Geçen pazartesi yayımlanan, 'Eşcinseller de Cemil İpekçi'ye karşı' başlıklı yazıma İpekçi'den yanıt geldi. Ünlü moda tasarımcısı, internet sitesinde kaleme aldığı yazıda beni, kendisinden görüş almadan, sözlerine kendimce uyduruk yorumlar yaparak yargısız infaz da bulunmakla suçlamış. Sayın İpekçi, hemen hemen her hafta bir yerde ya röportajınız ya da TV söyleşiniz yayınlanıyor. Eşcinsellik ve cinsel kimliğiniz hakkında sürekli yorumlarda bulunuyorsunuz. Bu tür açıklamalarınız o kadar çok ki, bu konuda kitap bile yayınlayabiliriz. Hal böyleyken, size telefon açıp görüş almaya gerek duymadım. Her yazım için de birilerini arayıp, "Bakın, sizin hakkınızda böyle bir eleştiri yapacağım" deme huyum yok. Başka yazarların da olduğunu sanmıyorum. Tabii eğer ortada yanlış anlaşılmaya vesile olacak, kafa karıştıran bir haber yoksa... Yazınızda özetle eşcinsellerin haklarını savunmak gibi bir misyonunuz olmadığını, her cinsiyet ve kesimden insanların sorunlarının olabileceğini, Türkiye'de sadece eşcinsellerin aşağılanmadığını belirtmişsiniz. Tamam, olabilir. Düşüncelerinize saygı duyuyorum. Bundan iki sene önce, eşcinsel kimliğinizle ilgili yaptığınız cesur açıklamaların gazına gelip, sizin eşcinsellerin haklarını savunmak adına bir şeyler yapabileceğinizi düşünmekle hata etmişim. O zaman lütfen siz de bir zahmet bir daha eşcinsel kimliğinizi öne çıkaran açıklamalarla gündemimize gelmeyin. Bakın Domenico Dolce ve Stefano Gabbana da moda tasarımcısı ve sizin gibi eşcinsel kimliklerini saklamıyorlar. Ancak onlar, sadece yaptıkları işlerle gündemdeler. Vallahi ben çok uzun zamandır hiç, sizin tasarımlarınızı ya da defilenizi konuştuğumuzu hatırlamıyorum... Kaldı ki, 'Eşcinseller de Cemil İpekçi'ye karşı' başlıklı yazım, Türkiye'de eşcinsellerin haklarını savunan en önemli adres olan Kaos GL'in internet sitesinde sizi 'Son madi' ilan etmesiyle ilgiliydi. Biliyorsunuz bu unvan homofobik söylem ve hareketlerde bulunanlar için veriliyor. Bence eşcinsellerin bile sizi 'madi' ilan ettiği bir dönemde özeleştiri yapmanız gerekiyor. Ayrıca bundan sonra eşcinsel kimliğinizi öne çıkarmasanız daha iyi olur. Çünkü eşcinsellerin Türkiye'de sorunları yokmuş gibi bir imaj çiziyorsunuz ve bu da eşcinsellerin özgürlük hareketine büyük darbe vuruyor. Yazınızda ilgimi çeken en önemli bölüm ise, "Heteroseksüel erkekler de ezilmiyor mu?.. Ülkemizde sadece eşcinseller mi aşağılanıyor?" soruları oldu. Evet, haklısınız heteroseksüel erkekler, cinsel kimlikleri yüzünden baskı görüyorlar, iş bulamıyorlar, fuhuş yapmak zorunda bırakılıyorlar, cinayetlere kurban gidiyorlar, Meclis'te bırakın temsil edilmeyi muhtar adayları bile yok! Değil mi ya!