurovision'u izlemenin dayanılmaz çekiciliği

Finalden başlayayım... 2010 Eurovision Şarkı Yarışması'nı izlemek için Hamburg'ta dev ekran karşısında toplanmış binlerce insanı gördünüz mü? Sanki milli maç izliyorlardı... Kim ne derse desin, Eurovision Şarkı Yarışması büyük ilgi görüyor... Eminim bu yarışmayı aşağılayanlar bile önceki gece ekran başındaydılar. Hatta daha da büyük bir iddiada bulunayım; bence Eurovision, ABD-Türkiye maçı kadar ilgi çekmiştir. Evet, milliyetçilik had safhada, komşu komşuya kıyak çekiyor, her gurbetçi vatan hasretiyle kendi ülkesine SMS ile oy veriyor. Ancak her sene olduğu gibi sonunda yine hak eden kazanıyor. Almanya karanlık mazisi yüzünden pek sevilen bir ülke değil ama sağlam bir şarkı her zaman birinciliği getiriyor. Yani milliyetçilik de bir yere kadar. Gelelim geceden ilginç notlara...
Şov açısından her şey mükemmeldi. Tam 23 kamera iş başındaydı ve Norveç rejisi de kusursuz bir iş çıkardı. Organizasyona dair tek bir hata vardı; o da İspanya adına yarışan Daniel Diges'in şarkısında, sahneye fırlayan davetsiz misafir. Ancak bu noktada da Norveçlileri suçlayamayız çünkü sahneye fırlayan kişi Jimmy Jump! Adamın hayatı bu tür organizasyonlarda sahneye fırlamak... İspanya'daki maçları kaçırmıyor, hatta bir ara Barcelona'nın "Beş bininci golünü ben atacağım" diyordu; sahada Eto'ya tosladı. İlginçtir, Jimmy Jump şova ayak uydurdu, o kadar güzel dans etti ki, Bülend Özveren bile bu fiyaskoyu başta anlayamadı.

GASPARYAN'IN HATASI
Ya tüm dünya müzik piyasasına yön veren İngiltere'nin sonuncu olmasına ne demeli? Evet, İngiltere oylamanın SMS ile yapılmasından, komşunun komşuyu kollamasından beri büyük bir düşüş yaşadı ama son dönemde hiç de iyi parçalar çıkaramıyorlar. Josh Dubovie lise müsamerelerine katılan çocuklar gibiydi, şarkısı da berbattı. Eğer bu yarışmayı hiç sallamıyorlarsa o zaman katılıp rezil olmanın alemi ne?
Gecenin en güzeli kimdi, kararsız kaldım. Ermenistan adına yarışan Eva Rivas'ın şarkısından çok göğüsleriyle yarışmaya damgasını vurduğu kesin. Yalnız o iki koca göğüsün yanında Djivan Gasparyan efsanesinin işi ne? Duduk çalgısıyla Levent Kırca'nın skeçlerinden fırlamış gibiydi ve fena halde karizmayı çizdirdi. Güzeller listesine diğer adaylarım ise Azerbaycan adına yarışan Safura, Ukranyalı Alyosha ve yarışmanın birincisi, 'lolipop' güzeli Lena...

VJ BÜLENT DE VARDI
Laf güzellerden açılmışken... Bu kategoride her zaman gözleri mest eden Rusya'nın, altı erkekle birden sahneye çıkması bazılarını fena halde üzdü. Hele o solistin kız resmini elinde tutması neydi öyle!
Gecenin diğer komikleri ise Fransa adına yarışan Jessy Matador ve ekibiydi... Yanlış görmediysem Sırbistan adına da VJ Bülent yarıştı.
Biz rock gruplarla yarışmaya katıla duralım, Yunanistan horona da kemençeye de 'Made in Greece' damgası vurdu. maNga'yı unuttuk değil mi? Gurbetçi oylarla ilk beşe girmeleri zaten garantiydi. Sahne şovu üzerinde çok çalıştılar, yazılanlara kulak verip gerekli değişiklikleri yaptılar ve hak ettikleri başarıya ulaştılar. Almanya'nın muhteşem parçası ve Lena'nın çekim gücü karşısında ikincilik büyük bir başarıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA