Bu hafta Türk yıldızlarımız yurtdışı davetlerine katılma ivmesini daha da yükseltti. Yağmur Tanrısevsin, Los Angeles'ın ikonik otellerinden Chateau Marmont'ta düzenlenen GQ Men of the Year partisinde görüldü. Western Hollywood ve Amerikan rodeosunu odağına alan partiye Tanrısevsin'in katılma sebebi pek anlaşılmasa da kıyafetiyle davetin dikkat çeken isimleri arasında olmayı başardı. Anlaşılmadı dememim sebebi söz konusu bir oyuncu olunca ilk beklenti bu yönde oluyor ancak dönüşen ve gelişen dünyada dijital kimlikler de geçer akçe olmuş durumda. Eskiden yalnızca festival gibi büyük global etkinliklerde marka yüzü olarak gördüğümüz ünlülerimiz artık daha kısa süreli ve ufak çaplı global etkinliklere de katılmaya başladı. Artık sosyal medya gücü, isimleri ön plana çıkaran unsurlardan biri oluyor.
ERÇEL'İN İZİNDE
Daha önceki yazılarımda Hande Erçel'in de oyunculuk kimliğinden sıyrılarak dijital bir fenomen olarak global davetlerde öne çıktığını anlatmıştım. Görünen o ki Tanrısevsin de benzer bir çizgiden yani sosyal medya fenomenliğinden kariyerini devam ettirmek istiyor. Yağmur Tanrısevsin'in haricinde mesleki ve marka yüzü kimliğiyle de davetlere katılan oyuncularımız oldu.
VINTAGE ŞIKLIK
Dilan Çiçek Deniz, Los Angeles'ta düzenlenen Hollywood Türk Film ve Drama Günleri kapsamında hem oyunculuğunu hem de yapımcılığını uluslararası bir platformda sergileyerek dikkatleri üzerine çekti. Etkinlikte, Türk sinemasının usta yönetmeni Zeki Demirkubuz'un Hayat filminin gösterimine katılan Deniz, Stella Mc- Cartney imzalı sonbahar 1999 koleksiyonuna ait vintage Chloe elbisesiyle her zamanki şıklığını konuşturdu. Deniz'in etkinlikteki tek durağı bu olmadı. Yapımcıları arasında bulunduğu kısa film Dilan Hakkında Konuşmalıyız'ın prömiyerinde de cesur ve iddialı siyah elbisesiyle boy gösterdi.
Bir başkası giyse kalitesiz durabilecek bu dekolte Dilan'ın kusursuz fiziği ile buluşunca ortaya şık bir görüntü çıkmış. Oscar adayı Hayat filminin gösterimine başrol oyuncuları Miray Daner, Burak Dakak ve Cem Davran da katıldı. Başrol oyuncuları moda anlamında Deniz'in gölgesinde kalsa da Miray Daner'in hoş bir görünüm içerisinde olduğunu söyleyebilirim. Gösterimdeki en büyük hayal kırıklığı ise 2 beden küçük gibi görünen daracık takımıyla Akın Akınözü oldu. Bir başka hayal kırıklığı yaratan isim ise Los Angeles'ta Hollywood Türk Film ve Drama Günleri'nde kendi dizisi için kırmızı halıda yürüyen İsmail Hacıoğlu idi. Tuba Büyüküstün, Riyad'daki Suudi Arabistan Ulusal Müzesi'nde düzenlenen ve Christian Dior'un büyüleyici mirasını kutlayan Christian Dior: Designer of Dreams sergisine davet edilen özel isimler arasındaydı.
Paris'teki büyük başarısının ardından Riyadh Season 2024 kapsamında gerçekleştirilen ve 2 Nisan 2025'e kadar devam edecek olan bu sergi, Dior'un zarafet dolu tasarımlarını ve yetmiş beş yılı aşkın yaratıcı hikayesini gözler önüne seriyor. Tuba Büyüküstün, sergiye hem zarif duruşuyla hem de büyüleyici atmosferle uyum sağlayan şıklığıyla büyük beğeni kazandı.
SİYAHIN SADE GÜCÜ
Esra Bilgiç ve Birkan Sokullu da Katar'da Doha Film Enstitüsü tarafından düzenlenen ve sinemanın farklı kültürlerle buluşma noktası olan 12. Ajyal Film Festivali'nin özel konukları arasında yer aldı. İkili uyum içinde ve oldukça şık görünüyordu. Ayça Ayşin Turan da rotası Orta Doğu'da olanlardandı. Abu Dabi'de dünyaca ünlü İsviçre menşeili bir mücevher ve saat markasının 150. yıl özel galasına katıldı. Siyahın sade gücünden yararlanmış, çok da iyi yapmış.
