Biraz iş, biraz eğlence, biraz da alışveriş için dört günlüğüne Paris'e kaçtım. Bu süre boyunca her markanın mağazasına girdim, yeni koleksiyonlarını yakından inceledim, bol bol da göz alışverişi yaptım. Ama öyle bir şeye şahit oldum ki, bunu sizlerle paylaşmak istedim... Fotoğrafta gördüğünüz kuyruk sanmayın ki bir pide kuyruğu. Saat: 10.30 Yer: Hermes mağazasının önü. Bilmeyenler için belirteyim; Hermes, dünyanın en pahalı çantalarını üreten bir marka. En ucuz çantası 12 bin TL'den başlayıp derinin cinsine göre 500 bin TL'ye kadar çıkan etiketlere sahip. Dayanamayıp kuyruktakilere saat kaçta geldiklerini sordum. 09.00'da sıraya girmişler. Amaç; erken gelip, en erken randevuyu kapmak. Deneyimlemek için ben de kuyruğa girdim. Yaklaşık 40 dakika sonra mağazaya girebilme başarısını yakaladım. Etrafı gezmek için randevu almanıza gerek yok ama çantaları yakından görmek için randevu gerekiyor. Pasaportunuz alınıyor, sisteme giriliyor ve belli bir saat veriliyor. Üstelik kalabalıksanız herkesi aynı anda da almıyorlar; her kişiye ayrı randevu veriliyor. Randevuyu kaçırdınız mı? Şansınız varsa aynı gün içinde tekrar alabiliyorsunuz, yoksa ertesi gün yine aynı kuyruk işkencesi.