Adriana Lima son görüntüsüyle sosyal medyada büyük şaşkınlık yarattı. Hatta yüzüyle ilgili 'balon balığı' esprisi yapanlar bile oldu. Maalesef Lima güzelliğini koruma yolunda yaptırdığı işlemler nedeniyle kazalar yaşamış... "Son hamileliğinde kilo aldığı için yüzü yuvarlaklaştı" diyenler var fakat doğumunun üzerinden oldukça uzun çok süre geçti. Hatta hamilelik kilolarından kurtulup eski fit görünümüne kavuştuğu bir dönemde.
Belli ki yüzüne malum ufak dokunuşlardan biraz fazla yaptırmış... Bunun sonucunda suratında oluşan şişkinliği umursamadan ve inmesini beklemeden kırmızı halıda yürümüş, olay bundan ibaret.
SAÇ KAZASI YAŞAMIŞ
Estetik kazalar olduğu gibi yeni saç modeli kazaları da yaşanabilir. Hafta boyunca bizi üzenlerden biri de Elçin Sangu oldu. Belli ki canı değişiklik yapmak istemiş ve en az kendi kadar meşhur kızıl saçlarına kıymış. Kıymış kıymasına ama sonuçtan memnun kalmış mıdır emin olamıyorum. Şahsen yeni görüntüsü modern olmuş ama genç yaşına da ekstra yaş eklemiş.
MİLYONER HAUTE COUTURE AŞIKLARI BU AÇIK ARTIRMAYI BEKLİYOR
Dünya jet sosyetesinin tanınmış simalarından ve ciddi bir couture koleksiyoneri olan Mouna Ayoub, 1990'lardan beri biriktirdiği çoğu hiç giyilmemiş milyonlarca dolar değerindeki Karl Lagerfeld dönemine ait 252 adet Chanel Haute Couture koleksiyonunu Maurice Auction kuruluşu aracılığıyla satışa çıkarıyor. Koleksiyondaki bir elbisenin açılış değerinin 200 bin Euro'dan (6 milyon 235 bin TL) başladığı göz önünde bulundurulursa koleksiyonun tamamının karşılığını düşünmekte epey zorlanıyorum. Satışların gerçekleşeceği müzayede pazartesi günü, yani yarın akşam saatlerinde gerçekleşecek. Parçaların tümü ücretsiz olarak bugün ve yarın olmak üzere iki gün boyunca müzayede kuruluşu aracılığıyla sergilenecek. Parçalar sergiyle eş zamanlı olarak web sitelerinde de gösterilecek.
Peki böyle güçlü bir koleksiyonu Suudi Arabistan'ın merhum Kralı Fand'ın milyarder danışmanı Nasser Al-Rashid'in eski eşi Ayoub neden elden çıkarıyor? Ayoub'un bu özel parçalardan ayrılmak istemesinin ilk sebebi artık içlerine giremiyor olmasıymış. Bir diğer nedeni de maddi imkanı olup da Karl'ın parçalarına ulaşamayan genç nesle bu özel tasarımları giyebilme şansı vermek.
Açık artırma moda dünyasında büyük bir heyecana sebep oldu. İçlerinde o kadar değerli ve nadide parçalar olduğu söyleniyor ki moda dünyasının ve kırmızı halıların seyrinde ciddi bir rekabet değişimine sebep olabilir. Zira bu önemli parçalardan birini giymek demek, çok konuşulmak, prestijli her dergi ve platformda haber olmak, övgüleri toplamak demek.
BİHTERLERİN ŞIKLIK SAVAŞI
Kaderin cilvesi olsa gerek ki yıllara meydan okumuş Aşk-ı Memnu kitabının eski nesil ve yeni nesil karakterlerinin iki farklı işlerdeki kırmızı halıları aynı günde gerçekleşti. Bir dijital platformda yayınlanacak olan Farah Zeynep Abdullah'ın başrolde Bihter karakterini, Boran Kuzum'un Behlül'ü canlandırdığı filmin galası ve bu karakterlerle namları akıllarımıza kazınan Beren Saat & Kıvanç Tatlıtuğ ikilisinin tamamen farklı bir temayı alan filmlerinin New York'ta gerçekleşen özel gösterimi eş zamanlı olarak bizlere moda ve magazin keyfini bir arada yaşatmış oldu.
DİKKAT ÇEKECEK GİYSİ
Farah Zeynep Abdullah, galada bildiği en iyi şeyi yaptı ve en çok dikkat çekecek kıyafeti seçti. Zira şık olmayı başaramayan isimlerin silinip gitmemek için başvurduğu ilk yol konuşulacak bir seçim yaparak gündeme damga vurmaktır. Farah'ın tercihi de bu yönde olmuş. Günümüz koşullarına bakarsak yaptığına başarısızlık dersem yanlış olur. Maison Margiela markasından yaptığı seçimle (yaklaşık 100 bin TL) şık olmasa da tüm ilgiyi üzerine çekmeyi başardı, böylelikle amacına da ulaşmış oldu. Buraya kadar her şey tamam. Şimdi başka bir bakış açısıyla daha ele alacağım. Gala gecesinin giysi kodu filmin geçtiği 20'li yıllar olarak seçilmiş. Galanın gerçekleştiği mekan bile tarihi Sait Halim Paşa Yalısı. Farah Zeynep Abdullah haricindeki tüm oyuncular ve davetliler çalışmalarına karşı hassasiyet göstererek uygun seçimlerde bulunmuş. Bu yüzden rol arkadaşlarına, ekibe ayıp etmiş oldu dersem sanırım abartmış olmam. Film prömiyerlerinde bu gibi giyim kodlarına çok önem verilir. Aykırılık diyebileceğim maceralı ve uç seçimlerin yeri daha çok müzik/moda ödülleri ve benzeri gecelerin kırmızı halılarında olur.
Farah için üçüncü ve son tezim ise totem yapmış olması. Başrolü oynadığı Bergen filminin galasında yine şimdiki gibi aykırı bir seçim yapmış, yeşil kıyafetiyle yılın en rüküş görünümüne imzasını atmıştı. Ve film gişe rekorları kırmıştı. Acaba burada da benzer bir tutum sergilemesinin sebebi bir totem olabilir mi diye düşünmedim değil.
Behlül karakterini canlandıran Boran Kuzum'un Fendi'den yaptığı seçimi de oldukça ilginç. Hem ceketi, hem eteği ve pantolonuyla üçlü bir takım elbise görünümü ortaya çıkarmış. Giysi koduna Farah'tan daha yakındı diyebilirim.
FERAH VE ROMANTİK
Birlikte görmeyi çok özlediğimiz efsane çiftimiz Beren Saat & Kıvanç Tatlıtuğ'a geçersek ikisi de çok iyi görünüyor. Aslında ikisini de bir arada görmeyi o kadar çok özlemişiz ki, bu özlem giydiklerinin önüne geçiyor. Çuval giyip gelseler bile biz yine onları beğeniriz. Beren Saat kelebek formlu yakaya sahip sarı renk elbise içinde genç, ferah ve romantik bir görünüm yakalamış. Saçı ve makyajı da tam ayarında görünüyor. Sadece ayakkabı seçimi olmamış diyebilirim. Kıvanç Tatlıtuğ da karizmatik bir görünüm içinde. Eskiden olsa Beren Saat'in seçimlerini başarısız bulurduk. Ama Farah öyle bir kıyafetle görüldü ki sağ olsun bildiğimiz ne varsa hepsini unuttuk.
Sonuç; ilk Bihter yeni Bihter'e karşı zafer kazanmış oldu.
TASARLAMAK DEĞİL PAZARLAMAK ÖNEMLİ
Günümüzde markalar dijital platformların ve teknolojinin gücünü arkalarına alıp son derece yaratıcı kampanya örnekleriyle tüm dikkatleri üzerlerine çekmeyi başarabiliyor. Modada yaratıcılık kalmamış olabilir ama pazarlama anlamında hâlâ yepyeni ilginç orijinal fikirler çıkmaya devam ediyor. AVAVAV markasının 1350 Euro'luk (42 bin TL) 'parmak botlar' için oluşturduğu reklam kampanyası buna güzel bir örnek. Ünlü olmayan isimlerden seçtikleri kişiler sokakta bu botları giyiyor. Ve botlarla trend olmuş gibi bir çekim gerçekleştiriliyor. Bu çekilen anlar kullanılarak en büyük arama motorlarında sahte haberler ve görseller oluşturuluyor. Botlar nefret edilecek kadar çirkin olsa da kampanya bir o kadar başarılı. Bu markanın defilelerdeki pazarlama zekasını da özgün ve zekice buluyorum. Özenlerini dijital kampanyalara aktarabiliyorlar. Bir de bu dahiyane kampanyaları daha giyilebilir parçalarla harmanlasalar yeni nesil markalar arasında tüm rakiplerini elemeleri hiç de zor olmazdı.