Kırmızı halı yorumlarıma gecede en beğendiğim isim olan Anya Taylor Joy ile başlamak istiyorum. Dior elbisesi ve Tiffany&Co. marka mücevherleriyle adeta markanın minyatür oyuncak bebeği gibi görünüyor.
Marka ve ünlü birlikteliğinde uyum yakalandığında ortaya böyle başarılı işler çıkabiliyor. Anya ve Dior arasında da bu sinerji fazlasıyla mevcut.
Cate Blanchett 'Tar' filmiyle En İyi Kadın Oyuncu seçildi. Max Mara elbisesini başka bir isimde görsem beğenmeyebilirdim. Kırmızı halı için sade ve spor bir duruşu var. Hatta safari şıklığı denebilecek kadar spor. Fakat Blanchett sayesinde Hollywood'da eskilerin Katherine Hepburn esintilerini görmek de hoşuma gitmedi değil.
Kate Hudson son zamanlardaki kırmızı halı seçimleriyle eski tadı veremiyor. Oscar de la Renta elbisesiyle bana yine "Nerede o eski muhteşem Kate?" dedirtti. Acilen havasını yükseltecek, eski Kate Hudson şıklığını yaşatacak bir stil danışmanına ihtiyacı var.
Oscar de la Renta tercih eden bir diğer isim de Lily James. Elbiseyi çok beğendim ama göğüslerin ezilmiş görüntüsünü sevemedim. Yine de Altın Küre'den çok daha iyi göründüğü ortada.
Julia Roberts genel olarak hoş görünse de elbisenin detayları göz yorucu. Schiaparelli elbisesinin yoğun göğüs işlemelerinin üzerinde dalgalı saçlar olmamalıydı. Salaş bir topuzla çok daha iyi görünebilirdi.
Phoebe Dynevor Louis Vuitton'dan zarif bir seçim yapmış. Elbisesinin eteklerindeki işlemeleri çok şık görünüyor. Saç ve makyajının da kıyafetiyle uyumu harika.
Viola Davis özel dikim Valentino elbisesiyle yine nefis ten rengine yakışan bir seçim yapmış. Davis kırmızı halıdaki performansıyla son zamanlardaki favori isimlerimden biri. Başarılı bir stil çalışması sayesinde şıklığından ödün vermiyor.
Amanda Seyfried, Dior elbisesiyle gördüğüm en talihsiz kırmızı halı anlarından birini yaşıyor. Normalde bu kadar değişik kalıplı seçimler yapmaz. Yeni bir şey denemek istenmiş ama maalesef olmamış. Umarım bu tarz dekoltelerde fazla ısrarcı olmaz.
Julia Garner ayrı ayrı güzel görünebilecek parçaları bir araya getirmiş fakat uyum sağlayamamış. Ferragamo imzalı elbisesi de böyle bir tören için hafif kaçmış. Fakat Bulgari gerdanlığı ve makyajı kusursuz görünüyor.
Austin Butler gecenin en şık erkeğiydi. Onu iyi görmeye alıştık. Umarım çizgisini bozmadan devam eder.
Görünen o ki Andrew Garfield ödül töreni sezonu boyunca tüm pastel renkleri kullanacak. Bu sefer Zegna takımını beğendim ama ayakkabı seçimi başarısız olmuş.
Kırmızı halıların prensesi olarak gördüğüm Elle Fanning bu sefer bana en büyük hayal kırıklığını yaşatan isim oldu. Bazı tasarımlar sadece defilede kalmalı, kırmızı halının yanına bile yaklaştırılmamalı diye düşünüyorum. Bu kadar açık tene seçilebilecek en yanlış renk seçilmiş.
Daisy Edgar Jones Altın Küre'de şahane görünüp bir hafta sonra Critics' Choice töreninde nasıl böyle bir hataya düştü anlamış değilim. Gucci marka elbise tam bir detay deryası ve hepsi bir arada çok göz yorucu olmuş.
ŞIKLIĞI GÖZ KAMAŞTIRIYOR
Margot Robbie, 'Babylon' filminin tanıtımlarında giydikleriyle bizi büyüledi. Geçtiğimiz haftalarda Babylon Londra prömiyerinde giydiği derin sırt dekolteli Valentino elbise onun için biçilmiş kaftan diyebilirim. Ayrıca tasarım olarak da ilginçti.
Önden bu kadar kapalı olup arkada derin dekolteyle sürpriz yapılmış. Tezatlığın güzelliği gözler önüne serilmiş.
Sonrasında Sydney prömiyerinde daha önce Carla Bruni'nin 1995'te taşıdığı vintage özel dikim bir Versace giydi. Bu elbiseyle de şahane görünüyor. Tasarımın yırtmacına sonradan dahil edilen kırmızı danteller ve beline eklenen korse sosyal medyayı ikiye bölse de ben çok beğendim. İki klasik seçimden sonra basın toplantısında trendlere yöneldi ve Christopher Esber'den iki parçalık bir kıyafet giydi. Bu seçimi de öncekiler kadar başarılı.
Robbie eskiden tüm kırmızı halılarda Chanel tercih ederdi. Anlaşılan yeni filmiyle birlikte markayla yeni bir sözleşme yapılmış. Chanel seçimler 'Babylon' filminin galalarının dışında tutulmuş.
Stil anlamında Robbie adına akıllıca bir adım olduğunu düşünüyorum zira diğer markalardan seçim yapması Chanel kazalarının getirilerini biraz olsun dindirmiş oluyor.
ERKEK MODA HAFTASI İLGİNÇ ANLARA SAHNE OLDU
2023 sonbahar-kış erkek koleksiyonlarının sunulduğu Milano Moda Haftası ve Paris Moda Haftası gerçekleşti. Giorgio Armani gibi kült markalar hariç tüm markalar günümüz trendlerine, kadın/erkek koleksiyonlarının git gide benzemesi akımına teslim olmuş görünüyor. Neredeyse her marka tasarımlarını hem erkeklerin hem de kadınların giyebileceği şekilde tasarlamış. Durum bu noktaya geldiğine göre ilerde kadın ve erkek moda haftalarının birleştirileceğini düşünüyorum. Moda endüstrisi büyük bir devrimin içine girmişken moda haftalarının da artık birleştirilebilir ve tekrarın boşa giden harcama olduğuna inanıyorum. Zaten bir süredir bunun planlarının yapıldığı alt yapı çalışmalarına başlandığı da kulislerde konuşulan bir konu. Belli ki plan için vitesi biraz daha yükseltmişler.
Dev ve öncü markalardan Saint Laurent da erkek defilesinde günümüz akımına yenik düşmüş. Giymem diyeceğim tek bir parça yok. Koleksiyonda özellikle dikkat çeken tasarım ise sırt dekolteli olandı. Venedik Film Festivali'nde Timothee Chalamet, Haider Ackermann imzalı kırmızı tasarımı giydiğinde bu akımın beylerde öncü olacağını o zaman da söylemiştim.
Tüm bu süreçte Giorgio Armani gibi DNA'sını bozmayan, zamansız ve klasik şıklığı savunan markaları görmek sizi bilemem ama beni mutlu ediyor. Giorgio Armani bu markaların başında geliyor. Günümüzün çetrefilli moda koşullarına kale gibi karşı duranlardan. Moda oldum olası belli aralıklarla dönüşüme girmiştir. Bu da genellikle 10 yıllık süreyi dolduran bir süreçtir. Kim bilir, belki de şu anda hiç tanışmadığımız kavramlar ileride moda endüstrisinin göz bebeği olacak.