Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PELİN KAYA

En heyecanlı moda haftası

Dünyanın en köklü ve lüks moda evlerinin 2024 ilkbahar-yaz koleksiyonlarını sergilediği Milano Moda Haftası’nda heyecan doruktaydı. Sizler için bu 6 günlük şölenin en özel anlarından kısa bir derleme yaptım

Fendi, ilkbahar 2024 koleksiyonu konfora ve gerçek hayata yer veren, sade zarafet duygusuna hitap ediyor. Kreatif Direktör Kim Jones, koleksiyonun ilham kaynağı olarak "Roma'da rahatlığın ve başkalarının ne düşündüğünü umursamamanın bir zarafeti var" demiş... Aynı zamanda önemli olan 'birisi olmaktır' mottosuyla hareket ettiğini de sözlerine eklemiş. Bu sözleri duymak şahsen beni çok sevindirdi. Koleksiyonda geometrik yamalar, yapısı bozulmuş örgüler ve asimetrik elbiseler yer alıyor. Fendi uzun zamandır bu denli minimal bir koleksiyon hazırlamamıştı. Defilenin ön sırası Naomi Campbell, Kate Moss, Linda Evangelista, Amber Valletta, Cara Delevingne, Naomi Watts, Demi Moore gibi başarılı kadınlardan oluşuyordu.



Dekor olarak tavandan 'slime' akıtılan Prada ilkbahar-yaz 2024 defilesi net, sade ve sert geometriye sahip, pelerin ve uçuşan elbiseleriyle dikkat çekiyor. 1920'lere atıfta bulunan, hipnotize eden kontrastlarla dolu defile yönetmen Alfred Hitchcock'un filmlerine yapılan göndermeler içeriyor. Defileyi ön sırada izleyenler arasında Kylie Jenner, Rosalia, Benedict Cumberbatch, Sofia Richie, Scarlett Johansson, Emma Watson ve Chiara Ferragni gibi isimler vardı.



Tom Ford markası defilesini, 25 yıl markanın tasarımcı kadrosunda yer alan ve şu an markanın kreatif direktörü olarak görev yapan Peter Hawkings ile gerçekleştirdi. Bu koleksiyonla Tom Ford'lu Gucci nostaljisi yaşamamak imkânsız. Kadife takımlar, canlı pastel renkler, metal kemerler, püsküller, egzotik derili ceket takımlar, büyük kemikli gözlükler, transparan elbiseler ve tulumlar koleksiyonda dikkat çekiyordu. Yaratıcılık anlamında kolay olsa da her modaseverin özlemle andığı yılları ve tarzı tekrar gündeme getirmesi açısından önemli bir koleksiyon.



Haftanın heyecan ivmesinin tavana çıktığı anları Gucci'de yaşadık. İlk koleksiyonuyla yepyeni bir dönemi başlatacak olan Sabato de Sarno defilesine bir gün kala önemli bir aksilikle karşı karşıya kaldı. Belirsiz hava koşulları nedeniyle defile mekânını değiştirme kararı alındı. Normalde Brera sokaklarında gerçekleşmesi planlanan defile markanın Milano merkez kompleksi olan Gucci Hub'da gerçekleşti. Aksiliklere rağmen defile sorunsuz başladı ve nihayet Sabato De Sarno'nun Gucci'si ile tanıştık. Beklenti o kadar yüksekti ki bunu karşılamak adına aşırıya kaçmaması güzel bir sürpriz oldu. Son derece dingin, her parçası giyilebilir, modern, dinamik, Tom Ford ve Alessandro Michele'nin izlerinin görülmediği bir koleksiyona imza atmış. En büyük handikabı koleksiyonun heyecan veren bir tasarımı olmayışı. Hatta kapanış parçası bile yoktu. Koleksiyondaki platformlu ayakkabılar bir ilk defile için zayıf kaçsa da kesinlikle benim onayımdan geçti. Styling daha güçlü olabilir, aksesuvarlarda daha fazla model görebilirdik. Markanın kemik müşterisi bu yeni ve az logolu minimal kadına nasıl bir yaklaşımda bulunacak merak ediyorum. Sabato De Sarno ilk defile sınavını başarıyla geçti denilebilir. Şimdi sırada bu başarının satış rakamlarına nasıl yansıdığını görmek var.



HAFTANIN STİL PERİSİ
Söz konusu moda haftalarında sokak stili olunca her defasında Kendall Jenner akla ilk gelen isimlerden biri oluyor. Ne giyerse giysin giydiklerine mutlaka kendinden söz ettirecek bir stil katmayı başarıyor. New York Moda Haftası döneminde giydiği kıyafetler herkesin gözdesi oldu. Birçok görünüme imza atsa da üç tanesi en favorilerim.



Sarı trençkotlu klasik görünümüyle tam bir sessiz lüks görünümü içinde. Tamamı çabasız seçimlerden oluşsa da tüm kombin önemli bir sokak stili örneği de vermiş görünüyor.



Mini siyah taytı ve siyah makosen ayakkabılarıyla bizlere içinde bulunduğumuz sonbahar-kış sezonunun en trend görünümünden şahane bir örnek vermiş.



Şu ara çok popüler olan "no pants" yani pantolonsuz görünüm akımını başlatan Kendall Jenner sadece trençkot giyerek başlattığı akıma başka bir yön vermek ister gibi.



Siyah elbisesi vücuduna kusursuz oturmuş. Kombinin tümü saçı ve aksesuvarları da şahane.



YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR
Conde Nast grubu bu hafta yaptığı açıklamada, Chioma Nnadi'nin İngiliz Vogue'un editoryal içerik sorumlusu olarak atandığını duyurdu ve sektörde aylardır süren sohbetleri de doğrulamış oldu. Alınan karar, Vogue'un Avrupa yazı işleri müdürü ve İngiliz Vogue'un baş editörü Edward Enninful'un küresel danışmanlık rolüne geçmeye hazırlandığı dönemde geldi.
Son yıllarda, Conde Nast, editoryal operasyonları kolaylaştırmak ve maliyetleri azaltmak amacıyla Vogue'un uluslararası baskılarının çoğunda baş editörlük görevlerini ortadan kaldırırken, Enninful pozisyonunu koruyan tek baş editör olmuştu. Şimdi ise, on üç yıldır dergide çalışan ve şu anda Vogue web sitesinin editörü ve güvenilir bir Vogue emektarı olan Chioma Nnadi, Enninful'un yerini alacak ve İngiliz Vogue'u, derginin diğer Avrupa baskılarıyla uyumlu hale getirecek.
Bu atama Chioma Nnadi'nin İngiliz Vogue tarihinde bu göreve gelen ilk siyahi kadın olma özelliğini taşıması açısından da önemli ve anlamlı bir atama.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA