Kırk yıl düşünsem; Kapalıçarşı'da elimi kolumu sallaya sallaya, itişip kakışmadan çantayı kollamadan yürüyebileceğim aklıma gelmezdi. Nitekim aklıma gelmeyen başıma geldi. Cumartesi günü Kapalıçarşı tadından yenmezdi. Gerçi esnaf bu durumdan pek mutsuzdu ya neyse Kapalıçarşı denince; ilk hedefimiz Fes Kafe'ydi. Peki, bu Fes Kafe Kapalıçarşı'nın neresinde? Halıcılar Çarşısı'nın bir yerinde. Ne demişler; sora sora Bağdat bulunur. Baget ekmeğe nefis sandviçleri, miss kokulu çayları, harika meyve salatası var. Doyduk mu? Şimdi de sırada iki yan dükkan 'Deli Kızın Yeri'... (İngilizcesi The Crazy Lady's Place) Tokalar, çantalar, kitap ayraçları, önlükler, süslerHer şey oyalı, yazmalı. Kapalı Çarşı bu kadar boşken bile Deli Kız tıklım tıklım maşallah.
'SANA 45 ABLAM'
Bu arada Kapalıçarşı'nın son bombası Karadeniz havası VCD'leri Satıcı abi 35 ekran televizyonu dükkanın önüne dayamış, turistleri önüne toplamış, türkü söyleyip horon tepilen VCD'yi oynatıyor. Turistler de 'hem göze hem kulağa hesabı' zevkten dört köşe oluyor. VCD'ler kapış kapış gidiyor. İşte girişimcilik budur. Hanımlar dikkat! Tabak çanakta yeni Kapalı Çarşı modası İznik desenli turkuvaz, yeşil ve kiremit renkli çanaklar. Ben bayıldım! Hemen satıcıya yaklaştım. "Abi bunlar kaça?" Abi geriye doğru kasılıp "Turistlere 85 sana 45 ablam." "Yahu ayıp değil mi bana kırk beş, turistlere seksen beş pes! Kınadım şimdi..." Efendim neymiş turistler memleketlerinde bu fiyatın üç misline zor alırlarmış, bunlar özel İznik deseniymiş. "Kimse evine koymadan, sen evini süsle güzel ablam" dedi. Bir de mozaikten koca koca kandillere fena takıldım. Sonra yeni açılan 'Ay Kafe' ye konuşlandım.
PROFESÖR AMCA...
Bendeniz tüm zamanların kahvede köpük tutturamama şampiyonuyum ya (makineyle bile yani) ağız tadıyla az şekerli Türk kahvesi içmek istedim. Kahvemi beklerken ne göreyim? Pazar torbası uzun paltosuyla bir teyze geldi. Buraya kadar tamam. Bombası; teyzenin kulağına cep telefonu için bluetooth kulaklık takıp ajan gibi dolaşması! Sonra bir de İbrahim Kutluay uzunluğunda, Noel Baba tonunda sakalıyla Mısır'da tarihi kazılar yapan profesör tipli bir Amerikalı çıkageldi. Yeni Müslüman olmuş, yan dükkandan ince belli çay bardağı seti alıyor. O da ne dükkanda çay kaşığı kalmamış. Allah sizi inandırsın gözümün önünde kafeden altılı çay kaşığı hediye diye sardılar. Eee, alan memnun satan memnun. Profesör tipli amca öyle istedi. Unutmadan, Kapalıçarşı'ya yolunuz düşerse Ay Kafe'nin cheesecake'i ve sıcak çikolatasını tatmadan geçmeyin.