Balenciaga, 2022 Kış koleksiyonu için renk renk çöp poşetleri üretmiş. Çöp poşeti diyorum zira bunlara çanta demeye bin şahit ister. Zaten markanın kendisi de ilhamını çöp poşetinden aldığını açıklamış. Yaklaşık 32 bin TL'lik fiyatıyla gelmiş geçmiş en pahalı çöp poşeti olabilir. Markanın kreatif direktörü Demna Gvasalia bu çantalar için;
"Dünyanın en pahalı çöp poşetini yapma fırsatını kaçıramazdım, çünkü kim moda skandalını sevmez ki?" demiş. Bu sistemin bir parçası olmasına rağmen moda kurbanlarıyla ne de güzel dalgasını geçiyor Demna. Dünyanın en saçma şeyini tasarlasam da sırf marka diye satın almak için depar atacaksınız ve bu bilinçsizliğiniz sayesinde hem ben hem de markam kazanacak demenin en etkili ve en sanatsal örneği.
BALAYI SEÇİMLERİYLE DE KURALLARI YIKTILAR
Bir anda evlenerek eski sevgiliden yeni sevgili olmaz tezini çürüten Jennifer Lopez ve Ben Affleck çiftinin balayı rotası Paris oldu. Genelde ünlü isimler balayı için çok fazla bilinmeyen, bilinse bile çok gözükmeyecekleri, güvenliği yüksek ve özellikle paparazziler tarafından rahatsız edilmeyecekleri seçim yaparlar.
Ünlü çift bu konuda da kuralları yıktı ve Paris gibi fotoğrafçısı da magazini de bol bir yerde balayı yapmayı tercih ettiler. Attıkları her adımın takip edileceği aşikardı. Tabii Jennifer Lopez'in egosunu tatlı tatlı okşayan bu durumdan, Ben'in ezelden beridir haz etmediğini bilmeyen yok. Geçmişte de ayrılmalarının temelini spot ışıkları oluşturmuştu. 20 yıl sonra gelen 2. sınavı Ben atlatabilecek mi doğrusu çok merak ediyorum..
SADE AMA ŞIK KIYAFETLER
Gelelim balayı boyunca Lopez'in giydiklerine. Genel olarak sade ama şık kombinler yaptı. İlk olarak Le Matignon restoranda giydiği narçiçeği Forte Forte elbise oldukça hoştu. Ardından gündüz Paris sokaklarında gezerken giydiği çiçekli Oscar de la Renta elbise gündüz seçimleri arasında favorilerimden biri.
Akşamında giydiği uçuş uçuş siyah Forte Forte elbise ise tam bir balayı akşamına yakışır güzellikte. Başka bir günde Crillon Hotel'den ayrılırken giydiği çiçekli Gucci elbiseye bayıldım. Jennifer Lopez'in doğumgünü sabahında giydiği Reformation imzalı pembe boyundan bağlamalı elbise en sevdiğim gündüz elbisesiydi.
O TOPUKLULARLA LOUVRE MÜZESİ'Nİ GEZMİŞ OLAMAZ!
En kötü kombini ise Louvre Müzesi'ni gezerken giydiği kombiniydi. Kimse bana o topuklarla Louvre'u gezdiğine inandıramaz. Kim bilir belki de onlar da sadece Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa eserini görmekle tüm Louvre Müzesi'ni gezdiğini sananlardandır.
TREND ALERT BARBIE KADINLAR
Trendler yıllar geçtikçe geçmişten aldığı esintilerle kümütalif olarak geleceğe ilham olur. Fakat Barbie stili yıllar içerisinde cazibesini yitirmeyen, kalıbı değiştirilemeyen, belli döngülerle yeniden trend haline gelen bir stil. Yakın geçmişte bu akımın öncüsü Paris Hilton'du. Reese Witherspoon da Legally Blonde filmiyle önemli Barbie stili tiplemelerinden birini sunmuştu.
