Çok güçlü, kendini keşfetmeye başlamış, kuralları olan, hep tersten bakmayı başaran bir kadınla tanıştım. Aslında kendisini yazılarından tanıyordum. Cesur, gırgır, esprili, "Mükemmel değilim ve bunu seviyorum" diyebilen bir kadın olduğunu biliyordum. Vatan gazetesi yazarı Mutlu Tönbekici, eski Tuğçe Baran'dan bahsediyorum. Geçen cumartesi gecesi Saba Tümer ve benim valide Oya Germen'le Habertürk'teki programımız 'Yok Daha Neler'e katıldı Mutlu. Sarışın Tuğçe gitti, kumral Mutlu hoşgeldi!
NUMARASIZ DEKORSUZ
Kendisiyle ilk defa sohbet etme imkanım oldu. Program boyu yanımda oturduğu için de yan yan kestim mimiklerini, tavrını. Sordum tabii; "Gündelik hayattan gırgır şamata yazılar yazan Tuğçe Baran neden son iki senedir siyasi ve sosyolojik yazılar yazmaya başladı?" "Ülkemizde yaşananlara ve değişime kayıtsız kalamazdım" dedi Mutlu. Mutlu kendinden emin, güçsüzlüğünü bilecek kadar güçlü, kendiyle dalga geçecek kadar farkında, anaçlığı fevkaladenin fevkinde, dikkatli, uyanık, tepki vermekten çekinmeyen, söylenenlere kızdığında gözlerini yere diken ve uygun zamanda lafı gediğine koymak için sabırla bekleyen, damarına bastınız mı kaplan kesilen biri. Ciddiyken bile eğlenceli, tabii bunu fark etmek için ona bakmayı bilmeli. Üstelik benim en sevdiğim kadın köşecilerden biri. Diyeceğim şu ki; numarasız, dekorsuz, olduğu gibi Mutlu'yla tanıştığıma pek sevindim. Evet evet! Gerçek olabilmek en güzeli...