Biri de bize çıkıp şunu anlatıversin, Arda Turan'ın ayrıcalığı nedir arkadaşım?
Gece kulübünde kafa atıyor, 8-10 erkek araya girmeye çalışıyor, kimseler tutamıyor.
Kamera görüntülerinden izliyoruz; ardından kapının önüne çıkıyor, yine tutabilene aşk olsun.
Kulübün sahibi bile çaresiz oradan oraya yürüyor. Arda yerine başkası olsa yaka paça dışarı atacak kulübün güvenlik görevlileri kılını kıpırdatmıyor. Kimseler alkolden ayakta duramayan Arda'ya dokunamıyor, zapt edemiyor. Aman abim, canım abim, sakin ol kardeşim.
Ardından kafa attığı Berkay'ın tedavi için gittiği Ulus'taki Liv Hospital'ın aciline gidiyor Arda; belinde silahla. Berkay'ı acilde içeri çekiyor, belindeki silah artık elinde. Hastane personeli ne yapıyor? Berkay ve Arda'ya içecek servis ediyor. Öyle misafirperver bir hastane yani.
İkili tartışmaya devam ediyor, Arda namluya mermi sürüyor, 'Yalanım varsa al beni vur' ağızları, erkeklik pozları falan...
Silahı koltuğa atıyor...
Ve Arda yere ateş ediyor. Peki ne oluyor? Yooo, hastanenin güvenlik görevlileri gelmiyor.
Hatta kimseler gelmiyor.
Sanırsınız Ulus'ta hastane değil, dutluk.
Ve Arda elini kolunu sallaya sallaya, dışarıda bekleyen arkadaşlarının desteği, kol atmalarıyla hastaneden ayrılıyor.
Bir kişi de 'Hop kardeşim, sen ne yaptığını zannediyorsun?' demiyor. Hastanenin rezilliği de büyük zaten. Dua etsinler de o kurşun sekip fotokopi makinasına girmiş.
Benim anlamakta zorlandığım; bazı kişilere verilen sınırsız imtiyazlar, haklar, görmemeler, alttan almalar, ne yaparsa yapsınlar, susmalar...
Pardon! Burası hukuk devleti değil mi?
Bu ülkenin kanunları, yasakları, kırmızı çizgileri yok mu? Eee var. Varsa nerede?
Ünlü, çevresi geniş ve atarlı olunca kurallar, kanunlar çöpe mi gidiyor? Çukurda mıyız, neredeyiz?
İşte bu cins, alkollü direksiyonun başına geçip sırıtarak 'Bana bi'şey olmaz, polis molis bize koymaz' diyen cins.
Birini çok sevip, bağrımıza basınca tüm hak sandığının kilidini kendisine açıveriyoruz sanki.