ERKEKLERİN ÖDÜLLENDİRİLDİĞİ GECEDE KADINLARDAN ŞIKLIK YARIŞI
Erkek stilini, kültürünü ve modern yaşamı sofistike şekilde yansıtan Esquire dergisinin Türkiye ayağının düzenlediği ödül gecesi, kırmızı halısı ve tarzıyla göz kamaştırdı. Çoğunlukla Türk erkek yıldızların ödülleriyle buluştuğu gecede röportajları gerçekleştiren Yüsra Geyik şıklığıyla en beğendiğim isim oldu. Gecede iki farklı seçim yapmış. Mirela Cerica marka tulumu ve Ennush marka elbisesi yıldız gibi parlamasına yetmiş. Saçı, makyajı ve aksesuar seçimleri de en az kıyafet seçimleri kadar dengeli. Son zamanlarda kırmızı halılarımızda bu denli başarılı seçimler görmemiştim. Şık giyiminin yanı sıra kırmızı halı röportajlarındaki duruşuna da hayran kaldım. Oldukça sağlam ve kendinden emin hallerini çok başarılı buldum.
Meriç Aral, Zeynep Arçay imzalı kayık yaka siyah elbisesiyle çabasız bir görünüm yakalamak istemiş ama maalesef başarılı olamamış. Zira Jil Sander marka gümüş babetleri zarafetine ve güzelliğine gölge düşürmüş. Ayakkabıları olmadan çok daha iyi göründüğünü söyleyebilirim.
Alina Boz her zamanki gibi abartıdan uzak ve kendi güzelliğini ön plana çıkaran bir seçim yapmış. Straples mini bordo elbisesiyle şık bir görüntü içerisinde.
Erkek odaklı düzenlenen bu gecenin kırmızı halısında hiç mi şık erkek yoktu diye soracak olursanız, size gecenin en şık erkeğinin Zamansızlık Ödülü alan ve her daim salon beyefendisi stilini koruyan Haldun Dormen olduğunu söyleyebilirim. Onca genç erkek yıldızın yanında davete yaşının delikanlısı olarak en özenli gelen isimdi. Böylesi bir centilmen şıklığını ne yazık ki günümüz gençlerinde görmek çok zor. Haldun Dormen'den sonra en beğendiğim erkek isim Burak Yamantürk oldu. Modern ve havalı bir çizgi yakalamış. Ayakkabı ve aksesuvar seçimi de çok başarılı.
KIRMIZI HALIDA KIZ KARDEŞLİK PİŞTİSİ
Aynı kırmızı halı ya da davette aynı kıyafeti giyen isimler oldum olası pişti olarak tanımlanır ve bu konu moda dünyasının en eğlenceli konu başlıklarından biridir.
Ancak bu kez sahne, sadece stilin değil, dostluk ve kız kardeşlik mesajının parladığı bir kırmızı halıya ilk kez ev sahipliği yapmış oldu. Esas Oğlan filminin galasında başrol oyuncuları Hadise ve Seda Bakan, birebir aynı Balenciaga elbiseyi tercih etti.
Seda Bakan, bu seçimin ardındaki hikayeyi 'kim daha iyi giyinmiş' gibi karşılaştırmaların önüne geçmek istediklerini söyleyerek açıkladı.
Ancak ironik bir şekilde, bu cesur hareket onları daha fazla konuşturdu. Hadise ve Seda, sadece şıklıklarıyla değil, verdikleri dostluk mesajıyla da galanın yıldızları oldular. Elbise, her iki ismin de tarzına zarifçe uyum sağlamış. Markanın fütüristik çizgisinden ziyade klasik şıklıkla parlamışlar.
Aynı elbisenin kırmızı rengini daha önce Ece Sükan bir ödül gecesinde giymişti. Sükan beraberinde taktığı aksesuarları, saç modeli ve ayakkabı seçimiyle ve tabii model fiziğiyle tam da markaya yakışan ve markanın ne olduğunu belli eden bir görünüm içerisindeydi.
O dönemde kendisini şık isimler arasına almamamın sebebi yaz sıcağında kadife kumaş ve külotlu çorap tercih etmiş olmasıydı. Bu detayı göz önünde bulundurmazsak elbiseyi Sükan kadar iyi taşıyan çıktığını söyleyemem ancak giyen herkesin de başarılı göründüğü ortada.