Elalem beş yıldızlı otellerde sıkıcı düğünler yapa dursun, biz lunaparkta çok eğlendik!
Hani şu çocukluğumuzun çarpışan arabalı, balerinli, korku tünelli, atlı karıncalı lunaparkta yani...
Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Ne giysem derdi yok. Gelinle damadın masa masa dolanıp, öpüşüp, resim çektirmekten anasının ağlaması yok. Kasılmak, saçım bozuldu mu, rujum çıktı mı, frikik verdim mi hiç yok!
PAMUK ŞEKER YEDİK
Yazar, ünlülerin psikiyatrı, tedbirsiz kişi Cem Mumcu yine yapmış yapacağını işte...
Badem şekeri kıvamındaki sevgilisi Zeynep'le Karadeniz'e tatile gittiklerinde "Evet" demişler. Düğünü de Maçka G-Mall'ın yanındaki Küçükçiftlik Lunaparkı'nda yapmaya karar vermişler.
Çektik jeanleri, spor ayakkabıları koştuk lunaparka. Ayy şu gördüğüm pembiş şey pamuk şeker mi yoksa?
"Sevgiliiim hadi pamuk şeker yiyelim"
"Off yüzüne gözüne bulaşacak şimdi..."
Hah! Bu da benim kaderim işte! Önce babam-annem, şimdi de sevgilim. "Yüzüme gözüme bulaşacak" diye diye, yirmi altı yaşına geldim hâlâ pamuk şeker yiyemedim.
Kadir Abi perdeyi asarsa, ben de bu şekeri yerim, kimse beni tutamaz arkadaş.
Oooh şeker yedik, çarpışan otomobilde çarpıştık, dünyanın en korkutmayan korku tünelinde çığlıklar attık, dönme dolapta başımızı döndürdük.
Çok pardon biz düğüne gelmemiş miydik yahu? Bu ne eğlence. Resmen çocuklar gibi şeniz. Cem'le Zeynep'i kocaman öperiz!
Ne derler; onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine... Bir yastıkta kocayın inşallah.