ALEXANDRE VAUTHIER İlkbahar-Yaz 2022 Haute Coute Koleksiyonu, Paris Moda Haftası kapsamında en beğendiğim koleksiyon oldu. Zarafetin ön planda tutulduğu ve vurgulandığı çizgiler ipek payetlerle buluşunca ortaya göz alıcı bir koleksiyon çıkmış. Özellikle mint yeşili payetli süzülen elbiseye bayıldım. Giyenin ortalığı yıkıp geçeceğine eminim.
VALENTINO, Anatomy of Couture ismini verdiği İlkbahar- Yaz 2022 Haute Couture defilesiyle haftanın en heyecanla beklenenlerindendi.
Kreatif Direktör Pierpaolo Piccioli, idealleştirmeyi ortadan kaldırarak süreçleri yeniden yazmış. Böylelikle couture'un kurallarına meydan okumuş.
Defilede her bedenden ve cinsiyetten mankenlerin yürümesi de bu kavramı destekliyordu.
ZUHAIR MURAD koleksiyonu beni büyüledi diyemem. Zira bir çizgi bütünlüğü yok ama hayran kaldığım bir tasarım oldu.
Kırmızının şahane tonu ile alttan fuşya pembesinin süzüldüğü elbise beni defileden kopardı; kendi başına ayrı bir dünyaya götürdü.
VIKTOR&ROLF koleksiyonuyla en çok dikkat çeken markalardan biri oldu; zira klasiğe yönelmek yerine couture'un altını doldurmayı tercih edip kendilerine has, imza omuz çizgisiyle tasarımlarını sundular. Kreatif direktör Rolf Snoeren, Symphony of Horror 1922 temalı couture koleksiyonu için "Drakula, toplumdaki değişim korkusunun çok güçlü bir sembolü. Eski Hollywood filmlerinde kapıya asılmış arketipsel bir korku figürü vardır. Bu bize 1993 yılında Hyeres yarışması için tasarladığımız ilk koleksiyonumuzdaki omuz çizgisini hatırlattı" dedi.
ELIE SAAB da olabilecek en romantik, en yumuşak çizgilerle İlkbahar 2022 Couture koleksiyonunu tamamlamış. Yine diğer markaların koleksiyonlarında olduğu gibi kırmızı, fuşya pembesi ve yeşilin tonları hakim.
FENDI koleksiyonu için ilham köprüsünü Roma antik geçmişi ile hayali geleceği arasında kurmuş. Koleksiyon çarpıcı ve göz doldurucu. Ancak öyle tasarımlar var ki bana Dior'u hatırlattı. Yani Dior Couture defilesinde görmek isteyeceklerimi bu defilede gördüm.
Tabii bu başarılı bir koleksiyon olduğu gerçeğinin önüne geçmiyor. Yine kırmızının göz alıcı tonu tasarımlarda kendini belli ediyor. Önümüzdeki sezonda kırmızının canlı tonları her yanımızı saracak.
SCHIAPARELLI
SCHIAPARELLI için couture deyince beni en heyecanlandıran marka diyebilirim. Zaten günümüzde couture kavramının altını dolduran yegâne markalardan. Siyah, beyaz ve altın renklerden oluşan koleksiyonuyla yine tüm dikkatleri ve beğenileri üzerine çekmeyi başardı. Tasarımlarındaki sürreal ve avantgarde yaklaşımı, olabilecek en coşkulu ve sınırsız bir şekilde yansıtması yine mest etti.
DIOR
DIOR İlkbahar-Yaz 2022 Haute Couture defilesi yine büyüleyiciydi. Ama bu koleksiyona hazır giyim koleksiyonu demek daha doğru olur. Klas, zarif, ikonik silüetlerle birlikte zamansız çizgilerin bir arada olduğu, işçiliğin ve kumaşın öneminin altının çizildiği bir koleksiyon olmuş. Davetlilerden en çok dikkatimi çeken isim Hannover Prensesi Caroline ve Stefano Casigrahi'nin en küçük oğulları Pierre Casigrahi ile eşi Beatrice Borromeo oldu. Beatrice, geçtiğimiz yıl markanın global elçisi olmuştu. Görünüşe göre bunun hakkını da veriyor.
CHANEL
CHANEL hâlâ beklentilerin altında kalmaya devam ediyor. Karl Lagerfeld zamanında harikalar yaratan marka couture'deki eski şaşalı günlerini mumla aratıyor. Defilenin açılışını at üstünde Charlotte Casigrahi yaptı; geçen sene de kapanışta olmuştu. Coco Chanel'in at sevdasından yola çıkılmış olsa da Hermes'in alanına giriyor olması ilginç. Bir süredir Hermes'in satış stratejilerini uygulamasıyla marka eleştiri altında. Bu konuyu haftaya geniş bir şekilde ele alacağım. Defileye dönersek, Charlotte Casigrahi ödüllü bir binici olsa da bu kadar dar bir alanda at koşturması hiç akıllıca gelmedi. Yine de atı izlemek koleksiyonu izlemekten daha keyifliymiş. Bence Virginie Viard işi bırakmak istiyor ama marka hayır diyor. Böylesi kısır ve ruhsuz bir koleksiyonun başka bir açıklaması olamaz.
SADE VE ZARİF
Türkiye 'nin en ünlü ve başarılı girişimcilerinden Nevzat Aydın ve Whenever markasının kurucularından Zeynep Zenel çifti sade bir nikahla dünya evine girdi. Zeynep Zenel bir kuğu gibi göründüğü Özgür Masur gelinliğiyle bana ilk anda dünya perakende devi Inditex Grup'un sahibinin kızı Marta Ortega Perez'i anımsattı. Marta da geniş maddi imkanlarına rağmen o kadar sade bir gelinlik seçmişti ki rafine görüntüsüyle epey tartışılmış ama sonuçta büyük bir kesim tarafından çok beğenilmişti. Zeynep de aynı şekilde ters köşe yapmış ve sadelik içinde çok zarif bir gelin olmayı başarmış. Bu sade nikah sonrası, şu an İstanbul sosyetesine kış ortasında harıl harıl yazlık bavul yaptıran düğünleri şubat ayında Maldivler'de olacak. Orada giyeceği gelinliği de merakla bekliyor, çifte bir ömür boyu mutluluklar diliyorum.