Aylardır merakla beklenen filmin vizyona girmesiyle her yanımızı bir anda Barbie bebekler sarıverdi. Sanki biri bir tuşa basmış da dönüşüm sürecine girilmiş gibi tüm dünya sosyal medyasında aynı şablonlar aynı şarkılar aynı renklerde paylaşım yapmaya başladı.
Tabii yaşanan bu durumun sebebi dantel gibi hazırlanan muhteşem pazarlama stratejisi. Barbie'nin tüm haklarının sahibi Mattel şirketi ve yönetmen Greta Gerwig el ele verdi...
Daha film vizyona girmeden Instagram filtresi hazırlandı, Airbnb'de evi kiralamaya çıkarıldı, tekne turları düzenlendi... Burger King, Tangle Teezer, Crocs, Zara, Gap, Boohoo, Superga, Fossil, Truly, NYX, Moon gibi markalarla işbirliğine gidilerek kozmetik, gıda, aksesuar, kişisel bakım ve kıyafet koleksiyonları hazırlandı.
Uzun süren bir prömiyer takvimiyle Margot Robbie lüks markaların özel tasarımlarıyla gündemi domine etti. Kısaca hayatın her alanına Barbie algısı filmden önce tek tek yerleştirildi.
Filmin 145 milyon dolarlık yapım bütçesi hariç, pazarlama masrafları için 150 milyon dolar harcandı. Şaşırtıcı olan ise daha ilk vizyon günlerinde gişe hasılatı beklenmedik şekilde 337 milyon dolar getirerek tüm bu harcamaları amorti etti bile.
Barbie filmi iyisiyle kötüsüyle pandemi döneminde kaybettiğimiz çok önemli bir kültür olan sinema kültürünü de geri getirmiş oldu. Sektörün dijital platformlara geçiş yaptığı bir zamanda sinemaların kıymetini hepimize hatırlattı. Günümüze dair eşitlikçi yaklaşımıyla kanayan yaramıza parmak basarak izleyiciyle duygusal bir bağ kurdu.
Aynı gün vizyona giren, nükleer bombanın yaratıcısı Julius Robert Oppenheimer'ı konu alan biyografi filmi Oppenheimer'ı gişede ezici bir üstünlükle yense de bu rekabet iki film için de büyük talep yarattı.
Oppenheimer tek başına vizyona girse dijital platformların revaçta olduğu, sinemaların unutulduğu bir dönemde yeterince seyredilmeyecekti.
Ama Barbie filminin pazarlama stratejisinden doğan rekabet bu film için de pozitif etki oluşturdu.
RÜZGAR BİTMEYECEK
Filmin yarattığı akım kolay kolay bitmeyecek gibi görünüyor. Zira bu filmle yakalanan başarıyı gören Mattel şirketi diğer oyuncakları için de filmler yapmaya ve seri oluşturmaya hazırlanıyor.
İlk haber Polly Pocket projesinden geldi. Aslında fikir 2021'de atılmış ancak Barbie filminde yakalanan ivme diğer filmler için de ışık tutmuş. İddialara göre filmin başrol oyuncusu da Lily Collins olacak.
Eminim bu fikir başka oyuncaklar için tasarlanmadıysa da artık bundan sonra tasarlanmaya başlanacaktır. Fakat aklıma takılan bir soru da var.
Barbie'nin tek seferlik olarak lanse edilmesi, mesaj verici ve değer katan bir iş olarak sunulması izleyicilerin kendisinde doğal yollarla bir şeyler bulmasını ve bağ kurmasını sağladı. Bugün hâlâ filmi izleyen hayranlar kendi çocukluk ve yetişkinlik travmalarına bile film üzerinden duyduğu anlamlı cümlelerle tedavi aramaya çalışıyor.
Böyle bir işin içine Mattel şirketi tarafından ticari amaç katıldığında, izleyenler yeniden aynı sempatiyi duyabilecek mi? Barbie'de yaşanan sükse devam edecek mi? Sizin gibi ben de merak ediyorum ve yanıtını da görünen o ki ancak zaman verecek.
BEYONCE, 'BEN DE VARIM' DEDİ
Dünya starları da akıma kayıtsız kalamadı. Müzik dünyasının en cool gruplarından Coldplay bir konserinde filmin şarkısını söyledi. Beyonce ise Acne Studios'tan yaptığı kostüm seçimi ile 'Bu akımda ben de varım' dedi.
TÜRK BEBEKLER
Dünya çapında Barbie olmayan kalmadı, peki ülkemizden olmadı mı? Tabii ki oldu. Sanat dünyasının ünlü isimleri Barbie olma yarışına girdi. Ajda Pekkan son konserinde pembe renkli bir kostümle sahne aldı. Sonrasında sosyal medyasında özel filtreyle paylaşım yaptı.
Kısa süre sonra Bülent Ersoy 2021 yılında giydiği bir kostümünü paylaşarak bu akımı ilk ben başlatmıştım topuna girdi.
Nebahat Çehre de kendisini Barbie filtresine koyarak paylaştı. Bu paylaşımların ardından Banu Alkan'dan bir çıkış bekledim fakat henüz gelmedi. Ama çok beklemeyeceğimizden eminim.
Genç ünlülerden de akıma katılanlar oldu. En çok ses getiren ise Merve Boluğur'un uyarlaması idi. Oyunculuk yaptığı dönemlerde hayranlık duyduğum bir ismi böyle başarısız bir uyarlamayla görmek hayal kırıklığı yarattı.
Yasemin Taciroğlu'nun nişan töreni için giydiği Nedret Taciroğlu imzalı floral desenli pembe elbisesi hayranlık uyandırıcıydı. Herkesin artık bir örnek tercihler yaptığı nişan elbiselerine şahane bir enerji ve hava katmış oldu.
Hadise de Bodrum'da verdiği konserinde GCDS imzalı mavi bir kostümle Barbie akımına ayak uyduran ünlülerimizden biriydi.