Günümüzde ise "Barbie Look" trendiyle yeniden karşı karşıyayız. Margot Robbie'nin yeni çekimleri başlayan Barbie filminde başrol almasıyla bu akım resmen geri geldi. İlk uyarlayan Megan Fox oldu ve gittiği prömiyerlerde resmen Barbie kılığına girdi.
Ardından stil otoritesi Hailey Bieber da Versace imzalı mini pembe bir elbise ve beyaz platformlarıyla bu akıma imzasını attı. Tabii her yerden bir şekilde adı çıkan Kim Kardashian da "Barbievari" plaj pozları vererek "Ben de varım" dedi. Valentino Couture defilesinde ise birçok davetlinin pembeler içinde Barbie gibi görünmeleri trendin en güçlü örneklerinden biri oldu.
MODA İKONLARININ EN VAZGEÇİLMEZİ
Marilyn Monroe'nun özel hayatını ve kariyerini ele alan Blonde isimli film çok yakında vizyona girecek. Filmde ünlü oyuncu Ana de Armas'ın Monroe'ya olan benzerliği dikkat çekici. Fragmanda bazı sahnelerde ayırt etmekte bayağı zorlandım diyebilirim.
Vefat etmesinin üzerinden 60 yıl geçmesine rağmen Monroe'nun hâlâ sinema ve moda dünyasını domine edebilmesi çok ilginç. Sanki hâlâ yaşıyor ve şöhretinin cazibesinden hiçbir şey kaybetmiyor. Onu konuşmaya da konu etmeye de devam ediyoruz. Bu yıl olduğu gibi geçmişte de stil anlamında en çok kopyalanan isim Marilyn Monroe oldu diyebilirim. Madonna'nın çıkış yaptığı yıllarda 'Material Girl' adlı şarkısının klibinde Monroe olması, Gossip Girl dizisinde Blake Lively, Pretty Little Liars dizisinde Ashley Benson'ın Monroe stilleri, Vogue, Harper's Bazaar gibi dergilerin kapaklarında Monroe tarzı saç ve makyajlarıyla Nicole Kidman, Beyonce, Rihanna gibi isimlerin yer alması, Guess markasının kampanyalarında Anna Nicole Smith'in Marilyn Monroe'ya benzetilmesi ve böylelikle şöhret merdivenlerini hızla çıkması, 90'ların en ünlü süper modellerinden Linda Evangelista'nın hafızalara kazınan Marilyn Monroe görünümü, Max Factor'un çekimlerinde Candice Swanepoel'un Monroe'ya benzetilmesi ve daha bunun gibi saymakla bitmeyecek birçok Monroe'ya benzeme onun gibi görünebilme örneği.
Tarihte ikon mertebesine ulaşabilmiş, modaya yön vermiş, Monroe gibi günümüzde hâlâ ününü koruyan birçok isim var. Fakat hiçbirinin hatırası Marilyn Monroe kadar derinlemesine kurcalanmıyor. Prenses Diana da bu ikonlardan biri. Fakat zamanında yaptığı seçimler Cambridge Düşesi Kate Middleton ve Meghan Markle gibi isimler tarafından tercih edilmedikçe, tarzı üzerine konsept çekimler yapılmadıkça pek anmıyoruz.
Keza Audrey Hepburn, Jacqueline Kennedy ve Grace Kelly de en az Monroe kadar modaya yön vermiş en önemli ikonlardan. Hepsi de günümüz modasına ve stil ilhamlarına hâlâ yön veriyor. Ama Monroe'nun aksine hepsi çok daha naif bir şekilde anılan isimler. Hiçbirinin hatırası günümüzde Marilyn Monroe kadar para kazandırmıyor. Arzu nesnesi haline gelmiyor. Acaba diğer isimler taklit edilmesi daha zor oldukları için mi diye düşünmemek elde değil.
