Bir giydiğini bir daha giymeyen, mal beyanında bulunmaya bayılan, 'ayna ayna söyle bana benden güzel kim var bu dünyada' diyen Nişantaşı kadınları yaşadı! Müjdemi isterim. Önümüzdeki haftadan tezi yok artık podyumda salınacaklar. Üstelik paşa gönülleri ne zaman isterse. İyi de nerede? Nişantaşı'nın göbeğine podyum mu kuruldu? Hayır! Sadece alemin kralı İzzet Çapa yine içimizdeki gizli kalmış duyguları kaşımayı becerdi. Sofa Otel'de açacağı restoran 'Longtable'ın girişinde podyum havası yarattı.

BARIN ORTASI PODYUM!
Geçen gece Sofa Otel'in kafesinde otururken dokunduğu mekanı popüler yapan mimar Mahmut Anlar ekibiyle teşrif etti. Otelde bir faaliyettir gidiyor... Meğer Longtable'ın son hazırlıkları tamamlanıyormuş. Takıldım Anlar'ın peşine girdim içeriye. Olay şu; kapıdan girer girmez karşınıza ortadan ikiye yarılmış bir bar çıkıyor. Barın ortası podyum! Siz ister içinizdeki mankeni dışarı çıkarıp barın içinden Deniz Akkaya misali salına salına yürüyüp masanıza geçiyorsunuz, ister podyumun yanında içkinizi yudumluyorsunuz. Çok havalı! Ben bu fikre bayıldım. Eminim sosyetikler de bayılacak. Uzaktan yaşananları izlemek çok eğlenceli olacak. Ek bilgi: Longtable'ın personel kıyafetlerini Dice Kayek yapıyor. Çiçekli gömlek, yelek, cepten deri cüzdan sallanan pantolon ve ayaklarda Converse. Bu da ilginç mi ilginç vallahi.