Çok şükür bir bu eksikti. O da tamamlandı! Devlet sonunda aşklarımıza da karıştı. Aşk hileli mi, değil mi Sosyal Sigortalar Kanunu ile karar verdi. Neye dayanarak? Sıkı durun yazıyorum: Yaş farkına! Biliyorsunuz büyük orkestra şefi, Devlet sanatçısı Hikmet Şimşek 2001 yılında hayatını kaybetmişti. Şimşek, hayatının son altı yılında kendinden 40 yaş küçük eşiyle gündeme gelmişti. Aşk var mı? Yok mu? Ressam Nihal Ersöz Şimşek'in bu ilişkiden çıkarı ne? Yürür mü, yürümez mi? Millet konuştu da konuştu... Anlayacağınız, onların derdi herkesi gerdi.
ÇEYREK DUL MAAŞI
Sanki üzerlerine vazifeymiş gibi, kimse aşkın varlığına ihtimal vermedi, kimse onlarınkininin samimi duygularla kurulmuş bir ilişki olabileceğine inanmadı. Şimdi de devlet inanmıyor! Devlet, arada 30 veya daha fazla yaş farkı bulunan çiftlerin ilişkilerini 'hileli' görüyor. Yani Sosyal Sigortalar Kanunu öyle buyuruyor. Ve sonuç olarak, altı yıllık eşini kaybetmiş Nihal Ersöz Şimşek'e çeyrek dul maaşı bağlanıyor. Bu haksızlık değil de nedir? Mesela aralarında 10 yaş fark olan eşlerin aşklarının sağlam ve gerçek olduğuna kim emin olabilir? Devlet buna nasıl karar verir? Aşkın hileli olup olmadığını söylemek kimin hakkıdır? Bu aşklara, yaşananlara, duygulara reva mıdır? Dul maaşının eşlerin arasındaki yaş farkına göre bağlanması nasıl bir mantıktır? Bunun neresinde insan hakkı vardır? Çok merak ediyorum ve anlamakta güçlük çekiyorum...