Yandaki yazıda dedim ya; bir-iki yer dışında Alaçatı dokusunu koruyan, Alaçatı'ya hizmet eden yer yok diye. İşte Alaçatı için savaşan ve Alaçatı ruhunu en iyi anlatan yer Asma Yaprağı.
Sahibi Ayşenur Mıhçı'yı 12 yıldır tanırım; tam bir Alaçatı aşığı. Hacı Memiş girişindeki restoranı Asma Yaprağı'nda, bugünden bir ay sonrasına kadar tüm masalar dolu. Mekan, yabancı gazetecilerin de gözdesi... Her akşam mutfağındaki kocaman masada çeşit çeşit yöresel yemekler hazırlıyor, kapıda kuyruklar oluyor.
Bal kabaklı Sinkonta, pazardan alınan otlarla yapılmış ot köftesi, rengarenk domateslerle hazırlanmış domates salatası, semizotu pancar salatası, yoğurtlama, çalkama, lorlu çıtır kabak çiçeği... Yemek değil şölen; yemek değil, yöreye saygı duruşu...
Öyle özel ve unutulmaz bir atmosferi var ki; Alaçatı, Asma Yaprağı'na çok şey borçlu. Biz de... Ah Alaçatı ah!