HINCAL ULUÇ: Yeni yetme eleştirmenin ancak uzun yıllarla yenebildiği bir kompleksi vardır: "Halkın sevgisini alkışlarsam nerede kalır benim eleştirmenliğim. Onların beğenmediğini seçmeliyim ki farkım ortaya çıksın." Bu kafayla verilince oylar... Kimsenin görmediği bir film ödülleri alır gider.
CENGİZ SEMERCİOĞLU: 'Yumurta' 8 dalda ödül almış! Yok artık daha neler! Görüntü yönetimi, sanat yönetimi, en iyi kurguyu da Yumurta'ya verdiler. Breh, breh, breh! Sinema yazarlarının bu kadar lobici olmasına, sadece entelektüel filmlere pirim vermesine şiddetle itiraz ediyorum.
ABDULLAH OĞUZ: SİYAD bir film gişede geniş kitlelere ulaştığı zaman işin kötü olduğu yönünde bir zihniyete sahip.
RAHŞAN GÜLŞAN: Belli ki üzerlerinde ağır bir 'entel mahalle baskısı' var. Cemaatin beğendiği bir şeyi beğenmemekten ödleri kopuyor.
SİNAN ÇETİN: 'Yumurta' entelektüel bir kabızlık... Sanat filmi diye bize yutturmasınlar. Yumurta'nın bu kadar çok ödül kazanması Türk Sineması'nın iflasıdır. Bu bir entelektüel terördür.
Bu yorumlar, 'Yumurta'nın Antalya Film Festivali ve SİYAD Töreni'nde ödül yağmuruna tutulduğu döneme ait... Üstelik bunlara benzer daha birçok yorum var. Basında SİYAD'a karşı öyle öfke dolu bir hava yaratılmıştı ki, neredeyse sokakta SİYAD'çı avına çıkılacaktı. Sanki fonda 'Maymunlar Cehennemi' filmi oynuyordu... Abarttım galiba ama yukarıdaki yorumlar kadar olmasa gerek... Bu yorumları niye yazdığıma gelince... Semih Kaplanoğlu'nun 'Bal' filmi Berlin'de Altın Ayı ödülü kazandı. Çok büyük bir ödül... Sinemada 'ödül' denince akla ilk Oscar gelir sonra da onu Cannes ve Berlin film festivalleri takip eder. "Yumurta' ile 'Bal'ın ne alakası var?" demeyin... 'Bal'; Kaplanoğlu'nun 'Yusuf Üçlemesi'nin üçüncü filmi... 'Yumurta' da ilki... Yani tema, anlatım dili, kurgu vs aynı... Hatta filmi izleyen Atilla Dorsay "Bal, Kaplanoğlu'nun en zor filmlerinden biri. Hatta 'Yumurta' ve 'Süt'ten bile daha çetin ceviz!" demiş. Yani, 'Yumurta'da sıkıntıdan patlayanlar, 'Bal'ı izledikten sonra herhalde Kaplanoğlu bir daha film çekmesin diye Taksim'e yürüyüşe geçip, yolda da SİYAD'ın merkezini bombalayabilirler. Ve şimdi geldik en sevdiğim bitiriş cümlelerine: Hadi SİYAD'cılar 'Yumurta'yı ödüle boğarken entelektüel mastürbasyon yaptı, Berlin'deki jüri üyeleri de mi yeni yetme, "Halkın beğenmediğini seçelim de farkımız ortaya çıksın" diyorlar. Bir filmi beğenmeyebilirsiniz, hatta "Sıkıntıdan patladık" da diyebilirsiniz ama lütfen bir daha "Bu filmleri izleyen yok", "Entelüktel terör" gibi klişe, sığ yaklaşımlarda bulunmayın. Özellikle de SİYAD'ın ödül verdiği filmlere... Demek ki SİYAD üyelerinin de bir bildiği varmış. Adam, 'Altın Ayı' kazandı yahu, var mı ötesi!